ويكيبيديا

    "فرصتكَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şansın
        
    • fırsat
        
    • şansını
        
    • fırsatın
        
    • fırsatı
        
    • şansınız
        
    Bu sefillikten kurtulman için tek şansın bu! Open Subtitles إنّها فرصتكَ الوحيدة للخروج من هذا المكان القميء الذي تحيا فيه
    Devam et o zaman. Bu senin şansın. Open Subtitles هلُم إذاً، هيّا، إنّ هذهِ فرصتكَ الوحيدة، تفضّل.
    Oraya aitmiş gibi duruyorsun. Tek şansın bu olabilir. Open Subtitles يبدو أنّكَ تنتمي إلى هناك ربّما هي فرصتكَ الوحيدة
    Elinde fırsat varken yap. Halen yapabiliyorken bitir işini. Open Subtitles أنها فرصتكَ, أفعلها بينما مازلت قادر علي فعلها
    Bir kez daha gerçek bandı görme şansını yakalayacaksın. Open Subtitles فرصتكَ لرُؤية الشريط الحقيقي مرةً أخرى. ممْكِنُ أَضيفُ، إيرنست؟
    Bu altıncı sınıfa geçmek için tek fırsatın. Open Subtitles هذه فرصتكَ الوحيدة، للوصول إلى "المستوى السادس"
    Bu senin son şansın rahip. Kraliçenin elleri reddedilemez. Open Subtitles هذه فرصتكَ الأخيرة أيّها القِسّ، يديّ الملكة لم تكُن عاطلة.
    Son şansın keşiş. Kraliçenin elleri geri çevrilemez. Open Subtitles هذه فرصتكَ الأخيرة أيّها القِسّ، يديّ الملكة لم تكُن عاطلة.
    Bu son şansın. Kalbine koşul bağı tutturdum. Open Subtitles هذه فرصتكَ الأخيرة، لقد وضعت سلسلة العهد على قلبكَ.
    Cesur davranma ve doğru olanı yapma zamanı geldi. Bu tek şansın sakın ola mahvetme. Open Subtitles حانَ الوقت لأن تكون شجاع وأن تفعل الصواب ولا تضيع فرصتكَ الوحيدة
    Değer verdiğin her şeyi kurtarmak için bu son şansın. Open Subtitles هذه فرصتكَ الأخيرة لتنقذ كل ما هو عزيز عليك
    İstediğini elde elene kadar asla durmaz. O yüzden ne kadar sana tuhaf da gelse en iyi şansın benim. Open Subtitles لن يمنعه مانع عن نيل مبتغاه، لذا ربّما يبدو هذا غريبًا، لكنّي فرصتكَ الفُضلى
    Bu son şansın. Open Subtitles اسمع, إذا أردت أن تحصل على فرصة فعليكَ أن تسرع. إنها فرصتكَ الأخيرة.
    Telefona getir. Yüzümüzü tekrar Mahone'a dönmeden önce, son şansın. Open Subtitles هذه هي فرصتكَ الأخيرة قبل أن ننقل الصفقة إلى (ماهون)
    Bu senin ikinci şansın. Sakın batırayım deme. Open Subtitles حسناً ، إنّها فرصتكَ الثانية لا تضعها
    Yer değil içindeki insanlar önemlidir. Martha orada ve hala şansın var. Open Subtitles الأمر ليس منوط بالمكان، بلّ بساكنيه، و(مارثا) ماتزال هنا، لازالت فرصتكَ سانحة.
    Teslim olmak için bu son şansın. Gerçi hala can atıyorum... Open Subtitles هذه فرصتكَ الأخيرة .للإستسلام،فإنّيلازلتُأريد .
    fırsat eline geçene kadar varlığını gizleyebildin demek. Saldırı şansı edinene kadar bekledin. Open Subtitles أأخفيتَ وجودكَ كلّ ذلك الوقت مُنتظراً فرصتكَ حالما أهاجم فريستي؟
    Konuşma şansını vardı ama konuşmadın. Open Subtitles كَانَ عِنْدَكَ فرصتكَ لكَلام، وأنت نَفختَه
    O zaman bu hatanı telafi etme fırsatın. Open Subtitles حسناً... . إذاً هذه فرصتكَ لإصلاح ما فعلته
    Evet, trajedi bizi parçalar. Fakat sana kendini yeniden yaratma fırsatı verir. Open Subtitles تمزّقنا المآسي، لا ريب، ولكنّها فرصتكَ الوحيدة لتعيد صياغة نفسكَ
    Ayrıca bunun karınızı canlı olarak almak için tek ve en iyi şansınız olduğunu da söyleyebilirim. Open Subtitles وأعدكَ كذلك بأن هذه ستكون أفضل فرصةٍ لكَ وربما فرصتكَ الوحيدة لإستعادة زوجتكَ حية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد