ويكيبيديا

    "فقلت له" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Ben de ona
        
    • dedi
        
    • de ona dedim
        
    • Ben de dedim ki
        
    • de "
        
    • ve ben de
        
    • ve ben dedim ki
        
    Ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. Open Subtitles فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم
    Ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. Open Subtitles فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم
    Ben de ona eğer beni ellemek istiyorsan bana içki ısmarlamasın, güzel olduğumu söylemelisin dedim. Open Subtitles فقلت له أنه يجب عليه أن يشترى لى شراباً ومن ثم أخبرنى أننى جميل وأراد لمسي هكذا
    Jerry, o yaralar barbut masasına fazla yaslandığın için olmuş" dedi. Open Subtitles فقلت له نعم. فقال، جيري هذا لأنك كنت تضغط نفسك بشدة
    Ben de ona dedim ki, "Uyuz olan bir keçiyi sikip kör olmayacağını mı sanıyorsun?" Open Subtitles فقلت له "ألم تظن أنه سيصبح أعمى إذا ضاجع معزة جرباء؟"
    Ben de dedim ki; sen bana bilgisayarını ver ben de sana paranı vereyim. Open Subtitles فقلت له: اعطني حاسبي العين وسأعطيك مالك.
    Buraya taşınma nedeninden bahsediyordu ve bir ilişkiden nasıl kurtulduğunu anlattı ve ben de anlattım. Open Subtitles لقد كان يتحدث عن سبب انتقاله الى هنا و كيف أنه خارجاً لتوه من علاقة حب فقلت له و أنا أيضاً
    ve ben dedim ki, "Dur bir dakika, bu harika bir bıyık." TED فقلت له :" لحظة ، إن هذا شارب مدهش "
    Ben de ona, bu tür şeyler için üzülmemesini, diğer çocukların sırf o tepki versin diye onunla uğraştıklarını, Open Subtitles فقلت له أنه لا يجب أن ينزعج لهذه الأشياء الصبيه الاخرون يحاولوا اغاظته, ليحصلوا منه على ردة فعل
    Ben de ona öldüğünü ve fotoğrafın cenazen için lazım olduğunu söyledim. Open Subtitles فقلت له بأنك على سرير الموت وأنا بحاجة إليها لأجل جنازتك.
    Ben de ona beklemek istiyorum dedim. Open Subtitles فقلت له أنني أريد الانتظار لفترة
    Ağzına kadar dolu koca kutuydu hem de. Ben de ona dedim ki "İade etmek için çok mu geç?". Open Subtitles فقلت له "هل فات الاوان لأرجاعهم؟"
    Ben de ona buranın Rolex ve antikalarla dolu bir dükkân olduğunu kimsenin o el yapımı makineleri umursamayacağını söyledim. Open Subtitles فقلت له "فيليب المتجر مليء بساعات الـ(روليكس) والانتيكات "ولا احد سيشغل نفسه بماكينة يدوية الصنع
    dedi. Oturdum ve dedim ki: "Dostum ben böyle bir şeyi satın alırdım" TED ثم جلست ، فقلت له " كنت لأشتري هذا المنتج لو كان موجودا".
    Ve dedi ki; güven, biriyle birlikte kendini emniyette hissettiğin zamanki duygudur. Open Subtitles فقلت له الثقه هى أن تشعر بالأمان مع شخص ما
    '50.000' dedi, ben de, 'vay canına' dedim, ama ertesi gün işi bıraktı. Open Subtitles 50 ألفاً فقلت له ياللروعة لكنه تركه في اليوم التالي قال لي أنه لم يشعر بالإثارة فيه
    Ben de ona dedim ki: "Seni sahtekar.. Open Subtitles فقلت له "أيها الزائف،
    Ben de dedim ki "ahbap sakin ol, babannenin ölmüş olması seksi görünemeyeceği anlamına gelmez." Open Subtitles فقلت له: إهدأ يا صاح فقط لأن جدتك ميتة لا يعني ذلك أنه لا يمكنها أن تكون مثيرة
    ve ben de dedim ki: "Yani, Cody, aslında arılar onu kendileri yaptı." TED فقلت له" هل تعلم يا كودي الدبابير هي من صنعت هذا"
    ve ben de "Peki Electrolux'te kaç kişi çalışıyor?" TED فقلت له: حسنًا، كم عدد الأشخاص الذين يعملون في إلكترولوكس؟"
    ve ben dedim ki, "Movember' yaptığın için teşekkürler" TED فقلت له " شكرا لأنك تشارك في موفمبر "

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد