"Sakın benim için üzülme. Dolu dolu, güzel bir hayat yaşadım. | Open Subtitles | لا تشعري بالأسى عليّ فقد عشت حياة طيبة وحافلة |
40 yıl önce benden vazgeçtin ve ben de bu 40 yıl boyunca çok güzel bir hayat yaşadım. | Open Subtitles | اعتبرني كشخص منحته للتبني قبل 40 عاما و لقد عشت حياة سعيدة |
Çok hareketli bir hayatım oldu. Ölümümün sıkıcı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد عشت حياة مثيرة أريد لموتى أن يكون مملاً |
Geçen şu 12 yılda yaşadın Holden. | Open Subtitles | أنت عشت حياة أخرى في الـ 12 عامًا يا هولدن |
Sanırım çok zor bir hayatın oldu. | Open Subtitles | أعتقد بأنكِ عشت حياة صعبة جدا. |
Şey, sanırım bir sürü insan benim çarpık bir hayatım olduğunu söyler. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أن كثيرُ من الناس سيقولون أنني عشت حياة طائشة |
Bundan bir saat önce ölmüş olsaydım kutlu bir hayat sürmüş olurdum. | Open Subtitles | ،إذا مت قبل حدوث هذا الشيء .فيمكنني القول إنّي عشت حياة مباركة |
İtibarsız bir hayat yaşamış olabilirim ama yine de bir tarzım vardı ölümüm de aynı şekilde olacak. | Open Subtitles | كلا، لقد عشت حياة سيئة، لكن عشتها بأسلوب وسأموت هكذا |
O zaman sen bir rahip yaşamı yaşıyor... olmalısın. | Open Subtitles | لأنك فيما يبدو عشت حياة العزلة كعزلة الكاهن |
Çılgın bir hayat yaşadım | Open Subtitles | لقد عشت حياة جنونية مليئة بالإنعطافات و الإنحرافات |
Korkunç bir hayat yaşadım hep keyfime göre hareket ettim ve bunları kendim için yaptım. | Open Subtitles | لقد عشت حياة مريعة دائما أفعل كل ما أريد وأدعي النزاهة |
Mükemmel bir hayat yaşadım. | Open Subtitles | لقد عشت حياة بالفعل، وحياة رائعة. |
Gençken fazlasıyla kötü bir hayat yaşadım. | Open Subtitles | ..عندما كنت صغيراً عشت حياة سيئة تماماً |
İyi bir hayat yaşadım. Alternatif bir evrene geçiş yaptım. | Open Subtitles | عشت حياة جيدة، صنعت بوابة لكون موازي |
Güzel bir hayat yaşadım. Aileme göz kulak oldum. | Open Subtitles | عشت حياة جميلة، واعتنيت بأسرتي. |
Çok hareketli bir hayatım oldu. Ölümümün sıkıcı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد عشت حياة مثيرة أريد لموتى أن يكون مملاً |
Adam gibi bir hayatım oldu ve ondan hiç utanç duymadım. | Open Subtitles | فقد عشت حياة رجل ولست خجلاً من هذا |
Geçen şu 12 yılda yaşadın Holden. | Open Subtitles | لقد عشت حياة في خلال ال 12 السنة الماضية , هولدن. |
Sence senin normal bir hayatın mı oldu? | Open Subtitles | هل تعتقد انك عشت حياة طبيعية؟ |
Diğer erkeklerden daha farklı bir hayat sürdüğümü hep biliyordum. | Open Subtitles | لطالما تيقنت بأني قد عشت حياة تختلف عن حياة الرجال |
İtibarsız bir hayat yaşamış olabilirim ama yine de bir tarzım vardı ölümüm de aynı şekilde olacak. | Open Subtitles | كلا، لقد عشت حياة سيئة، لكن عشتها بأسلوب وسأموت هكذا |
O zaman sen bir rahip yaşamı yaşıyor... olmalısın. | Open Subtitles | لأنك فيما يبدو عشت حياة العزلة كعزلة الكاهن |
Beşinci Cadde'de yetişmiş biri olarak gayet büyülü bir hayat yaşamışsın. | Open Subtitles | من الواضح أنك عشت حياة ساحرة جدا تربيت على الغالي (ذهبت إلى (هارفارد |