Hey, Geum Jan Di, bilerek yaptın bunu, değil mi? | Open Subtitles | ،أنت، غيوم جاندي أنت فعلت ذلك عن قصد ، صحيح؟ |
Sen diğerlerinden daha iyi yaptın. Bunu bitirme şansın olacak. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك أحسن من الآخرين أنت ستحصل على فرصة لإنتهاء هذه. |
Elbette önemli. Benim için Öyle bir şey yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا حزينة جدا بالكاد لا استطيع تصديق انك فعلت ذلك من اجلى |
bunu yaparsan, sahanın kenarında bekler... küçük oyun panonu tutar ve yaptıklarımı izlersin. | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك, بامكانك الوقوف على جنب حاملاً لوح كتابتك ومشاهدتي وانا اعمل |
Sana bizi buraya getirmen için ihtiyacımız vardı, sen de bunu yaptın. | Open Subtitles | كنت بحاجة إلى أن تقودينا على النهر فحسب ولقد فعلت ذلك |
bunu yaptım, çünkü yerden uzaklaşmanın verdiği fiziksel hissi vermek istedim. | TED | فعلت ذلك لأني أردت أن يصلكم الإحساس الفعلي بالحركة علي الأرض. |
Neden böyle bir şey yaptın ki? | Open Subtitles | لماذا فعلت ذلك لي؟ |
Sen diğerlerinden daha iyi yaptın. Bunu bitirme şansın olacak. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك أحسن من الآخرين أنت ستحصل على فرصة لإنتهاء هذه. |
- Daha iyisini yaparım diye mi yaptın bunu? | Open Subtitles | لِهذا أنت فعلت ذلك لأنه بإمكاني الحصول على أفضل منه؟ |
Sana, mahkemeye yalan söylemeyeceğimi özellikle belirttim beni o duruma sokmamanı emrettim sana ve sen bilerek yaptın bunu. | Open Subtitles | لقد أمرتك بأن لا تضعيني في ذلك الموقف و قد فعلت ذلك عمدا |
Sen bunu benim için yaptın. Bunu onlara söylerim. | Open Subtitles | انت فعلت ذلك لأجلي سأخبرهم بهذا |
Biraz Öyle yaptım, artık yatağa yayılıyorum. | Open Subtitles | فعلت ذلك لبعض الوقت لكني الآن أشغل السرير بأكمله |
- Sanırım beni yanlış anladınız. - Sanırım Öyle oldu. | Open Subtitles | ـ أنا أفترض أنك قد أسأت فهم تماما ـ يبدو أنني فعلت ذلك |
bunu yaparsan bu gece evde hiçkimseyi uyutmam. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك ، سيظل كل من في المنزل مستيقظاً الليلة |
Başta senin çıldırdığını düşünüyordum ama bunu yaptın. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك معتوه فى الاول ولكنك فعلت ذلك |
Ama anlamayacağını ve kabul etmeyeceğini düşündüğüm için bunu yaptım. | Open Subtitles | لكنني فعلت ذلك لأنني لم أعتقد أنك ستتفهم أو توافق |
Niye böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لماذا فعلت ذلك ؟ |
- Bunu yaptığına inanamıyorum. - İnanmaya başlasan iyi olur belki de. | Open Subtitles | لا أصدق أنك فعلت ذلك ربما عليك أن تبدأي بالاعتياد على هذه الفكرة |
Ne kadar korkunç! Ne kadar kötü! Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | يا له من أمر شنيع لا أصدق أنني فعلت ذلك |
Bunun bir mazeret olmadığını biliyorum ama en azından neden yaptığını anlarsın. | Open Subtitles | وأعرف بأن هذا ليس عذرا َ لاكنك ترى لماذا هي فعلت ذلك |
-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. Para için yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟ |
Söylediğine göre, doğum gününde ona söylediğim birşey yüzünden yapmış bunu. | Open Subtitles | وقالت أنها فعلت ذلك بسبب شيء قلته لها يوم عيد ميلادها |
Neden böyle yaptın? | Open Subtitles | لو انك اخبرتني انها كانت حركتك لكنك فعلت ذلك على اية حال ؟ لما قمت بذلك ؟ |
Nasıl kaza yaptığımı bir türlü çıkaramıyorum. Sigorta masraflarım tavana vuracak. | Open Subtitles | , لا أصدق أني فعلت ذلك أموال التأمين ستكون مرتفعة جدا |
Bunu birçok sefer yaptım. Bunu ezbere biliyorum. | Open Subtitles | وقد فعلت ذلك مرات عديدة القفز وأنا أعلم أنه عن ظهر قلب. |