Sen bana her konuda destek oluyorsun ben de senin için aynısını yapmak istiyorum. | Open Subtitles | الأمر فقط هو أنك كنت دائماً تدعمني أريد فعل نفس الشيء لك |
Sen hastanedeyken o da aynısını yapmak istemişti. | Open Subtitles | اتعلم انه اراد فعل نفس الشيء لك عندما كنت في المستشفى |
Şimdi onu dinlerseniz, belki sizin için de aynı şeyi yaparlar. | Open Subtitles | و الآن إذا استمعتم إليهم ربما يستطيعون فعل نفس الشيء معكم |
Babasının öldüğünü öğrendiğinde, onun yerine Mary Ann'i öldürdü sonra aynı şeyi Mike Mills'in kızına da yaptı. | Open Subtitles | عندما علم ان والدها ميت قتل ماري آن عوضا عنه و من ثم فعل نفس الشيء لإبنة مايك ميلز |
Sen bunu sorgularsan, aynı şeyi onların da yapmayacağı ne malum? | Open Subtitles | إذا كنت تشكك به فما الذي يمنعهم من فعل نفس الشيء؟ |
Belki de saldırgan bize de aynısını yapmadan önce bilincim yerine geldi. | Open Subtitles | ربما إستعدتُ وعيً قبل أن يتمكن المهاجم من فعل نفس الشئ لنا |
Bana da aynını yaptı. Dokunduğu herkese. | Open Subtitles | فعل نفس الشيء لي لكل شخص عرفه |
Kızının neler yapabileceğini bilse bile tanık olarak da kızını korumaya devam edecek. | Open Subtitles | ولقد فعل نفس الشي في منصه الشهود حتئ هو يعرف ما هي قادره عليه |
Aynısını sana yapmasına ramak kalmış olan ruh hastası. | Open Subtitles | نفس المجنون الذي كان قريبًا جدًا من فعل نفس الشيء معك |
Hayır, Eğer "Kestane"yi gösterişli olmaya zorlayıp, toplum içinde küçük düşürdüysem, o zaman ben de aynısını yapmak için gönüllü olmalıyım. | Open Subtitles | لا , لقد عرضت كستناء وتبخترت به وأهنته في العلن لذا علي فعل نفس الشئ |
Sana da aynısını yapmak istedi. | Open Subtitles | ويريدون فعل نفس الشئ معك |
Ben de senin için aynısını yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريد فعل نفس الشيئ لك |
Ya kendisinin iyileştiğini düşünüp Beth'e de aynısını yapmak istiyorsa. | Open Subtitles | ماذا لو أنه يعتقد أنه تم شفائه ويريد فعل نفس الشئ مع (بيث)؟ |
bizim de aynı şeyi yapabilmemiz lazım. | TED | ولذا فنحن نحتاج لأن نقدر على فعل نفس الشئ، حسناً. |
Onlar bunu yapabiliyorsa, neden hükümetler ve sivil toplum örgütleri de aynı şeyi yapamıyorlar? | TED | إن إستطاعوا فعل ذلك، لم لا تحاول الحكومات والمنظمات الطوعية فعل نفس الشئ؟ |
Ben de aynı şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | و بأنني, حسناً أعتقد بأنني قادرة على فعل نفس الشيء |
Audrey Heller onu aramaya gidince aynısını ona da yaptı. | Open Subtitles | وعندما ذهبت (أودري هيلر) للبحث عنه، فعل نفس الشيء معها. |
Bana yaptığını izletti sonra aynısını ona da yaptı. | Open Subtitles | جعلها تشاهد ذلك ثمّ فعل نفس الشيء بها |
Sürekli aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç çıkmasını umuyoruz. | Open Subtitles | فعل نفس الشيء مرارًا وتكرارًا مع توقع نتيجة مختلفة، حسنٌ؟ |
Geçen yıl eşimle taşınmaya karar verdiğimiz zaman, Uber'de aynısını yapmaya karar verdi. | TED | لذا، عندما قررت مع زوجتي مغادرة البلاد العام الماضي، قررت أوبر فعل نفس الشيء. |
Bu adam da aynını yaptı. | Open Subtitles | هذا الشاب فعل نفس الأمر |
Belki aynısını yapabileceğini ve benim de çok geç olana kadar fark etmeyeceğimi sanıyorsundur. | Open Subtitles | وقد تعتقدين أنه بإمكانك فعل نفس الشيء ولن أدرك هذا إلا بعد فوات الآوان |
Aynısını sana yapmasına ramak kalmış olan ruh hastası. | Open Subtitles | نفس المجنون الذي كان قريبًا جدًا من فعل نفس الشيء معك |