"غرضه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• amacı
• amacına
• Amacını
• amaçla
• Amaç

Gerçek amacı her ne ise onu yapan her kim ise artık yok.
أياً كان غرضه الأصلي أياً كان من بناه فقد ولوا منذ فترة طويلة

Tüm amacı Benes'i öldürmek olan bir fanatik! Ve şimdi bu olanağı verdin.
مخادع غرضه الوحيد هو قتل بينز و انت الان جعلته ممكنا

amacı, birazdan olacaklar için gücünü artırmaktı.
حسنا، غرضه كان أن يبقيك دون جوع لما سيأتي لاحقا

Ona erkek arkadaşım mı diyeyim bilmiyorum ama o amacına hizmet ediyor.
أنا لا أعرف أنا أدعوه فتايا000 لكنّه يؤدّي غرضه

Kaptanın adını ve gemimiz üzerindeki Amacını sorabilir miyim lütfen?
ممكن ان أسأل ما اسم الكابتن و غرضه على متن غواصتنا ؟

Bu aletin nerede veya ne amaçla yapıldığını bilmiyor musun?
أنت لا تعرف من مصنّع الأداة وجدت أو الذي غرضه كان.

Amaç huzuru sürdürmek.
غرضه عقد السلام

Değişkenlerin teker teker çözülmesi ve karşıtının olması gerekiyor. Onun amacı bu.
واحدة فى كل مرة يجب أن تحل وتتلاشى، هذا هو غرضه

Ürünü amacı dışında kullanırsan garanti geçersizdir.
يتم إلغاء الضمان إذا تم استخدام المنتج في غير غرضه الأساسي

Kız onun için, her erkeğin erotik rüyası olan, tek amacı onun her ihtiyacına hizmet eden ilham perisidir.
هى مُلْهِمَتُه، الحلم الجنسى لكل شاب غرضه الوحيد خدمة كل إحتياجاته.

Büyüyü iyilik için kullanmayı öğrenmelisin. amacı budur. Çıkarın için kullanmamalısın.
أنت بحاجة لتعلم كيف تستخدم سحرك في الخير,هذا هو غرضه الحقيقي وليس لغرورك الخاص

Departmanın amacı istatistikleri safsata haline getirmekmiş gibi görünüyor.
الذي يبدو غرضه أن يكون لتحويل الأحصائيات إلى مغالطات

Öldürmek tek amacı olabilir. Hızlı, oldukça güçlü ve avını saniyeler içinde etkisiz duruma getirebilecek bir kabiliyete sahip.
القتل هو غرضه الوحيد ، إنه سريع قوي للغاية ولديه المقدرة لجعل

Bu tehlikeli, inanması güç bir fantezi onun gerçek amacı gizli, O boğazınızdan aşağı kocaman hükümet copunu sokacak.
يخلق أجناس بشرية أقوى هذا خطر , الخيال بعيد الأحتمال يخفي غرضه الخطر , لدفع ذلك

Igor Stravinsky "Bahar Ayini" balesini yazdığında kendi sözleriyle amacı, 'ilkel yaşamı ifade etmekti.'
عندما كتب إيجور سترافينسكي باليه .... طقوس الربيع كان غرضه كما قال التعبير عن الحياة الفطرية

- O zaman amacına hizmet etmiş.
-خدم غرضه ثمّ سيتركك، أليس كذلك؟

Eylemimiz amacına ulaştı.
الواجب خدم غرضه

Aracite endüstriyel bir bileşen gibi görünüyor, ama yeni üretildiği için asıl üretim Amacını bulmak imkansıza yakın bir şeydir.
"إيراسيت" يبدو أنه مركّب صناعي، لكن منذ أنه مركّب مطوّر حديثاً، معرفة غرضه بالتحديد سيكون شبه مستحيل

Aracite endüstriyel bir bileşen gibi görünüyor, ama yeni üretildiği için asıl üretim Amacını bulmak imkansıza yakın bir şeydir.
"إيراسيت" يبدو أنه مركّب صناعي، لكن منذ أنه مركّب مطوّر حديثاً، معرفة غرضه بالتحديد سيكون شبه مستحيل لماذا؟

Amaç savaşmak.
غرضه الحرب