'Semiz bir buzağı'yı hatırlıyorum, ama, hatırladığım kadarıyla, hayli hassas bir hayvandı. | Open Subtitles | أتذكر أن به بقرةٌ سمينة، لكن, على حد علمي أنه حيوانٌ عاقل. |
Anladığım kadarıyla oğlunu ziyaret etmek için planlarında değişiklik yapmış. | Open Subtitles | على حد علمي فقد خرج عن جدول مواعيده ليزور ولده |
Bildiğim kadarıyla kimseyi öldürmedi ama ben öldürdüm, sen de öldüreceksin. | Open Subtitles | على حد علمي فهو لم يقتل أحد ولكني قتلت وأنت ستقتل |
gençlere ve orta yaşlılara göre daha az psikolojik sıkıntı yaşadıkları sonucuna varıldı. | TED | بالمقارنة مع متوسطي الأعمار أو الشباب على حد سواء. |
Ve ikimiz de bu kasabanın bir parçası olmayı hak ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن على حد سواء يستحقون أن تكون جزءا من هذه المدينة. |
Bildiğimiz kadarıyla, beyninde hiç bir hasar yok. Yine de, evet, muhtemelen öyle. | Open Subtitles | على حد علمنا، ليس هناك ضرر دماغي وهكذا، أقول نعم، ذلك ممكن جداً |
Bildiği kadarıyla, kalkan kendisini koruyacaktır, fakat bundan tam olarak emin değildir. | Open Subtitles | على حد علمه، أن الدرع سيحميه. ولكنه لا يعلم ذلك بشكل قاطع. |
Bildiğim kadarıyla, ispiyoncunun ismini bilen tek kişi federal başsavcı Simon Poole'du. | Open Subtitles | على حد علمي الوحيد الذي يعرف إسم الواشي هو المفوّض سايمون بول |
Ve bildiğim kadarıyla, Will ne biliyorsa benim de bildiğimi sanıyorlar... | Open Subtitles | و على حد علمي , يعتقدون أني أعرف ما يعرفه ويل |
Bildiğimiz kadarıyla, az önce buradan tatlı kız bile sosyopatın teki olabilir. | Open Subtitles | وبالتأكيد، حتى تلك الفتاة اللطيفةالتيخرجتمنهناللتو.. قد تكون قاتلة مُختلة، على حد علمنا. |
Bildiğimiz kadarıyla dünyadaki diğer tüm organizasyonların sahip olduğundan epeyce fazla. | TED | إنها تقريبًا أكثر من بيانات أي مؤسسة أخرى في العالم، على حد علمنا. |
Ve bu bildiğim kadarıyla Amerika'da hiç bir müfredatta yer almıyor. | TED | وحتى الان لم يتم تدريسها فى أى من المقررات الدراسية الاثنا عشر فى امريكا على حد علمي. |
Bildiğimiz kadarıyla elektron evrenin bölünemez temel yapı taşlarından biri. | TED | والإلكترون على حد علمنا، أحد وحدات بناء الكون الأساسية غير المتجزئة، |
45 yıllık hayatımda bildiğim kadarıyla bu ilk defa oluyor. | Open Subtitles | حدث ذلك لأول مرة هنا, على حد علمى منذ 45 عاماً |
Bildiğim kadarıyla hiçbir şey. Köre bir sadaka. | Open Subtitles | لا شىء على حد علمى من آجل الأعمى , من آجل الأعمى |
Bildiğim kadarıyla, Görevini Savsaklayan Kadınların Birleşik Seferberliği olabilir. | Open Subtitles | على حد علمى يمكن ان تكون التحريك الموحد للنساء الجامحات |
Benes'i öldürmek demek. Bildiğimiz kadarıyla ameliyatı tamamlamış olmalılar. | Open Subtitles | هذا معناه قتل بينز على حد علمنا قد يكونوا انهوا العمليه |
Ekman'a göre, öfke, tiksinti, korku, haz, üzüntü ve şaşkınlık eşit derecede tanınabilir. | TED | وبالنسبة لإيكمان، فإنّ مشاعر الغضب، الاشمئزاز، الخوف، الفرح، الحزن، و الاندهاش يمكن تمييزها على حد سواء. |
İkimiz de Tanrı'nın önünde diz çöküp lütfu için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نحن على حد سواء الركوع أمام الله ونصلي من أجل بركته. |
Şu anda, birileri siz ikiniz için bir kulübeyi temizliyorlar. | Open Subtitles | هناك شخص تنظيف كوخ الآن حق لكم على حد سواء. |
Her ikisi de küçültmekte ve geri çekilmekte, ve bazıları tamamen kayboldu. | TED | إنها تتقلص وتتراجع على حد سواء -- وبعضها أختفى تماما عن الوجود. |
Aslında şu anda yaptığı işe ikimiz birden başvurmuştuk. | Open Subtitles | في الواقع، ونحن على حد سواء طبقت لهذا المنصب لديه الآن. |
Ama bildiğim kadarı ile oradaki hiçbir şey buna sebep olmadı. | Open Subtitles | لكن، على حد علمي لا يوجد هناك ما قد يسبب كل هذا |
Araştırmamız gösteriyor ki Dr. Wilder'ın yaptığı düşüncesiz ihmalkarlık, hem hastasının yaşamına hem de yasalara karşı büyük bir suç-- | Open Subtitles | الإدعاء يرى ان الدكتور والدر أظهر تهور وتجاهل على حد السواء تجاة حياة المريض وبالنسبة لقوانين هذه الدولة عندما عمداً |