ويكيبيديا

    "عالق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sıkışmış
        
    • sıkıştı
        
    • kaldım
        
    • kaldı
        
    • kalmış
        
    • takıldı
        
    • kaldın
        
    • takılmış
        
    • sıkıştın
        
    • takıldım
        
    • sıkışmıştı
        
    • sıkışma
        
    Genellikle sana pansuman yaptığımda... sıkışmış domuz gibi çığlık atardın. Open Subtitles عادةً ، أنتَ تصرخ ،كخنزيرٍ عالق عندما أضع هذا الشيء
    (Gülüş) Teşekkürler. Bence sıkışmış hissediyorsanız veya hayatınızdan memnun değilseniz, bu bir işaret. TED وأعتقد أنه عندما تشعر أنك عالق أو غير راضٍ عن حياتك، أعتقد أنها إشارة.
    Onu hareket ettiremezsin, altına sıkışmış. Sadece kolda. Open Subtitles لن تستطيعي تحريك هذا انني اسفله عالق بالمنتصف
    Motoru onarabilmek için demir attık. Şimdi de çapa sıkıştı. Open Subtitles لقد أسقطنا الهلب كي نصلح المحرك والآن الهلب عالق
    Enteresan bir kamp var. Bir sürü sapla kitli kaldım. Open Subtitles انها مزرعة مضحكة هنا انا عالق مع باقة من الحمقى
    Üzgünüm ihtiyar dostum, öyle görünüyor ki şişko adamın pisliğini temizlemek sana kaldı. Open Subtitles آسف يا صديقى القديم ولكن يبدوا أنك عالق 000 فى قضية الرجل البدين
    ve üçüncüsü: penceresindeki çubuklara sıkışıp kalmış gizemli bir yabancı. TED والثالثة: كائن غريب غامض عالق والقيام بالضغط على قضبان النافذة.
    Sanırım gaz vanası sıkışmış. Oraya çıkabilir misin? Open Subtitles صمام الغاز عالق, أعتقد أنه يمكنك الصعود إلى أعلى؟
    Çok minnettarım. Basınç kalibresi sıkışmış. Open Subtitles لك جزيل الإمتنان قياس الضغط الخاص بك عالق
    Sanırımım oraya bir şey sıkışmış. Orada neler oluyor? Open Subtitles حسنًا، أعتقد أن هناك شيء عالق ماذا يحدث هنا؟
    İçeri giremiyoruz. Mavna tekneye çarpınca,kapı sıkışmış. Open Subtitles صدمة تلقى فالحاجز الدخول يمكننا لا بإحكام عالق والباب
    Vatandaşlarından biri burada böyle sıkışmış kalmışken Birleşik Devletler aylak aylak bekleyecek değildir. Open Subtitles الولايات المتحدة لن تقف مكتوفة الايدي بينما احد مواطنيها عالق هنا هكذا
    Kaçışları hakkında bilgisi olan tek kişi oyun alanında sıkışmış ve ciddi bir tehlike içinde Open Subtitles والآن إنَّ الشخص الوحيد الذي يعلم بشأن المتمردون الصغار عالق في الباحة الثلجية وهو واقع بخطر كبير
    Yeni bir diyafram aldım ve sıkıştı. Open Subtitles حصلت على الحجاب الحاجز الجديد وأنه عالق.
    Harika. sıkıştı. Pekala. Open Subtitles رائع, إنه عالق, حسناً أبق في الأسفل و دعني أتولى هذا
    Asla, denemeye devam etmeliyim. Ayrıca kafam sıkıştı. Open Subtitles أبداً علي أن أستمر بالمحاولة بالإضافة إلى أن رأسي عالق
    Dünya prenseslerle dolu ama, Ben bu somurtkana takılıp kaldım Open Subtitles العالم ملىء بالأميرات و أنا عالق هنا مع أميره غاضبه
    Ama o kadar iyi yaptı ki, şimdi Broadmoor'da kaldı ve kimse onun deli olmadığına inanmıyor. TED لكنه ادعى الجنون بشكل جيد جدا، والآن هو عالق في برودمور ولا يمكن لأحد أن يصدق أنه عاقل.
    - Asansör kesinlikle takıldı kaldı. - Hayır. Open Subtitles ــ بالتأكيد المصعد عالق ــ كلا، ليس عالقاً
    Tamam, az önceki parlamamdan sonra bunu şu an duymak istemeyebilirsin ama galiba bana kaldın sen. Open Subtitles حسناً، ربما لا تريد أن تسمع هذا الآن كنت أفكر في ذلك في فترة ما ولكنك عالق معي
    Çünkü şu anda yaşadığımız dünya, bu türden bir dünya, hızlı sarma modunda takılmış bir dünya. TED لأنه هذا هو نوع العالم الذي نعيش فيه الآن عالم عالق في الحركة السريعة إلى الأمام.
    Şeker makinasına mı sıkıştın? Open Subtitles هل أنت عالق في آلة الحلوى تلك؟
    Sizi beklettiğim için özür dilerim. Hastanede takıldım kaldım. Open Subtitles آسف على إنتظارك أنا عالق في المستشفى مثلك
    Geçen yaz, rakunun teki bacamıza sıkışmıştı ya, hatırlıyor musun? Open Subtitles اتتذكر العشاء الماضي عندما كان هناك راكون عالق في مدخنتنا؟
    Bazen bu sıkışma, sizin yüzünüzdendir, çünkü aynı şeyleri tekrar tekrar düşünürsünüz ve aynı sonuçları tekrar tekrar yaşarsınız. Open Subtitles لكن تشعر أحيانا وكأنك عالق لأنك تستمر بتفكير نفس الأفكار مرارا وتكرارا فلذلك تميل للحصول على النتائج نفسها مرارا وتكرارا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد