yakışıklı, büyüleyici kültürlü, müthiç bir dansçı. | Open Subtitles | إنه وسيم، فاتن.. ثقافة واسعة، ورقص مذهل. |
Çalışmaları tehlikeli görünse de saygı duyulur,... ve bu kadına çekici gelir. | Open Subtitles | عمله يبدوا خطرا محترم يبدو لها جذاب فاتن بالنسبه لشخص غريب بهذه |
Aslına bakarsan, insanlar etkileyici olmaya çalışırken saçmalayabiliyorlar. | Open Subtitles | الناس نوعان إما فاتن أو ممل ,إذا كنت من النوع الاخر فأنا أعتذر |
Gül kırmızı, menekşe mavi, karanfil tatlı ve sen de öyle. | Open Subtitles | الورد لونه أحمر والفايلوت لونه أزرق والقرنفل فاتن وأنت كذلك |
Evet ve eğer parfümümü çalmasaydı bunun çok sevimli olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | بالضبط، ولربما كنت سأظن بأنه أمر فاتن إذا لم يسرقوا عِطري. |
Ne hoş. Sayfiye her zaman sıcaktır. | Open Subtitles | يا له من شئ فاتن كوخ صغير دائماً يكون أنيقاً ومريحاً |
Sonra şöyle diyecek ne kadar yumuşak, ne kadar sıcak, ıslak ve b... b... büyüleyici güzellikte! | Open Subtitles | و هذا ما سيقوله أنها ناعمة جدا و دافئة و رطبة جمال فاتن |
Evet, biz onunla tanıştık,o büyüleyici birisi. | Open Subtitles | أجل، لقد قابلنا الرّجل، إنّه فاتن. |
büyüleyici ama insanlar alındığı için asılamadığın bir sikin de olsaydı. | Open Subtitles | و بالأحرى قضيب فاتن, لكنه مؤخراً صار مهيناً, و لا يمكنكِ إستمناؤه, أيتها العاهرة! |
Alıp beni ofisine götürüyor. Oldukça çekici bir adam. | Open Subtitles | جعلني احضر الى مكتبه يجب ان اعترف انه فاتن جدا |
Kendin ol. çekici, zarif ve onu ikna edeceksin. | Open Subtitles | كن نفسك,كن فاتن,كن بشوش وبالتالي ستقنعها. |
Sizinde gördüğünüz gibi etkileyici ve zeki , ama üstünlüğünü kanıtlamak için habis bir narsist. | Open Subtitles | فاتن وفائق الذكاء كما رأيتم لكن النرجسيين الخبثاء بحاجة إلى إثبات تفوقهم |
Ama ne güzel aksanın var. Ağzından çıkan her şey otomatik olarak etkileyici oluyor. | Open Subtitles | لكنك تنعم بلكنة مميزة، وأيّ شيء تقوله فاتن تلقائيًّا. |
Gül kırmızı, menekşe mavi, karanfil tatlı ve sen de öyle. | Open Subtitles | الورد لونه أحمر والفايلوت لونه أزرق والقرنفل فاتن وأنت كذلك |
Onu kıskanıyorsun çünkü çok tatlı. | Open Subtitles | أنت تغيـر منه لأنه فاتن الجمال |
Ve afedersiniz ama, şurada poposunu sallayan küçük noel baba gerçekten çok sevimli. | Open Subtitles | و أنا آسفة .. لكن سانتا الذي يهز مؤخرته هناك إنه فاتن |
Fakat o çok hoş ve ben de ondan çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | ولكنه فاتن للغايه ويعجبني جداً |
evet... çünki oldukça "seksi" görünüyorsun... nasıl derler? | Open Subtitles | نعم لانك تبدو خارق اليوم ماذا تسمونة جذاب فاتن مغري |
Onun beslenmesini seyretmek, eğlenceli. Pek şirin. | Open Subtitles | يلهيني أن أراقبه يطعم هو فاتن وهو مطعم |
-Tamam çok tatlısın sen ya. | Open Subtitles | حسنا انت فاتن مخيف جدا |
Evet, romantik ve yakışıklı. En azından bazıları için. | Open Subtitles | نعم، فاتن ووسيم جداً كما ظن البعض على الأقل |
Tanrım, sen çok sevimlisin. | Open Subtitles | يا ألهي, أنتَ حقاً فاتن |
Bu muhteşem vücudun sahibi olmuştur artık ve ona ne isterse yapabilirdi. | Open Subtitles | فقد أمتلك جسد فتاة فاتن له لوحده... ليفعل به ما يريد. |
Çok şirinsin. | Open Subtitles | يالك من فاتن |
Bir dişi domuz vardır. Tabii bu hatunla yatan karizmatik lider erkek de vardır bir tane. | Open Subtitles | كانت هناك فتاة وكان هناك قائد فاتن ضاجعَ تلك الفتاة |