"فتاه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kız
• kızım
• kızı
• kızla
• kızın
• kıza
• kızsın
• kadın
• kızdı
• kızdan
• biri
• birini
• kızlar
• kadınla
• biriyle

Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü.
و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه

İlk kez tanıştığın bir kız, yalnız başına, evine geliyor.
المرة الأولى التى تقابل فتاه جاءت إلي بيتك الفارغ بمفردها

Ben ev dedektifiyim. Neden orada bir kız arkadaşınız yok?
انه مخبر البيت لماذا ليس لديك فتاه فى الداخل ؟

Saf olma ! Bunun yanında, kim olduğunu bile bilmiyorum kızım.
بالإضافه الى أننى لم أعد أعرف من أنتى يا فتاه ؟

Okul yöneticisine at üzerinde, pullu elbiseli ...bir sirk kızı olmak istediğimi söyledim.
قلت للمربية أردت أن أكون فتاه سيرك .على حصان أبيض مع فستان لماع

Demin eskiden tanıdığım bir kızla karşılaştım bu yüzden o kızdan kurtulmam gerek.
وأنا فقط قابلت فتاه كنت أعرفها، وأتسائل كيف أتخلص من فتاه أنا معها

Sadece biberli sosisli, patates, kola bir kızın kurabiyelerinden arada bir sosisli daha.
فقط هامبورجر وسجق وكولا وبعض البسكويت من فتاه وبعض ساندوتشات البرجر مره أخرى

Güzel bacaklı ve sıcak yürekli bir kız bulursam beni kimse durduramaz.
لو قابلت فتاه ارجلها قويه وقلبها دافىء لا يستطيه انسان أن يمنعنى

Ve güzel bir kız geçtiğinde asla iki kere bakmadım.
لم اقم ابدا بالنظر مرتين لو مرت بى فتاه جميله

Beni bıraktı. Sanırım kız kıza konuşunca onu ikna edebildim.
تركتني اذهب اعتقد لانه جعلتني اتكلم معها فتاه الي فتاه

Yeter, kendi kendine konuşan kız. Ben sadece yumurtanı sormak istemiştim.
حسناً , فتاه مناجاة النفس أنا فقط أردت السؤال عن بيضك

Unutma, bizler gibi ezik, uysal küçük bir kız olman lazım.
لا تنس , أنت من المفترض أنك فتاه صغيرة وديعة مثلنا

Hintli bir kız dünyayı kazanmakla Yâda elbise değiştirmekle değişmez
الفوز بالعالم كله و تغيير الملابس لن يغير فتاه هنديه

Bir zamanlar, korkunç bir mağarada yalnız başına yaşayan bir kız vardı evinden çok uzaktaydı ve bu onu çok üzüyordu.
فى زمن من الأزمان , كان هناك فتاه عاشت بمفردها فى كهف مرعب بعيداً عن منزلها من ما جعل قلبها يؤلمها

kızım çantanı yere bırakma. Bu hayır kurumuna vermekle aynı şey.
يا فتاه, لا تتركِ حقيبتك على الأرضية هذا كأنكِ تُعطيه للصدقة

Bak işte sert salon erkeğiyim kızım. Taş gibi salon erkeği.
حسنا ,يا فتاه على الرغم من قوته على الرغم من قوته

Bir Japon kızı ile evlenmek istemem zoruna gidiyor mu?
هل لا تتقبل رغبتى فى الزواج من فتاه يابانيه ؟

Kazanmayla o kadar kafayı bozmuşşun ki küçük bir kızla uğraşıyorsun.
انت مهووسه بفكره الفوز لدرجه انك يمكنك ان تضايقى فتاه مراهقه

Amerika'daki her 10 yaşındaki kızın yaptığı gibi aynı aşamalardan geçiyorsun.
نعم, مبروك عبرت نفس العتبه ككل فتاه بعمر10 سنوات في أمريكا

dedi. Bi Çinli'ye, bir Çinli kıza aşık olduğunu söyledi.
قالت إنها واقعه في الحب ، مع فتاه صينيه جميله.

Çok hoş bir kızsın Epiphany. İsmin sana yakışıyor.
أنت فتاه جميله جدا يا إبيفانى إسمك يلائمك

Dünyada onca kadın varken o gidip Filistinli bir yelloza vuruluyor.
دون كل الجمال الذى فى العالم يقع فى حب فتاه فلسطينيه

Büyük ve sarkık göğüsleri olan çok hoş bir kızdı.
لقد كانت فتاه جميلة للغاية، وذات أثداء مُتخبّطة و حلمات.

hem biri bana istediğim... her kızı elde edebileceğimi söylemişti.
وشخص ما اخبرنى انى وسيم وانى استطيع ايجاد اى فتاه

Dışarı çıkıp, burada sessizce oturup gülümseyecek genç birini mi bulursun?
إخرج و إحصل على فتاه صغيرة تجلس هنا في صمت وإبتسامة؟

Bunu krallığımdaki bütün evlenmemiş kızlar üzerinde deneyeceksin.
سوف تجرب هذا الحذاء على كل فتاه فى مملكتى

Sen büyük klitorisi olan bir kadınla olmak istemez misin?
أنت لا تريد أن تكون مع فتاه ذات شهوه مفرطه

Füzyoncu, bak ne düşündüm. İnka soyundan gelen biriyle evlenip, bir yerli partisi kurmalıyım.
أعتقد أنني يجب أن أتزوّج من فتاه من إنكا ونلتحق بالحزب الشعبي