Ben Bir arkadaşımı değil, bir Jedi Ustasını arıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبحث عن صديق أنا أبحث عن معلم جيداى |
Aslında, üniversiten Bir arkadaşımı da arıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا ابحث عن صديق من ايام الجامعة |
Corky, sen de gidip, oynayacağın küçük bir arkadaş bulsana kendine. | Open Subtitles | كوركى, لم لا تذهب وتبحث لك عن صديق لتلعب معه ؟ |
Ama şimdi bütün kartlarımız masada, ve sana bu ciddi problemin hakkında yardımcı olabilecek bir arkadaşım hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن بما أنّ أوراقنا مكشوفة أريد أن أخبرك عن صديق لي يمكنه مساعدتك بمشكلتك الخطيرة |
Ve yardımıma ihtiyacı olan Bir arkadaşı terk etmem, erkek ya da kadın. | Open Subtitles | ولن أتخلى عن صديق يحتاجني سواء كان رجل أو إمرأة |
Üzgünüm, ben sadece Bir arkadaşa bakmıştım. | Open Subtitles | ... آسف , أنا أبحث فحسب عن صديق لي إليك الأمر |
Bir de, sadece sıkıcı olmakla kalmayıp, başkalarını sıkan, birilernden söz etmişti. | Open Subtitles | الذي تحدث أيضاً عن صديق ،لم يكن بليداً فحسب" وإنما كان سبباً لبلادة الآخرين"؟ |
- Biz bir arkadaşımızı arıyoruz. Dağda bir yerde. | Open Subtitles | نحن نبحث عن صديق لنا هو الآن بالجبل |
Hırsızlık hakkında bir şeyler yazıyorum. İnsanların evine giren bir arkadaşımla ilgili. | Open Subtitles | أكتب عن السرقات، عن صديق لي يقتحم بيوت الناس |
- Belki. Bak kardeşim, Bir arkadaşımı arıyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | إسمع يا صديقي، أنا أبحث عن صديق لي، إتفقنا؟ |
Bir arkadaşımı arıyorum. Buraya daha yeni geldi. - Siyah saçlı, el yerine kancası var. | Open Subtitles | أبحث عن صديق جاء إلى هنا مؤخّراً داكن الشعر ولديه خطّاف مكان يده |
- Hayır, ben Bir arkadaşımı arıyorum. | Open Subtitles | لا، في الحقيقة أنا فقط أبحث عن صديق |
Beni bir kız için bırakmayacak bir arkadaş .arıyorum. | Open Subtitles | اسمع، أبحث عن صديق لا يتخلّى عني من أجل فتاة. هذا أنا. |
Senin yerinde olsaydım,kendime uygun yeni bir arkadaş bulurdum, | Open Subtitles | وربما هو فقط بحاجة إلى المضي قدماً لو كنت مكانك .. لـ بحثت عن صديق جديد |
Sadece bir arkadaşım hakkında kötü bir haber aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على بعض الأخبار السيئة عن صديق. |
İşinde çok meşgul olan bir arkadaşım hakkında. | Open Subtitles | عن صديق لي كان مشغول للغايه في العمل |
Bir keresinde birisi demişti, ne olursa olsun Bir arkadaşı asla arkanda bırakma. | Open Subtitles | أحداهن أخبرتني ذات مرّة ألّا أتخلّى عن صديق مهما كان الأمر. |
Siz çocuklar bana Bir arkadaşı için reklam veren ve ölmeden önce o arkadaşını ve sikini yiyen Alman yamyamı hatırlatıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما تذكرانني بآكل لحوم البشر الألماني الذي نشر إعلانا للبحث عن صديق وبعدها التهمه والتهم عضوه الذكري قبل موته |
Bir arkadaşa bakıyorum. | Open Subtitles | - لا شكراً , انا أبحث عن صديق - |
Hayır - aslında sadece bir arkadaşıma bakıyordum. | Open Subtitles | لا، في الحقيقة أنا فقط أبحث عن صديق |
Aslında ben annenin bir arkadaşını Johnny Favorite isimli birini arıyorum. | Open Subtitles | فى الواقع فأنا أبحث عن صديق لوالدتك رجل يدعى جونى فافوريت |
Sadece Jane'in hayali arkadaşıyla ilgili annemveben adlı sitede bir şeyler paylaştım. | Open Subtitles | لقد قمت فقط بكتابة شيء "mommy-and-me" في موقع عن صديق "جين" التخيلي |