"غالباً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Muhtemelen
• Genelde
• genellikle
• Çoğunlukla
• sık
• Çoğu
• büyük ihtimalle
• sıklıkla
• neredeyse
• Herhalde
• çoğu zaman
• hep
• sıkça
• daha çok
• çoğu kez

Muhtemelen kurşun ve cıva doludur. Denizdeki tüm zehirler gövdesindedir.
غالباً هى مليئة بالزئبق والرصاص . وكل السموم الموجودة بالبحر

Bırak çalsın. Evde olduğumu Muhtemelen biliyor. Bu hafta gece mesaisi yapıyorum.
لا دعه، هو يعلم غالباً أني بالمنزل أنا أعمل ليلاً هذا الأسبوع

Yani geçtiğimiz 30 yıl boyunca Genelde diğer şeyleri hariç tutarak serotonine odaklandık.
لذلك ركزنا على السيروتونين خلال الـ30 سنة الماضية، غالباً بغرض استبعاد الأشياء الأخرى.

Bence genellikle bizim işimiz bu görünen istek yollarının yapılması.
وأظن بأن عملنا غالباً هو تمهيد طرق الرغبة الناشئة هذه.

Popüler medyada dövme, Çoğunlukla ya tehlike ve sapkınlık işareti ya da modaya uygun gençlik hevesi olarak gösterilir.
غالباً ما يتم طرح فكرة الوشوم في الإعلام على أنها إما علامة المنحرفين الخطرين أو من بدع الشباب العصرية

Geceleri sık sık uyandım ve kayıp pilot listelerini inceledim.
غالباً ماكنت أستيقظ في منتصف الليل وأفرأ قائمة الطيارين المفقودين

Çocukken, kronik hastalığı olan bir yakının vardı Muhtemelen kız kardeşin.
عندما كنتِ طفلة كان أحد أقربائك مصاب بداء مزمن غالباً أختك

Muhtemelen farkında değilsin ama hayatımı değiştirdin tıpkı benim senin hayatını değiştirdiğim gibi.
غالباً أنت لا تعرف ذلك لكنك، غيرت حياتي بقدر ما غيرتُ أنا حياتك

Kim 100 papel kazanmak ister? Bak, çocuk Muhtemelen haklı.
مَن يريد جَني مئة دولار ؟ اسمع، الفتى غالباً مُحِّق

Malı Genelde şafak vakti bırakıyorlar ama bugün de bir tane olacak.
إنهم يعملون التسليم غالباً في الفجر لكن ستكون هناك واحدة اليوم بالرغم

Kıskançlık Genelde kendini başkalarının sahip olduklarını yoketmeye çalışarak gösterir.
الغيرة تعبّر عن نفسها غالباً بمحاولة تدمير ما لدى الٓاخرين

Eşcinsel ve transeksüel olarak biz genellikle kurumlardan ve geleneklerden dışlanırız.
كشاذة وأخر متحول جنسياً، غالباً ما يتم استبعادنا من المؤسسات والتقاليد.

Böyle bir durumda insanlar genellikle dünyayı doğru bir şekilde algılamaktansa gruplarıyla olumlu bir ilişkide olmaya daha motive olurlar.
في مثل حالة كهذه، يكون الناس غالباً متحمسين للحفاظ على علاقة إيجابية مع جماعتهم أكثر من تصور العالم بشكل دقيق.

Ancak bunlar, Çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık.
لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم.

Çoğunlukla şimdi, çünkü bir çoğunuzun bildiğini düşünüyorum, Amazon ormanları yanıyor.
غالباً الآن، لأنّي أعتقد أن أغلبكم يعرف أن غابات الأمازون تحترق.

Kocam beni sık sık böyle operasyonlara yollardı başka erkeklere yakınlaşmam gerekirdi.
زوجي كان غالباً يرسلني للقيام بعمليات تتطلب مني التقرب من رجال آخرين

Ve bir de, üretilen tuzlu su Çoğu kez denize geri pompalanır.
كما أن الأجاج الناتج غالباً ما تتم فقط إعادة ضخه إلى البحر.

Öyleyse büyük ihtimalle polis er ya da geç burada olur.
غالباً ما ستأتي الشرطة هنا الآن أو في أى وقت لاحق.

İnternet kullanıcıları tarafından sıklıkla unutulan eleştiri ve hakaret ayrımını hatırlatalım.
فلنتذكّر ذلك التمييز، المنسي غالباً من مستخدمي الإنترنت، بين النقد والإهانة.

Üzerine neredeyse hemen tüm atalarımız bunu kötü habere yordular.
و غالباً استنتجَ أسلافنا و بشكلٍ حتمي بأن الأخبار سيئة.

Nereye gidiyorsan, Herhalde senin için en iyisidir.
حيثما كنت ستذهب فان ذلك غالباً سيكون لما هو أفضل

Bir şeyi başarmak Çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur.
النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.

Afrikalılar olarak ruh sağlığına hep mesafeyle, cehaletle, suçlulukla, korkuyla ve öfkeyle yaklaştık.
غالباً ما نستجيب نحن الأفارقة للصحة العقلية بالابتعاد، والتجاهل، والشعور بالذنب، والخوف، والغضب.

Ama izlemek istiyorum. Çok fazla ve sıkça izlemek istiyorum.
لكنني أريد ان اشاهده بشدة و أريد ان اشاهده غالباً

Burada tıkladığım bağlantı "sempatik sihir"di; daha çok iki kelimeyi ayrı ayrı anladığım
الرابط الذي ضغطته هنا "السحر العاطفي" ، غالباً لأنني أفهم ماتعنيه هاتان الكلمتان