- olay olduğunda YMCA'da havuzda yüzüyormuş. -Sırtüstü yüzerken ölmüş. | Open Subtitles | كانت تسبح عندما حدث ذلك ماتت وهي تمارس سباحة الظهر |
Gilmore'un dediğine göre Olay sırasında benim durduğum yerde bulunuyormuş. | Open Subtitles | طبقا لجيلمور، هو كان يقف الحقّ حيث أنا عندما حدث. |
Bu olay olduğu zaman sen daha 9 saatlik falandın. | Open Subtitles | لقد كان عمرك حوالي 9 ساعات عندما حدث كل هذا |
Bütün bunlar olurken biri video kaydının tam ortasındaymış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن شخصا كان في منتصف تسجيل فيديو عندما حدث هذا |
Bu olay olduğu sırada dört yaşındaydı. | TED | عندما حدث هذا الكوخ كله، كان في الرابعة من عمره. |
İnsanlar Amelia fikrini seviyor ve o zaman oldu. | Open Subtitles | الناس يحبون فكرة أميليا وهذا هو عندما حدث ذلك. |
Bu olay yaşandığında, yanında olmadığı için çok şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظه أنه لم يكن معها عندما حدث هذا |
Eminim senin başına geldiğinde hiç de hoş olmamıştı. | Open Subtitles | أنا واثق أن ذلك لم يكن ممتعاً عندما حدث لكِ |
Değişim gerçekleştiği zaman kendilerine veya başkalarına zarar verebiliyorlar. | Open Subtitles | عندما حدث الأمر... التغير يمكنهم أن يؤذوا أنفسهم أو الآخرين |
Bu olay olduğunda ve ...olduğu tarihlerde Meksiko da idiniz. | Open Subtitles | لقد كنت فى المكسيك عندما حدث هذا الشئ... . و |
olay olduğunda odada olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنّه يزعم أنّه كان بالغرفة عندما حدث الأمر |
olay olduğunda ayrı olduklarını söylüyor o yüzden Rachel onu affetmeliymiş. | Open Subtitles | انه يقول انه كان فى استراحة عندما حدث إذن انها يجب أن تسامحه الان |
Olay sırasında orada basketbol falan oynayan yoktu, tamam mı? | Open Subtitles | لم يكن أحدا يلعب كرة السلة عندما حدث هذا يارجل |
Ya sen Tribün Quintus, Olay sırasında neredeydin? | Open Subtitles | وانت ايها التربيون كوينتز اين كنت عندما حدث هذا |
- Olay sırasında TV kapalı mıymış? | Open Subtitles | لذا فإن التلفاز لم يكن مفتوحاً عندما حدث ذلك ؟ |
Bütün bunlar olduğu zaman bir araba ve birkaç dinamit aldık ve oradan ayrıldık. | Open Subtitles | عندما حدث هذا؛ أخذنا سيارة وبعض الديناميت وجئنا هنا |
Bu olay olduğu zaman, kendisinin de bir yanının öldüğünü söylemişti. | Open Subtitles | قال لي عندما حدث ذلك، مات جزء منه، أيضاً. |
- Bu olaylar olurken Daniel Wolf'un nerede olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | أود أن أعرف أين كان دانيل ولف عندما حدث كل هذا |
Evet, evet, evet, evet. O iyi. Deprem olduğu sırada okuldaymış ve buna bayılmış. | Open Subtitles | إنه بخير، كان بالمدرسة عندما حدث ذلك وأعجبه ذلك |
Akıllara durgunluk veren olay işte tam o zaman oldu. | Open Subtitles | وهذا عندما حدث ما لا يمكن تصوره |
Vurulma yaşandığında ilk maç henüz başlamıştı. | Open Subtitles | كان الشوط الأوّل قد بدأ عندما حدث إطلاق النار. |
Bu olay başına geldiğinde uyuşturucu kullanmış mıydın veya içki içmiş miydin? | Open Subtitles | هل تناولت المخدرات أو كنت قد شربت الخمر عندما حدث ذلك |
Değişim gerçekleştiği zaman kendilerine veya başkalarına zarar verebiliyorlar. | Open Subtitles | عندما حدث الأمر... التغير يمكنهم أن يؤذوا أنفسهم أو الآخرين |
Ahbap, şu bahçıvan marketindeki olay olunca, unutuvermişim tamam mı? | Open Subtitles | يا رجل، عندما حدث ما أخبرتك به في المتجر نسيت، حسناً؟ |
Fakat, olan olduğunda daha çok küçüktün. | Open Subtitles | ولكن، لقد كنت صغيراً عندما حدث هذا |
Benim suçumdu. Kaza olduğunda arabayı ben sürüyordum. | Open Subtitles | كان خطأي , أنا من كان يقود عندما حدث ذلك |
Olay esnasında yukarıda ofisindeymiş. | Open Subtitles | لقد كان في مكتبه بالأعلى هناك عندما حدث ما حدث |
Hala hatırlıyorum -- (Alkış) -- Ne zaman olduğunu hala hatırlıyorum. | TED | وما زلت أذكر ما زلت أتذكر عندما حدث ذلك. |
17 yıl önce bu benim başıma geldiğinde, bir ismi yoktu. | TED | عندما حدث هذا لي منذ 17 سنة مضت، لم يكن له إسم محدد |