"فارقا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• farklılık
• Fark
• önemi
• Öldüler

Böylece bu üç yol, şeffaflık, sorumluluk ve seçim çok büyük bir farklılık yaratacak.
فهذه الطرق الثلاث ، والشفافية ، والمساءلة ، والاختيار ، ستحدث فارقا ضخما

Diğer insanlar için bir farklılık yaratır ve bir örnek oluşturur.
فهو يصنع فارقا للأشخاص الآخرين و يضرب لهم مثالا

Bir adamın farklılık yaratabileceğine inanmışlar.
كانوا يعتقدون أن رجلا واحدا يمكن أن يحدث فارقا

ama şunun farkına vardık fikirlerimizi sunma şeklimiz, büyük Fark yaratıyor.
لكننا وجدنا أنه الطريقة التي نعرض بها أفكارنا، تصنع فارقا كبيرا.

Ama eğer ben kazanırsam, okulda ciddi bir Fark yaratabilir.
ولكن ان فزت سوف يصنع فارقا كبيرا في هذه المدرسة

Tek bir halk olsaydık ne önemi olacaktı?
و هو كان يونانيا,و هل يصنع هذا فارقا عندما نصبح شعبا واحدا؟

Öldüler, muhtemelen paramparça oldular.
لقد فارقا الحياة وقُطّعا إلى أشلاء على الأرجح.

farklılık olmazmı reddedemeyen bir kızla olmak?
ألا يصنع فارقا أن تحصل على فتاه لا تملك الرفض ؟

Sizin gibi çocuklar farklılık yaratabilir. Beni dinle.
رجال مثلك ، يمكنهم ان يصنعوا فارقا استمع اليّ

Elimden geleni yapıyorum. Bir farklılık yapmak istiyorum.
أبذل قصارى جهدي هنا ، أريد أن أصنع فارقا

Evet, herkes için farklılık yaratacak birşeyler yapmayı istiyorum.
هذا يحدث فارقا بالنسبه لنا. عزيزي، ما رأيك في هذه المرآة؟

Bana "Bir adam farklılık yaratabilir" demişti.
قال لى : رجل واحد يمكن أن يحدث فارقا

Siz de, okul müdürü olarak bir farklılık yaratabilirsiniz.
حيث تكون أنت رجل المدرسة، تصنع فارقا.

Ve bu bence önemli o pozisyondaki insanların Fark yaratması.
و اعتقد أن هذا مهما ان اشخاصا فى وضع كهذا أن يصنعا فارقا

Bir şeylere güç verebileceksiniz, yani sulama Fark yaratır.
ستكون قادرا على تشغيل أشياء، وبالتالي فإن الري يحدث فارقا.

Fakat ACLU'nun bu konularla daha geniş bir şekilde, gerçekten Fark yaratabilecek şekilde ilgilenmesini istiyordum.
لكني أردت المنظمة أن تشارك في هذه القضايا بطريقة أكبر ، بطريقة من الممكن فعلا أن تحدث فارقا.

Fakat şöyle bir şey var ki biz bunu zaten sınırlı bir şekilde yapıyoruz ve bu çoktan büyük bir Fark yaratmaya başladı bile.
ولكن الحقيقة أننا نقوم بهذا الأمر على نطاق محدود وقد بدأ الأمر يشكل فارقا ملحوظا

Bizim için bir önemi yok ama bunu isteyerek çıkarmak isteyebilirsin.
لا يشكل فارقا معنا ولكن ربما عليك تجهيز وصية

Ne önemi var, ne Fark eder ki?
لا يهم، انه لا يشكل فارقا

Senin için bir önemi yok tabii.
وهذا لا يصنع فارقا معك مطلقا

İkisi de ben çocukken Öldüler.
لقد فارقا الحياة في صباي

Öldüler.
لقد فارقا الحياة.