ويكيبيديا

    "علمت أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyordum
        
    • olduğunu biliyor
        
    • bildin
        
    • olduğunu biliyordun
        
    • olacağını biliyordum
        
    • duydum
        
    • biliyordu
        
    • anlamıştım
        
    • fark
        
    • öğrendim ki
        
    Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. TED ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل.
    Agresif davranışlarıyla bir geçmişi olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum. Open Subtitles علمت أن لديه تاريخ من السلوك العدواني, و لكن ليس بهذا الشكل
    Bu işe dahil olmanın bir şekilde tehlikeli olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت أن الخوض في ذلك كان خطراً بطريقة أو بأخرى
    Atölye'nin Maui Adası'nda küçük bir arazisi olduğunu biliyor muydun, Hawaii'de? Open Subtitles هل علمت أن الدكان عبارة عن مركب صغير على جزيرة ماوي في هاواي؟
    Kırmızı topun o bardağın altında olduğunu nerden bildin? Open Subtitles كيف علمت أن الكرة الحمراء تحت تلك الكأس؟
    Bana sattığın an buranın hurda yığını olduğunu biliyordun. Open Subtitles لقد علمت أن هذا المنزل قطعة نفاية عندما قمت ببيعه لى
    Hiyeroglif dersini ekmenin bir gün gelip başıma bela olacağını biliyordum. Open Subtitles حسناً علمت أن الهرب من حصة العلوم الفرعونية ستعود للإنتقام مني
    Seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim. Open Subtitles علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً
    Şimdi, bu büyük bir sorun olmazdı ama Anna'nın oğlunun özel ihtiyaçlı olduğunu biliyordum. TED وغير ذلك، لقد علمت أن ابن آنا من ذوي الاحتياجات الخاصة.
    Onların sihirli iyi olduğunu biliyordum, ama hiç bir fikrim yoktu. Open Subtitles علمت أن سحرهم كان جيداً ولكن لم تكن عندي فكرة
    Zamansal bir kovuk. Başka bir şey olduğunu biliyordum. Open Subtitles إنه جيب زمني لقد علمت أن هنالك شيئا آخر هناك
    Ateş Lordu'nun kötü biri olduğunu biliyordum ama bu planı saf kötülük üzerine. Open Subtitles لطالما علمت أن زعيم النار شخص سيء و لكن خطته تعبر عن شر جسيم
    Bir şey olduğunu biliyordum. Hemen bana gönder. Open Subtitles . لقد علمت أن هناك خطبٌ ما . ارسل إلىّ ذلك حالاً
    Garip, adamım. Bir yerlerinde gariplik olduğunu biliyordum. Open Subtitles يبدو غريباً يارجل , علمت أن هناك شيئاً ما
    Yüzündeki o ifade... Ve silahı olduğunu biliyordum. Open Subtitles كانتلديهتلكَالنظرةعلىوجهه، و علمت أن بحوزته سلاح.
    Alberto, o bizden biri ve kim olduğunu biliyor. Open Subtitles البرتو، فمن منا أنها علمت أن يكون من هي.
    Kalabalıkta ateş etmenin suç olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل علمت أن إطلاق النار على حشد يُعد جناية ؟
    Maçın sonucunu nasıl bildin? Open Subtitles كيف علمت أن النتيجة ستكون هكذا؟
    Yaptığın şeyin kötü olduğunu biliyordun yoksa bunu saklamazdın. Open Subtitles لا، لقد علمت أن ماتفعله كان خاطئ وإلا ماكنت قد أخفيته
    Bir şeylerin olacağını biliyordum. Open Subtitles طوال الليل علمت أن شيئ ما سيحدث, مرحباً يا أمي
    Bu odadaki birisinin, köstebek olduğunu duydum. Open Subtitles علمت أن أحداً ما بهذه الغرفة يعمل واشياً
    Bradbarrier insanları içeride tutmak için yükseldiğinde, bir şeylerin cidden yanlış olduğunu biliyordu. TED عندما صعد حاجز براد لإبقاء الأشخاص في الداخل، علمت أن هنالك شيءٌ خاطئ بشكلٍ بالغٍ يحدث.
    Onu gördüğüm anda özel biri olduğunu anlamıştım. Open Subtitles من اللحظة التى رأيتها علمت أن هناك شئ خاص بها
    fark ettim ki, görünmezlikleriyle katadorlar Brezilya'ya özgü değiller. TED بعد ذلك علمت أن جامعي النفايات في قضية التهميش، ليست حكرًا على البرازيل
    Ve öğrendim ki ilk teknoloji 2.6 milyon yıl önce kemikten yapılmış aletlerde göründü. TED وقد علمت أن أول تكنلوجيا ظهرت في شكل أدوات حجرية كان قبل 2.6 مليون سنة مضت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد