ويكيبيديا

    "عديدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürü
        
    • Uzun
        
    • kaç
        
    • birçok
        
    • Çok fazla
        
    • pek çok
        
    • kadar
        
    • sayısız
        
    • çeşitli
        
    • Bunca
        
    • önce
        
    • bir çok
        
    • çok farklı
        
    • birkaç
        
    • çok fazla adım
        
    Okuma ve yazma öğrendiğinizde bu başka bir sürü şeyi öğrenmenize imkan tanır. TED فعندما تتعلمون القراءة والكتابة فإن ذلك يفتح أمامكم فرص عديدة لتعلم أشياء كثيرة.
    Bir sürü telgraf çekti, telefonla aradı ve hatta Moskova'ya bile gitti. Open Subtitles أرسل برقيات عديدة وأجرى مكالمات هاتفية حتى أنه ذهب إلى موسكو بنفسه
    Çünkü, bir elit tabaka ve onun kolaylaştırıcıları... ...endüstriyel ölçekte ağaç kesiminin... ...desteklenmesinden Uzun yıllardır milyonlarca dolar... ...kazanmaktadırlar. TED أيضا، لأن نخبة والمسهلين لها وقد تم صنع بملايين الدولارات من دعم قطع الأشجار على نطاق صناعي لسنوات عديدة.
    Bildiğiniz gibi Amerikan rüyası Uzun yıllardır bütün dünyada milyonlarca kişiye ilham verdi TED تعلمون أن الحلم الأمريكي قد ألهم الملايين من الناس حول العالم لسنوات عديدة.
    Zamanda o kadar çok tutsak kaldım ki neredeyse kaç yıl olduğunu unuttum. Open Subtitles لقد حبست في الزمن لسنوات عديدة حتى انني فقدت القدرة على حساب الوقت
    Servetini buna yatırıyorsun ve bunu birçok kez yapmış görünüyorsun. TED أنت تراهن على حظّك، ويبدو أنك نجحت بذلك مراتٍ عديدة.
    Ama gitmezse, bütün dev bataryaları denemek Çok fazla zaman alır. TED ولكن إن لم تكن، فتحريك البطاريات العملاقة لمرات عديدة سيستغرق وقتًا طويلًا.
    Fakat pek çok kez kadınların gereken her şeye sahip olduğunu gördüm. TED و لكني رأيت في حالات عديدة أن النساء يملكن كل ما يحتاجن.
    Ben bir sürü diploma aldım ve birkaç çok pahalı okula gittim neyse ikinizin sattığı bu saçmalıkların hiçbirini yemiyorum. Open Subtitles لقد حصلت على درجات علمية عديدة وذهبت لمدارس راقية لكني لا أصدق أي حرف من هذا الهراء الذي تقولونه اليوم
    Ahbap, bu akşam yapabileceğimiz bir sürü güzel şey var, baksana. Open Subtitles هناك أمور شيقة و عديدة بإمكاننا فعلها الليلة يا صديقي, أنظر
    Boynumun eski haline dönmesi ve kalbimin düzelmesi için için bir sürü ameliyat geçirdim. TED أجريت جراحات عديدة لإعادة عنقي لمكانه، و أخرى لإصلاح قلبي عدة مرات.
    Radyo yarışmasında kazandığını söylersin... Bir sürü yolu var. Open Subtitles يُمكنك القول بأنكِ ربحتِ المبلغ في مسابقة بالإذاعة أو في مباراة ، هناك طرق عديدة
    Uzun yıllar Swami Satchidananda adlı bir öğretmenle yoga çalıştım, TED لقد درست اليوغا لسنوات عديدة مع مدرس يُدعى سوامي ستشيدنايدي
    Uzun zaman önce ikimizin arasında yıllarca görüşmememizi engelleyen bazı anlaşmazlıklar oldu. Open Subtitles كان هنالك خلاف بيننا منذ زمن طويل منعنا من الإلتقاء لسنوات عديدة
    Ama artık böyle bir yer değil, bu Uzun yıllar önceydi. Open Subtitles إنّه ليس كذلك الآن, ولقد كان هذا منذ سنوات وسنوات عديدة.
    Önümüzdeki alanda hareket eden bir kaç Cumhuriyet tankı algılıyoruz. Open Subtitles نحن نكتشف دبابات عديدة للجمهورية تتحرك على سلسلة الجبال امامنا
    Hayalet diye bir şey olmadığını bir kaç gerekçeyle kanıtlamamış mıydık? Open Subtitles ألم نثبت في مناسبات عديدة أنّه لا يوجد ما يُسمى بالأشباح؟
    Eleştirel düşünmeye yaklaşımın farklı birçok yolu var fakat birçok sorununuzu çözmenizde yardımcı olabilecek 5 adımlı bir süreç mevcut. TED توجد طرق عديدة للوصول للتفكير النقدي. لكن هذه طريقة من 5 خطوات قد تساعدك في حل أي عدد من المشاكل.
    Dr. Atkins'le ölmeden önce birçok kere bunu tartıştık, ve Amerikalıların Çok fazla basit karbonhidrat yediklerinde hem fikir olduk, TED ناقشت د. اتكنيز في مرات عديدة قبل وفاته, وإتفقنا أن الامريكيين يتناولون سكريات كثيرة جداً,
    pek çok defa, O'Neill sıradan terimlerin yerine garip sözcükler kullandı. Open Subtitles مرات عديدة ، إستخدم أونيل تعبيرات غريبة بدلا من مصطلحات معروفة
    Neden kilometrelerce sarı bandı çekmede bu kadar acele ederler ki? Open Subtitles ولكن يالها من متعةٍ، حينما يسحبون ذلك الشريط الأصفر لأمتارٍ عديدة..
    sayısız durumda bana büyük bir şey üzerinde çalıştığını söyledi. Open Subtitles في مناسبات عديدة أخبرني أنه كان يعمل على مشروع كبير
    Gecikme, beni ayakta tutma, gecenin garip saatlerinde ayrılma çeşitli hipotezleri düşündürüyor. Open Subtitles تاخر، انتظار، تركي في ساعات متأخرة من الليل تشير إلى افتراضات عديدة
    Evet, bu kadar yıldan sonra Bunca insanın geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles أجل، لا أصدق حضور كل هذه الناس بعد سنين عديدة
    önce bir iki kurşun yedim. Hiç şans diye düşünmedim. Open Subtitles تعرضت من قبل لطلقات نار عديدة ولم أشعر أننى محظوظ
    "Ana Sayfa Okuyucuyu" geliştirirken, kullanıcılardan bir çok yorum aldım. TED عندما طورت قارئ الصفحة المنزلي، وصلتني تعليقات عديدة من المستخدمين.
    Bunun bir diğer yönü de, çok farklı Kağıtfüj'ler yapmış olmamız. TED وأحد الجوانب هنا هو أننا نبني أنواعًا عديدة من الطارد الورقي.
    Koşularda baş dönmesi ve mide bulantısı gibi birkaç nedenden dolayı geride kalıyordum. Open Subtitles لقد سقطت عدة مرات من قبل لأسباب عديدة منها الاضطراب و دوار البحر
    Ve... (Alkış) Microsoft'a saygısızlık etmek istemem, ki zaten Microsoft'un şirketi büyütmek için atabileceği Çok fazla adım var ama masaüstü işi artık geçti. TED بالإضافة إلى... (تصفيق) لا أقصد أي إساءة لمايكروسوفت، أعتقد أن مايكروسوفت كشركة تستطيع في الواقع القيام بأشياء عديدة لتحافظ على نموها، لكن لن تكون الحواسيب المكتبية إحداها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد