ويكيبيديا

    "عاطفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duygusal
        
    • tutkulu
        
    • romantik
        
    • duygusalsın
        
    • duygusalım
        
    • duygusaldır
        
    • hırslı
        
    • samimi
        
    • duygusuz
        
    • duygusallaştım
        
    • duygu
        
    • hassas
        
    • yumuşak
        
    • dokunaklı
        
    • ateşli
        
    Hareketleri çalıştıkça canlandırmam potansiyel bir solonun duygusal bileşeni hâline geldi. TED وبممارستي للحركات، تحول تصوري إلى عنصر عاطفي لتسلق حر فردي محتمل.
    -Sen işine bak, bu duygusal ve üstümde baskı var. Open Subtitles اهتم بنفسك حسناً أنا مجرد عاطفي و يوجد هناك ضغط
    Yani, onları görebilir ve tedavi edebilirsin, ama duygusal acıların bulunması zordur. Open Subtitles أَعْني، هم يُمْكِنُ أَنْ يُرو ويُعالجوا، بينما ألم عاطفي مراوغُ وبدون شكلُ.
    Irwin Schroedinger, tutkulu ve şairane, bir filozof ve romantikti. Open Subtitles إرفن شرودينجر كان عاطفي و شاعر و فيلسوف و رومانسي
    Eğer kendini tekrar romantik bir durumda bulursan kafandan geçen herşeyi görmezden gel. Open Subtitles إذا وجدت نفسك في موقف عاطفي مرة أخرى فعليك تجاهل كل مايخطر ببالك
    Annen duygusal bir patlama yaşadı çünkü telefon randevunu unutmuşsun. Open Subtitles نعم لقد اصابها انفجار عاطفي لانك تأخرت عن موعد اتصالك
    Hayır... kendisi sadece şirketimde çalışıyor... ve ayrıca aşırı duygusal... Open Subtitles كلا .. انه مجرد موظف في شركتي انه عاطفي جدا
    Daha önce bu kadar duygusal olduğu bir konuyla karşılaşmamıştı. Open Subtitles لم يسبق لها أن شاركت في شيء عاطفي مثل ذلك
    Geçmişinle arandaki duygusal bağ eksikliği... bugün bulunduğun yeri zedeliyor. Open Subtitles هذا انفصال عاطفي من ماضيك من نشأتك . هذا مضر
    Hayır, bu imkânsız, ...ve ayrıca fazla duygusal ve çok basit, Open Subtitles لا، هذا مستحيل و عاطفي على نحو فظيع و مبسط جدا
    Suçlu olan biri var biliyorum ve gerçek duygusal yaklaşımları da yok. Open Subtitles هذا هو المُدان الذي أعرفه وليس لديّ أيّ تعلق عاطفي حقيقي له.
    Çok duygusal bir gün geçirdik, ama hepsine değmesine az kaldı. Open Subtitles حسنا , كان هذا يوم عاطفي ولكن هنالك امر يستحق المشاهده
    Hastalar ve terapistleri arasında duygusal bir transfer olması anormal bir durum değildir. Open Subtitles أسمعي, أنه ليس من المعتاد ان يكون هناك أنتقال عاطفي بين المريض والمعالج
    Hastalar ve terapistleri arasında duygusal bir transfer olması anormal bir durum değildir. Open Subtitles أسمعي, أنه ليس من المعتاد ان يكون هناك أنتقال عاطفي بين المريض والمعالج
    Gelişmiş duygusal denge gösteren deneklerin daha uzun süre dayandığı gözlemlendi. Open Subtitles مقاومة أطول , تمت ملاحظتها فى أقراد أظهروا ثبات عاطفي متطور
    Büyük bir duygusal değişiklik, iyi bir şey bile olsa bağımlılığı tekrar tetikleyebilir. Open Subtitles أيّ تغيّر عاطفي كبير، حتى وإن كان جيّداً، يمكنه إحداث إنتكاس لدى المدمن.
    Seyircinin karşısındaki varlığımızı ortaya koyacak o tutkulu performansı sahneye koyabilmeliyiz. Open Subtitles لقد وصلنا حقاً أداء عاطفي أن يبرر وجودنا أمام هذا الجمهور.
    Bunlar aşık ve tutkulu bir adamın melo dramatik ifadeleri. Open Subtitles تلك تصريح لمشاعر و انفعالات لرجل عاطفي واقع في الحب
    Bu çok romantik. Küçük bir kızken evcilik oynar, gelin olurdum. Open Subtitles هذا عاطفي للغاية، عندما كنت صغيرة كنت أقوم دوماً بدور العروس.
    Sevgilim, ağlıyorsun... Sanırım herşeye rağmen sen de duygusalsın. Open Subtitles حبيبي أنت تبكي , لقد تبين في النهاية بأنك عاطفي حقاً
    Şu anda da biraz duygusalım çünkü doğru kararı verdiğime kesinlikle ama kesinlikle eminim. Open Subtitles وأنا عاطفي قليلاً الآن لأنني متيقنٌ حتماً بأنني اتخذت القرار الصائب
    Çok duygusaldır. Bu odada sürüyle hatırası var. Open Subtitles انه عاطفي جداً لديه ذكريات عديده بتلك الغرفه
    Musa'nın yaptığını yapmaya çalışan hırslı bir adamdı ve yoldaşlarını Kızıl Deniz'e götürdü. Open Subtitles رجل عاطفي حاولوا ملاحقته كـ مثال موسى و ارشد اصدقائه عبر البحر الاحمر
    duygusal ve örtülü hafızaları dünyanın güvenilir ve yardımsever olmadığına dairdir, bakıcılara güvenilmiş değildi ve ilişkiler kalbini açmak için yeterince güvenli değildir ve bundan dolayı tepkileri de kendilerini, gerçek samimi ilişkilerden uzak tutma eğiliminde olur. Open Subtitles لسوء معاملة كبيرة وهم أطفال أو عانوا من فقدان عاطفي حاد. أحاسيسهم أو ذكرياتهم الدفينة
    Bu yüzden pasif, duygusuz, objektif görünmeye çalışırız. Open Subtitles إذًا انت تحاول أن تبقى غير عاطفي و تكّون مهنيًا
    Başım sersem gibi ve çok duygusallaştım. Open Subtitles أشعر باضطراب في رأسي و أشعر انني عاطفي مؤخرا
    Bu şekillerde bir şeyler var. Burada duygu yüklü bir sanat eseri var. Open Subtitles هناكَ شيءٌ جميل في هذه الأشكال ، فنٌ عاطفي يقبع هنـا
    Bir seferden bir şey çıkmaz. Adam hassas. Bir 50 yıl daha tekrarı olmaz. Open Subtitles هيا يا داني ، لن يتضرر أحد فالرجل عاطفي ولن يتكرر هذا إلا بعد 50 سنة
    yumuşak, tutkulu... Bir erkekte aradığınız her şey var ama.... Open Subtitles كان جزيل العطاء ، عاطفي ، كل ما ترغبينه مِن رجل.
    Sana böylesine dokunaklı bir mektup gelse bir tane daha gelmesini ummaz mısın? Open Subtitles لو أنك استلمتِ خطاب عاطفي هل لا تنتظرين خطاب آخر؟
    Aptalca ya da değil, Tom o gece Grace'i kulübesine kilitlemeleri gerektiğine dair ateşli bir konuşma yaptı. Open Subtitles لو كان هذا غباءاً أم لا، توم كان متحدث عاطفي من أجل حبس غرايس في سقيفتها تلك الليلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد