ويكيبيديا

    "طيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel
        
    • iyi bir
        
    • nazik
        
    • hoş
        
    • iyilik
        
    • - İyi
        
    • iyisin
        
    • çok iyi
        
    • tatlı
        
    • iyidir
        
    • Teb
        
    • iyiydi
        
    • iyiye
        
    • iyiliği
        
    • naziksin
        
    Bir zamanlar senden güzel bir söz duyabilmek için hayatımı verirdim. Open Subtitles كان هناك وقت كنت لأمنح فيه حياتي مقابل كلمة طيبة منك
    Çiçekler güzeldir. Bir çiçeğin hayatı güzel bir hayattır, bence. Open Subtitles الزهور جيدة, لديها حياة طيبة حياة الزهور على ما أعتقد
    güzel günlerdi, dostum, senle ben fıstık ezmesiyle jöle gibiydik. Open Subtitles أوقات طيبة يا صاح أنت وأنا مثل زبدة الفستق والهلام
    İnsanlar daha fazla yurtdışı karışıklığı değil, iyi bir hayat istiyordu. Open Subtitles أراد الشعب أن يعيش حياة طيبة بعيدًا عن أية صراعات خارجية
    Şimdi şuradaki çocuğa bak. O hiç nazik değil, görüyor musun? Open Subtitles والآن أنظري إلى هذه الطفلة هنالك, إنها ليست طيبة, أليس كذلك؟
    Ve ben de senin ona ne kadar seviyesiz davranmış olduğunu göz önüne alarak ona "eve hoş geldin" partisi vermenin kibarca bir hareket olacağını düşündüm. Open Subtitles وأنا فكرت نظراً للطريقة الفظة .. التى تعاملت بها معها فإنها ستكون بادرة طيبة ..
    Ama o kahveyi uzattıkları zaman hayatımda böyle güzel bir şey içmemiştim. Open Subtitles لكن عندما ناولوني فنجان القهوة ذاك لم أذق طعماً أكثر طيبة منه
    Orada hiçbir şey demeden söylediğin bütün güzel şeyleri dinleyecek. Open Subtitles ليس لديه خيار سوى الرقود والإستماع لكل كلمة طيبة ستقولها.
    Bu kadar lanet altına rağmen güzel bir yemek yiyemiyoruz. Open Subtitles كل هذا الذهب اللعين و لايمكننا أن نحظى بـوجبة طيبة.
    Ulus Birleşmesi: Onlar Halk Güvenliği komitesini oluşturdular, ki bu da güzel bir komite gibi duruyor. Dikkat, bu bir aldehit, TED البرلمان: لقد أنشأوا لجنة للسلامة العامة، التي تبدو كلجنة طيبة الذكر لاحظ، هذا عنصر ألدهيد،
    Bütün hayatını oğlunun üzerine kuran güzel, özverili, düşünceli bir kadın. Open Subtitles امرأة جميلة ، غير أنانية و طيبة القلب التي بنت حياتها بأكملها حول إبنها
    Sonsuza kadar bağlı olmanı istemiyorum, çünkü senin güzel bir kalbin var. Open Subtitles لا أريدك أن تبقى مقيدة للأبد بسبب طيبة قلبك
    Bu işe nasıl girdiğini bilmiyorum ama güzel bir ev sana daha uygun. Open Subtitles لا أعرف كيف دخلتِ هذا المجال من العمل لكنكِ تنتمين لعائلة طيبة
    Emirlerinizi kim veriyor bilmiyorum, ama çok iyi bir fikrim var. Open Subtitles لا اعرف من أصدر الأوامر الخاصة بك ولكن عندي فكرة طيبة
    Lydia gittiğinden beri birinden duyduğum ilk nazik söz bu oldu! Open Subtitles هذه اول كلمة طيبة اسمعها من اي احد منذ مغادرة ليديا.
    sizin hoş bi' dostunuz olabilir. Open Subtitles حتى وان قابلت فتى في الشارع سيكون رفقة طيبة لك ؟
    Bunu size iyilik olsun diye söylemedim. Bir şeye ihtiyacım var. Open Subtitles لم أخبركم هذا بدافع طيبة قلبي أنا في حاجة لشيء بالمقابل
    - İyi geceler canım. Memnun oldum. - İyi geceler. Open Subtitles ليلة طيبة عزيزتى , سعيدة بمقابلتك ليلة طيبة سيدتى
    Yani sanırım diğer insanların bir şeyleri bıraktırabiliyorsun ama sen fedakarlık yapamayacak kadar iyisin. Open Subtitles أفترض أنّه بإمكانك إختلاق أشياء لأشخاص آخرين في حين أنتِ طيبة للغاية حتى تقدمين تضحية
    Çok tatlı birisi._BAR_ Japon kadınlarından çok farklı. Open Subtitles انسانة طيبة جدا، وتختلف تماما عن الزوجات اليابانيات الثريات
    Annemde çok iyidir. Open Subtitles وأمي امرأة طيبة مهما قلت عنها من كلام فهو قليل
    - Hayır, öyle olduğuna dair bir kanım yok fakat Teb'e yönelik küçük bir karargâh olduğuna dair raporumuz var. Open Subtitles لا, ليس لدي إنطباع انك منهم و لكن لدينا تقرير عن معسكر صغير ... يتحرك نحو طيبة ... مسيرة ساعة
    Annen çok iyiydi, fakat pek de zeki değildi. Open Subtitles أمك كانت صالحة و طيبة القلب, لكنها لم تكن ذكية
    Hayır, Harry. Büyücüler dünyasında bile, sesler duymak iyiye alamet değildir. Open Subtitles لا يا هارى فالأصوات ليست بعلامة طيبة حتى فى عالم السحرة
    Onun iyiliği ve hikmeti asla yanımdan ayrılmasın. Open Subtitles بالتأكيد طيبة ورحمة سيتليني طوال الأيام من حياتي.
    Joy'a karşı çok naziksin, bunun da ötesinde bana karşı çok cömertsin. Open Subtitles كنت طيبة جدّاً مع جوي وسخيّة إلى أبعد الحدود بالنسبة لي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد