Ayrıca, doğru olanı yaptın. Ortak hiçbir şeyimiz yoktu, hatırladın mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك فعلتِ الصواب نحن ليس بيننا قواسم مشتركة، أتذكرين؟ |
Kusursuz bir iş çıkarıyorsun, daha önce yaptın mı ki? | Open Subtitles | أنّكِ تبلين بلاءً حسن. هل فعلتِ هكذا شيء من قبل؟ |
Hayır, her zaman yaptığını yaptın. Kötü olan her şeyden uzaklaşmayı. | Open Subtitles | لقد فعلتِ ما تقومين بهِ دوماً أن تجعلين السيء يبتعد عنا |
Benim sorunum bize ne yaptığını ve neden yaptığını bilmek istemem. | Open Subtitles | مشكلتي أنني ، أريد أن أعلم ماذا فعلتِ لنا و لماذا |
Sen de caddede çocuğuyla birlikte giden kadına baktığında yaptın bu hareketi. | Open Subtitles | و قد فعلتِ ذلك عندما شاهدتِ تلك المرأة مع طفلها على الطريق |
Ne yaptın bilmiyorum ama kötü bir virüsü aktif etmişsin. | Open Subtitles | حسنٌ، لستُ أدري ماذا فعلتِ لكنّي وجدت بعض البرامج الضارة |
- Evet, yaptın. En azından öyleymiş gibi yapmayı becerdin. | Open Subtitles | لا, لقد فعلتِ حسناً, إذن أبليتِ حسناً في تزييف الامر |
Anne, yaptığın cidden kabalıktı. Neden böyle bir şey yaptın ki? | Open Subtitles | أمى , هذا تصرف غير لائق مع نوح لماذا فعلتِ ذلك؟ |
Onu kaynağımız yapmak için elinden geleni yaptın. Ki zaten bu senin görevindi. | Open Subtitles | لقد فعلتِ ما في وسعك لأجل تجنيده كانت هذه هي مهمتك في الأصل |
Kusursuz bir iş çıkarıyorsun, daha önce yaptın mı ki? | Open Subtitles | أنّكِ تبلين بلاءً حسن. هل فعلتِ هكذا شيء من قبل؟ |
Uslu dur. Cidden, nasıl yaptın bilmiyorum ama teşekkür ederim. | Open Subtitles | كن جيداً أنا لا اعرف جدياً كيف فعلتِ ذلك |
Hayatın boyunca çok fazla aptalca şeyler yaptın, ama bu... | Open Subtitles | لقد فعلتِ أشياء حمقاء كثيرة في حياتك. ولكن هذه |
Hayatın boyunca çok fazla aptalca şeyler yaptın, ama bu... | Open Subtitles | لقد فعلتِ أشياء حمقاء كثيرة في حياتك. ولكن هذه |
Başka paramız yok! Her şey ona bağlıydı! Niye böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | هذا هو كل ما لدينا كنت أعتمد عليه، لما فعلتِ ذلك؟ |
Başka paramız yok! Her şey ona bağlıydı! Niye böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | هذا هو كل ما لدينا كنت أعتمد عليه، لما فعلتِ ذلك؟ |
Sadece sana saygı duyan bir yanım var, çünkü bana çok büyük bir iyilik yaptın. Amazon ulusu öldü. | Open Subtitles | هناك فقط جزء صغير مني يحترمكِ لأنكِ فعلتِ لي معروفاً كبيراً |
Senin yaptığın gibi sır tutacak pek fazla eş yok. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير من الزوجات يحتفظون بسر مثل ما فعلتِ |
Yani eğer bir şey yaparsan, birini öldürmek gibi, benim üstüme kalır. | Open Subtitles | , لذا لو فعلتِ أيّ شئ كقتل أحدهم فهذا سيقع على عاتقي |
Bunu yaptığına inanmıyorum. Bu konunun aramızda kalacağı hususunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لا أصدق أنك فعلتِ ذلك لقد اتفقنا أن هذه العلاقة ستبقى بيننا |
Seni 10 dakika yalnız bırakamıyorum. Bunu niye yapıyorsun? | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتركك لوحدك لعشرة دقائق لماذا فعلتِ هذا ؟ |
Dürüst olmak gerekirse, Öyle mi acaba diye düşünmekten uykum kaçtı. | Open Subtitles | إذا أنا لأكون صادقاً، لقد سهرتُ طوال الليل متعجباً إذا فعلتِ. |
Yapmaya çalıştığım şeyi sen başardın, ben başaramadım ve nasıl yaptığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | فعلتِ ما كنت أحاول فعله، وأنا لم أستطع. ولا تعرفين حتى كيف فعلتيه. |
Hayatının geri kalanı için ne yaptığının bir önemi yok sonsuza dek bir süprüntü olarak kalacaksın. | Open Subtitles | مهما فعلتِ لبقية حياتك ستبقين دائما قمامة |
Hayır, yapman gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | لا ، فعلتِ كل ما كان عليكِ القيام به |
Hiçbirimiz senin yanındayken bu sözü söylemedik ama sen söyledin! | Open Subtitles | لا أحد منا أبدا إستخدم هذه العبارة أمامك، لكنك فعلتِ |
Ben de antreman yapabilirim diye düşündüm ki sen belli ki yapmışsın. | Open Subtitles | لذلك ظننت ان أستمتع خارج العمل قليلاً، حيث من الواضح انكِ فعلتِ |
Diane, senden tanıklık yapmanı isteseydim, yapar mıydın? | Open Subtitles | دايان، لو كُنتُ طلبتُ مِنكِ أن تَشهدي لصالحي، هَل كُنتِ فعلتِ ذلك؟ |
Bir ay olmasın sakın? Geçen hafta buradayken, neredeyse aynı şeyi yapmıştın bana. | Open Subtitles | بالأحرى كان شهرك شاقاً، إذ فعلتِ بي الأمر نفسه الأسبوع الماضي |
Bizim için yaptığınız çok çok güzel bir şeydi, Bayan. | Open Subtitles | لقد فعلتِ لنـا معـروفـاً كبيـراً أيتهـا الآنسـة |