ويكيبيديا

    "عمود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sütunu
        
    • direğine
        
    • direğinin
        
    • direk
        
    • köşe
        
    • direğe
        
    • köşesi
        
    • köşesini
        
    • sokak
        
    • sütuna
        
    • sütununa
        
    • boşluğuna
        
    • şaftı
        
    • direğin
        
    • direğinde
        
    Temizlik sütunu okumaktan daha kötü bir şey düşünemem. Open Subtitles بحق المسيح، لا يمكنني التفكير بأي شئ أسوء من قراءة عمود تنظيف،
    Fırtınadan kaçmaya çalışıyormuş ve elektrik direğine çarpmış sonra da arabası alev almış. Open Subtitles يحاول تلافي الإعصار ولقد سقط عليه عمود كهرباء ولقد أشتعل النار في سيارته
    Para eline geçer geçmez, babam beni bir telgraf direğinin önüne getirdi. Open Subtitles ...بمجرد أن تلقى أبي المال في يديه أقنعني بالوقوف قرب عمود بريد
    Yatakta, bir direk üzerinde kucakta. Open Subtitles فى منطقة احراز الاهداف على عمود فى الحضن
    Biz çıkıyoruz. Ben olsam, bunun hakkında bir köşe yazısı yazmazdım. Open Subtitles سنسمح لأنفسنا بأن نغادر، ولن أسمح بكتابة عمود عن هذا الأمر
    Arabayla direğe çarpmış. Tansiyon, 80/40. Nabız, 110. Open Subtitles باتصال مع أحد ما، بحادث سيارة مقابل عمود المرفق العام نبضات القلب مئة وعشرة
    Ve aynı zamanda "Haftalık Dergi"deki "Yeni Gelenler köşesi" için bazı notlar yazıyorum. Open Subtitles انا عملت ملاحظه على عمود نيوكومر للاحداث الاسبوعيه.
    Frasier, bugün Derek Mann'ın köşesini okudun mu? Open Subtitles فريزر؟ هل قرات عمود ديريك مان لقد ذكرك فيه
    Daireye giren sokak lambası çarptığında sen de mi odadaydın? Open Subtitles كنت في الغرفة عندما طار عمود الإنارة من الشارع للشفة؟
    Einstein dünya için, kozmosun tüm devinimleri içerisindeki tüm izafi devinimler arasında sağlam sütunu oluşturan mutlak sistemi bulmuştu. Open Subtitles وجد آينشتاين إطاره المطلق للعالم عمود قوي وسط كل الحركات النسبية من بين حركات الكون
    Abdest çeşmesinin hemen ardından, şuradaki çok ilginç sütuna gideceğiz, yüzyıllardır Ayasofya dilek sütunu olarak bilinir. Open Subtitles .. بعد ينبوع الوضوء .. نحن نتجه الى عمود غايه فى الأهميه هناك ... معروف منذ قرون بـ
    Etrafıma baktım, elektrik direğine dayanmış, bir seksen boyunda bir tavşan gördüm. Open Subtitles .... أستدرت وكان هناك أرنب طوله ستة أقدام يقف بجانب عمود أنارة
    bizler, arabanı telefon direğine... bindirdiğin ana kadar tüm olanları bilmek istiyoruz. Open Subtitles أريد أن أعرف كل شيء حتى ذلك الوقت الذي لففت فيه سيارتك حول عمود الهاتف
    Onu buradan götürsen iyi olur çünkü bu lamba direğinin kuzeyi bizim bölgemiz. Open Subtitles حسناً من الأفضل أن تخرجه من هنا لأن المكان من شمال عمود المصباح لنا
    Sen sadece o süslü direk ol ve bırak elinde kurdelelerle o koşsun. Open Subtitles كن مثل عمود البار و دعها تدور حولك بالأشرطة.
    Bir empati vardı önce yanı sıra, bir tavsiye köşe yazarı uzun. Open Subtitles بالإضافة ، لقد كنت ناصحة عمود قبل أن تكوني عرافة
    Hayır, aslında arabanın arkasını bir direğe vurdum. Open Subtitles لا، في الواقع ليلة الأمس لقد رجعت على عمود من الخلف
    Amerika'daki her gazetenin astrolojiyle ilgili bir köşesi vardır. Open Subtitles فى الواقع ، تجد أن كل صحيفة فى أمريكا لابد أن تحتوى على عمود يتحدث عن التنجيم
    Bak, sadece kuzeninin köşesini korumaya çalışıyorum. Open Subtitles إنظري ، لقد كنت فقط أحاول أن أحمي عمود قريبتك ، أتعلمين ؟
    Bir sokak lambası uçtuktan sonra, ben ve ailem bodruma doğru hızlıca koştuk. TED بعد ان طار عمود انارة الطريق، انطلقت انا و عائلتي متجهين نحو الدور السفلي.
    Bilmem, heykeli gördüm, şu sütuna benzer şey. Open Subtitles لا أدري، رأيت هذا التمثال عمود أو شيء آخر.
    Belki geri bakar ve tuzdan bir sütununa dönüşür. Open Subtitles ربما تنظر إلى الخلف وتتحول إلى عمود من الملح
    Bir gece eve geç gelmişti ve asansör boşluğuna düşmüştü. Birkaç kurşunun üzerine. Open Subtitles عاد إلى بيته ذات ليلة، وسقط في عمود المصعد
    Destek şaftı karbon fiberden imal edilmiş ve ağırlığı sadece dört kilogram. Open Subtitles إنها خفيفة جداً. عمود الإدارة مصنوعٌ من ألياف الكربون ويزن أربع كيلوغرامات فحسب
    Onu kovalayan köpek yüzünden demir bir... - ...direğin üstüne düşmüş. Open Subtitles ولكن كلباً طارده فوقع على عمود حديديّ مشغول
    İlk olarak, derin bir nefes almalıyız ve kızlarımızı kaykaya binme, ağaca tırmanma ve parktaki itfaiye direğinde oynamaları için yüreklendirmeliyiz. TED لذا أولًا: علينا أن نأخذ نفسًا عميقًا ونشجع فتياتنا على استخدام لوح التزلج وتسلق الأشجار والصعود على عمود التسلق في ساحة اللعب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد