Oldukça basit ve kaba başlarlar ve gittikçe gösterişli olurlar. | Open Subtitles | يبدؤون بشكل بسيط و فظ ثم يُصبِحون أكثر إبتكارا تفّضل |
derken sahip olduğunuz şey aslında kibarlığın sözdizimi ve kaba olmanın bir mesajı var. | TED | ما تفهمه هو تركيب جملة بشكل مهذب ولكن الرسالة بشكل فظ. |
10 yıldan fazla bir süre, kaba bir patrona tahammül etmişti. | TED | ولأكثر من عقد من الزمن، كان يعاني بسبب رئيس فظ. |
Neler olduğunu sormam kabalık mı olur? | Open Subtitles | أعذروني, هل سيكون فظ أن أسأل ما الذي يحدث هنا؟ |
Bu zahmete neden katlanıyorum bilmiyorum. Sen çok kabasın. | Open Subtitles | حسناً ، لا أعرف لما أعحج نفسي فأنت فظ جداً |
Sana iğrenç ya da tehlikeli bir şey gönderir mi sence? | Open Subtitles | لا تعتقد فعلاً بأنها ارسلت لك بشيء فظ أو خطير,صحيح؟ |
kaba, adi bir artistsin ve kelimelerin bir tuvalete layık. | Open Subtitles | انت فاسد، فظ متباهي ومفرداتك تنتمي الى مرحاض خارجي |
Bize karşı böyle kaba bir adamı neden seçtiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أدري لماذا تزوجتِ واحداً دائماً فظ معنا |
Sanırım, bu konuklara karşı kaba bir davranış oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك شيء فظ على الضيوف لكن، حسنا |
Sanırım, kaba ve duyarsız olmasının lisansı olarak gecelerin işkenceci yaratığı statüsünü kullanıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يستخدم هذا المخلوق الليلى... كرخصة لكى يكون... فظ و عديم الإحساس |
Biraz kaba gelecek ama bilirsiniz oyunu böyle bırakmak bizim için ani oldu. | Open Subtitles | إنه فظ قليلاً ، تعلمون ترك لعبة كهذه فجأة |
Eğer kaba ve saygısızsan ensene bir tokat yiyip sonun geldi demektir. | Open Subtitles | ان كنت فظ وليس لديك احترام فسوف تنتهي بمسمار في رقبتك |
Halkın gözü önünde yapmayı kaba buluyoruz. | Open Subtitles | كلانا نرى أن عرض المودة بين شخصين على العامة أمر فظ |
Ama yine de, ikimizin de bildiği gibi, sana karşı her zaman kaba, küstah ve absürt biri olduğumu söyleyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني سأقولها بأي حال كوني دوما كنت فظ ووقح ووقح ،جدا مؤخرا, كما كلانا يعلم. |
kabalık etmek istemem... ama komadan çıktığımdan beri insanlara dokunmak bana zor geliyor. | Open Subtitles | لا أَقْصد أَنْ أَكُون فظ أَنا فَقَطْ أَجِدُ صعوبة في مَس الناس منذ غيبوبتي |
Çünkü sen spor sayfasını okurken ben seninle konuşmaya çalıştığımda okurken rahatsız etmenin kabalık olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنا أقول فقط عندما تقرأ الصفحة الرياضية وأحاول التحدث إليك تخبرني حينها أنني فظ لمقاطعتك |
Ryuzaki, çok kabasın, beyaz olsa bile öyle denmez! | Open Subtitles | "ريوزاكي، هذا فظ! عليك ألا تدعوهم بـ"أبيض |
Üzgünüm. Yüzünü mü yıkıyordun? İğrenç | Open Subtitles | غسيل وجهك بدلاً من الإستحمام ، تصرفٌ فظ |
Görünüşte aksi ve sert ancak bu görünüşün altında başkalarına aslında çok faydası olan insanlar var. | TED | هم يظهرون بشكل فظ وغليظ لكن في داخلهم إهتمام كبير بالآخرين. |
İznimiz olmadan, benim ya da Bay Lensherr'in düşüncelerini okuman çok ayıp. | Open Subtitles | انه لأمر فظ جدا ان تقرأي افكاري او افكار السيد لينشر من دون اذن |
O çok daha nitelikli bazı Huysuz daha tarihçi Bizson dakikada kazıp . Duyun . | Open Subtitles | وهو مؤهل أفضل بكثير من مؤرخ فظ نجده في اللحظة الأخيرة. |
Siz hakikaten çok kabasınız. Ben sizi yardım için çağırdım. | Open Subtitles | أتعلمون ، هذا فظ جدا ، لقد إتصلت بكم من أجل المساعدة |
Bu çok kabaydı majesteleri. | Open Subtitles | هذا تصرف فظ جدا بالنسبة لجلالتك |
Affedersin. Çok kabayım. Bir tane alır mısınız? | Open Subtitles | إن هذا فظ للغايـة من قبلـي من فضلك , هلا تـأخـذ واحـدة |
Muhabir söyledi. Konu ne bilmiyorum ama bu yaptığınız biraz saygısızlık. | Open Subtitles | أجل لقد سمعتٌ بإسمكِ للتو ، أنا لااعرف عن ماذا هذا ، ولكنكِ تصرفتِ بشكل فظ قليلاً |
Noel zamanı enerji santralından bahsettiğim için terbiyesizlik ediyormuş gibiyim. | Open Subtitles | اشعر انني فظ في هذا العيد اود ان اذكرك بحقول الطاقه الجديده |