Keşke benim de mutluluk çipim olsaydı, her zaman mutlu olurdum. | Open Subtitles | انا اتمنى لو كان عندى رقاقة سعاده لكى ابقى سعيدا للابد |
benim annemi koruma arzum öyle güçlüydü ki... onu duyduğumu hiçbir zaman hissettirmezdim. | Open Subtitles | كان أمر حماية أمى عندى عظيماً لذلك لم أخبرها قط أننى أسمع بكائها |
onları ben de görüyorum sen de sadece benim gibisin. | Open Subtitles | انا استطيع رؤيتهم ايضا انت عندك نفس الحالة التى عندى |
Teşekkürler. bende de iyi bir tane var. Sadece onu göremem. | Open Subtitles | لا شكرا انا عندى واحد جيد ايضا لكنى لا استطيع رويته |
Ve bende homoseksüel düşmanı değilim, Biz böyle kakalım. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | ليس عندى فوبيا من الشواذ لذا فالوضع جيد بيننا اراك لاحقا |
Bu akşam bir randevum vardı, ama kızın kedisi midesinden rahatsızlanmış . | Open Subtitles | انا كان عندى ميعاد غرامى الليلة ولكنها الغت الموعد لان قطتها مريضة |
Sadece başımda bugün birkaç tane endişeli anne vardı. Biri Delia'ydı | Open Subtitles | فقط، كان عندى فى المتجر، والدتين قلقتين ديليا كانت واحدة منهم |
Hayır tatlım. benim adım Eddy Teddy. Ben büyük bebek alacağım. | Open Subtitles | لا يا عزيزتى , أنا إيدى تيدى سيكون عندى أطفال دببه |
Onların yemeği tükeniyordu, benim de suyum. | TED | كاد ينفذ لديهم الطعام , و كاد ينفذ عندى مخزون المياه |
benim de yeni ve genç bir kız kardeşim var, üç yaşında ve onun resimleri daha kuraldışı. | Open Subtitles | عندى الأخت الأمريكية البدائية. إنها فى الثالثة. وموظفيها بدائيين جداً. |
Bir hendeğin içinde çamaşır yıkamak ve yerliler gibi pide yoğurmaya niyetim yok benim. | Open Subtitles | لا يوجد عندى نيه أن تنتهى حياتي و أنا أغسل الملابس و الأطباق و أصلح السراويل مثل الهنود |
Sen benim için 25,000 Dolardan çok daha fazla değerlisin, bunu hep hatırla. | Open Subtitles | انت اغلى عندى من 25,000 دولار, وتذكر هذا |
benim bir miktar çamaşırımla temizlenecek bir şeylerim var. | Open Subtitles | عندى كيس به بعض الأشياء للغسيل و التنظيف |
benim için en değerli varlıkları anmadan edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى إلا أن أتذكر أشياء عائلية كانت أغلى ما عندى |
İlk tahmininiz heykelciğin bende olduğuydu. Ama bu asılsız çıktı. | Open Subtitles | ان إفتراضك الأول ان الطير عندى, فهذل ليس صحيحا, |
...bende bulunmayan bir şey isteyene bir kadeh bedava içki veriyorum. | Open Subtitles | شراب مجانى لأى شخص يطلب منى شيئا ليس عندى هنا. |
bende olmayan bir şeyi söylesenize? - Şu işe bak... her şey varmış. Şuraya bakın. | Open Subtitles | لماذا لا تذهب لبيتك ونفكر فى شئ ليس عندى ؟ اوه, ان لديه كل شئ |
Tuhafıma gitti de, İngiltere'de aynı isimde bir hizmetçim vardı. | Open Subtitles | انا فقط فضولية كان عندى خادم بهذا الاسم فى انجلترا |
Konuşma merkezimi tedavi etti. Hayır gerçekten, bir sorunum vardı. | Open Subtitles | لقد قام بعلاج مراكز النطق عندى حقا, لقد كان بهم شيئا |
Avrupa'da bulduğum bir heykelim vardı, bir Tanrı heykeli. | Open Subtitles | عندى تمثال كنت وجدته فى أوروبا، تمثال إله |
Şimdi iyi niyetli olduğumu göstermek için... sana en iyi pijamalarımı vereceğim. | Open Subtitles | والأن سأثبت لكِ اننى لدىّ قلب سأعطيك أفضل رداء نوم عندى |
Belki bu yüzden Başım ağrıyor. Sinüzitim tutar. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب لدى صداع عندى هجوم قوى فى الجيوب الانفية |