| Beni bir kez kötü becerene, Yazıklar olsun. Beni iki kez kötü becerdiklerinde bana Yazıklar olsun. | Open Subtitles | ضاجعني بسوء مره, عارٌ عليك ضاجعني بسوء مرتان, عارٌ علي |
| Çaylaklar gibi telefona koşuyorsun. Yazıklar olsun. | Open Subtitles | تُجيبين على الهاتف وكأنّكِ مُستجدّة عارٌ عليك |
| Bu bir günah ve çok yazık, ama sanırım kabullenmeliyim, aşığım. | Open Subtitles | حسناً إن الامر عارٌ عليّ قوله , لكن سأعترف به نعم أحب |
| Polis teşkilatının yüz karasısın. | Open Subtitles | أنت عارٌ على القسم قضية القتل لا زالت معلقة برؤوسنا |
| Dedemin dedesinin dedesine yaptığın Ayıp. | Open Subtitles | أنتِ عارٌ على جدُ جدي جدُ جدُ جدُ جدُ جدُ جدي. |
| Sen ölünceye dek seni duvara çarpmak zorunda olmam - utanç verici olsa gerek. | Open Subtitles | -يبدو أنّه عارٌ تقريبًا سأضطر لضربك على الجدار حتّى تموت. |
| - Hayır tabi ki! Bunu önerdiğin için kendinden Utan. | Open Subtitles | -و لا أنا أيضاً, عارٌ عليكَ أنْ تقترح شيئاً كهذا |
| Ne utanç verici! Utanın kendinizden! | Open Subtitles | يا للخزى عارٌ عليكم |
| - Yazıklar olsun! Kendine gazeteci mi diyorsun sen? Yazıklar olsun! | Open Subtitles | عارٌ عليكِ, تسمين نفسكِ صحفية عارٌ عليكِ, ليست إلا أداة أستخدام شخصية |
| - Yazıklar olsun! Kendine gazeteci mi diyorsun sen? Yazıklar olsun! | Open Subtitles | عارٌ عليكِ, تسمين نفسكِ صحفية عارٌ عليكِ, ليست إلا أداة أستخدام شخصية |
| Yazıklar olsun size. İkiniz de diz çökün. | Open Subtitles | عارٌ عليكما عليكما أنتما الإثنان بالركوع |
| Gerek yok. Yazıklar olsun. Çocuklarımı oğluna yardım ettikleri için suçladınız. | Open Subtitles | عارٌ عليكِ أن تلقِ اللوم على أبنائي لحماية ابنكِ |
| Bir annenin kendi bebeğini tanımasını beklediğim için Yazıklar olsun bana. | Open Subtitles | عارٌ علي لأني أفترض أن الأم يجب أن تعرف طفلها |
| Evet, gerçekten çok yazık. Merhaba. Merhaba. | Open Subtitles | نعم, نعم, إنه عارٌ فعلا ماذا تفعلين هنا؟ |
| Biz polizeilerin yardım edememesi yazık olurdu. | Open Subtitles | سيكون عارٌ علينا نحن الشرطة عدم المساعدة |
| - Bizim Alexis bu. Kocasına yazık olmuş, değil mi? | Open Subtitles | هذه فتاتي (أليكسيس) عارٌ ما حصل لزوجها |
| Sen sporcuların yüz karasısın. | Open Subtitles | -حسنٌ، أنتَ عارٌ على رياضيّ العصر الحديث . |
| yüz karasının tekisin sen. | Open Subtitles | أنت عارٌ على هذه المهنة. |
| Bencilliğine ayıracak vaktim yok. Ayıp sana. | Open Subtitles | ليس لدي وقت لأنانيتك، عارٌ عليك |
| Uyandırmak Ayıp olur. | Open Subtitles | . عارٌ علي أن أوقظه الأن |
| utanç verici. İnsanlardan çalmışsın. | Open Subtitles | عارٌ عليك، سرقتَ من هؤلاء الأشخاص. |
| Bu klinik ve dispanserlerin çoğunun, milyar dolarlık sağlık sistemlerinin yapmadığı şekilde hizmet ve destek sağlıyor ve hastaların ihtiyaçlarını karşılıyor olduğunu düşünmek utanç verici olsa da - bu durumdan utanç duymalıyız - ancak ayrıca ders de çıkarabiliriz. | TED | وبينما هو عارٌ للإعتقاد أن العديد من المستوصفات التي تقدمُ الخدمات وتدعمُ وتلبي احتياجات المرضى بطريقة لا توفرها أنظمة الرعاية الصحية التي تقدر بمليارات الدولارات -- علينا أن نشعر بالخجل حيال ذلك -- ولكن يمكننا أن نتعلم منها كذلك. |
| Utan utan. İzin verirsen buna ben karar vereyim. | Open Subtitles | عارٌ عليك, دعني أنا أحكم على ذلك |
| Kendinizden Utanın. | Open Subtitles | الآن، عارٌ عليك. |
| Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | عارٌ عليك |