ويكيبيديا

    "عنصر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • element
        
    • unsuru
        
    • elementi
        
    • elementin
        
    • faktörü
        
    • bileşen
        
    • madde
        
    • parçası
        
    • unsurunu
        
    • faktörünü
        
    • faktör
        
    • öğe
        
    • eşya
        
    • saldırı
        
    • elementler
        
    Uranyum pek kabul görmeyen bir element, ama ben seviyorum. TED اليورانيوم هو عنصر سيء السمعة، لكنني أحبه.
    Yıldızlar çoğunlukla en basit ve en hafif element olan hidrojenden oluşurlar. TED تتكون النجوم عادة من الهيدروجين ، أبسط و أخف عنصر.
    İlişkide aslında bir tür sevgi, bir sevgi unsuru var. TED في الحقيقة هناك نوع من الحب، عنصر للحب في العلاقة.
    Meşeevi odun elementi, Suevi ise su elementi, ve şimdi de daha sonra yapacağım beş restoranı Çin tedavisi akupunkturun özelliklerine bağlayacağım. TED أكورن هاوس هو عنصر الخشب، ووترهاوس هو عنصر الماء، وأفكر، بل أني سأنفذ، خمس مطاعم مبنية علي الأفرع الخمس لطب الأبر الصينية.
    Bu Marie'nin şu sonuca varmasına yol açtı: Radyasyonun kaynağı her elementin atomlarının içinde var olan temel bir şey olmalıydı. TED وقد قادها ذلك إلى استنتاج أن الإشعاع كان صادرًا من شيء أساسي بداخل ذرات كل عنصر.
    Ve işte bu olaydan sonra, beni en çok korkutan şey şans faktörü oldu. TED وبعد ذلك، هذا ما أخافني أكثر: عنصر الصدفة.
    Potasyum klorid, buzlanmayı önleyicinin içindeki bir bileşen mor renkte yanar. Open Subtitles كلوريد البوتاسيوم، عنصر في مُزيل الجليد، يُعطي اللون الأرجواني عند الإحتراق.
    Yeni bir element. Ve dünyayı alt etti. Dünyayı, aynı bir deri gibi kapladı. TED هي عنصر جديد. وأنها قد غيرت وجه الأرض. هى تغطي الأرض مثل الجلد.
    Ve böylece herbirinin içine 1 tane daha element yerleştirdim. TED وهكذا، قمت بوضع عنصر إضافى داخل كل منها.
    Osmiyum, süpernova patlamalarında oluşan ağır bir element. TED إنه عنصر ثقيل يتم انتاجه بعد الإنفجارات الحرارية النووية للسوبرنوفا
    Bu filmlerin bu kadar gözde olmalarının sebebi psikolojik işkence unsuru içermesi. Open Subtitles حسنا، السبب الذي يجعل هذه الأفلام ذات شعبية هو عنصر التعذيب النفسي
    Dinleyici: Bir delikten diğerine yürümek yani dayanıklılık, maçın çok önemli bir unsuru. TED الحضور: عنصر التحمل هو جزء هام جدا من اللعبة ، السير في كل الحفر.
    Eğer dinamit kullanırsak, sürpriz unsuru bozulur. Open Subtitles اذا استخدمنا الديناميت فسيضيع عنصر المفاجأة.
    Her bir renk, nokta, her bir sıra, bir hava elementi. TED كل لون لذاته ونقطة وكل سطر بعينه هو عنصر طقس.
    Sistemdeki her bir büyük elementi daha küçüğüyle değişitrebiliriz; küçük bir entegre devre, bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi. TED يمكننا استبدال كل عنصر كبير في ذلك الجهاز بمكوّن أصغر... مثل دائرة كهربائية متكاملة صغيرة، وشريحة عرض بحجم ظفر طفل.
    Yeni bir yerde her çalışışımızda, bir orman yapmak için gereken her bir elementin hemen etrafımızda ulaşılabilir olduğunu keşfediyoruz. TED في كل مرة نعمل في مكان مختلف، وجدنا أن كل عنصر نحتاجه لعمل غابة متاح من حولنا.
    Bu da onun esas benlik yani kontrol faktörü olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles ممَّا يعني بأنها الذات، وهي عنصر التحكم
    görebiliyorsunuz, bir şey saklamadık: dayanıklı karbon bileşen tamamıyla görünür hâlde. TED لذا فنحن لا نحاول إخفاء أي شيء؛ حاملة عنصر الكربون مرئية تمامًا.
    Ve neredeyse periyodik tabloda bulunan her madde denizsuyunda bulunmaktadır. TED وهذا ينطبق على كل عنصر من عناصر الجدول الدوري الموجود في مياه البحر
    Romandaki hangi öğelerin onu Romantik akımın bir parçası kıldığı konusunda. Open Subtitles أي عنصر من الرواية تشير إلى جزء من الحركه الرومانسيه ؟
    Ve bu korkuyu kullanmak bombokluğun bir unsurunu kullanmayı gerektirir. Open Subtitles واستخدام ذلك النوع من الخوف يتطلب عنصر معيّناً من السوء.
    Geçen gece, sürpriz faktörünü onlar kullandı. Open Subtitles الليلة الماضية، كان لديهم عنصر المفاجأة.
    Denkleme yeni bir faktör daha eklersek ne olacağını hiç bir zaman bilmiyoruz. TED لا نعلم أبداً، ما يمكن أن يفعله وضع عنصر جديد في المعادلة.
    Evet, oldukça fazla oynuyorlar ama bu diğer olanların yanında küçük bir öğe TED نعم، أنهم إلى حد كبير يعدلون جميع الصور، ولكن هذا فقط عنصر صغير لما يحدث.
    Etiketlenmiş eşya; bir bayan çantası. İçindekiler; 1 bayan cüzdanı, muhtelif kredi kartları, 1 anahtarlık, 3 ev anahtarı. Open Subtitles عنصر مرفق , حقيبة يد حريمى, المحتويات ,محفظة حريمى , بطاقة ائتمان, خاتم , و ثلاث مفاتيح.
    - Şu aşamada yok. Bu savaş planı, düşmana ezici bir güçle ani saldırı yapmamızı gerektiriyor. Open Subtitles خطة الهجوم تعتمد على عنصر المفاجأة بقوات كثير
    Tüm bilinen elementler üzerinde testler yaptım ama hiçbiri Paladyum çekirdeğine uygun bir alternatif değil. Open Subtitles لدي حساب على كل عنصر غير محسوب و لا يوجد أي بديل للعنصر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد