Al Swearengen'la benim aracı olmamızı engelleyecekse, olsun varsın" dedim. | Open Subtitles | يخاطر بوضعي أنا وزميلي خارج الجدث كدروع وسطى فليكن ذلك |
Ama oğlum Şirin Pembe Midilliler'de oynamak isterse de öyle olsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا، إذا ابني يريد اللعب للالمهور الوردي جميلة، فليكن. |
Eğer bizim hayatta kalma olasılığımızı arttırmak için, kordonun içindeki en son kişinin ölmesi gerekse bile, öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان يتطلّب ذلك كل شخص في الحاجز الوقائي بأن يحتضر لزيادة الإحتمالات للبقاء على قيد الحياة، فليكن ذلك. |
- Öyle olsun. Ama ben "para ve bu kadın" demek istediğini düşünmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | فليكن , و لكنى أتخيل ماذا تعنين بالمال و النساء |
Koruyucu meleğimiz oldun. Tanrı seninle olsun. | Open Subtitles | لطالما كنت ملاكاً حارساً فليكن المولى معك |
Bana o hikayeleri anlattığında sana bir öneri...konusu olsun. | Open Subtitles | وبالمناسبة, عندما تسرد تلك القصص لدي فكرة جيّدة فليكن لديك هدف |
Bana öldüğünü söylüyorsan, öyle olsun! | Open Subtitles | وانت تظن انه صديقك اخبرتني انه توفي .فليكن |
Bu korkak oğlum olacaksa, öyle olsun. | Open Subtitles | ولو أن هذا الشخص يجب أن يكون ابني الجبان، فليكن |
Eğer çekiç Goa'uld'u ondan alır ve o da ölürse, bırakın öyle olsun. | Open Subtitles | اذا المطرقه اخرجت الجواؤلد من داخله ومات فليكن |
- Eğer bu, mezuniyet sonrasında bir yıl daha kalmam demekse, tamam öyle olsun. | Open Subtitles | ان كان ذلك يعني انني سأظل لسنة إضافية أخرى، فليكن ذلك |
Öyle istiyorlarsa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا كانوا سيلعبون بهذه الطريقة فليكن الأمر كذلك |
Sadece kötü bir adamı yakalamak için buradayım. Eğer bu iş zor olacaksa, olsun. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأمسك على شخص سيء إذا كان صعبا جداً، فليكن |
Tüm yaptıklarım, celladın bir yerine iki çizme alması uğrunaysa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا كان هذا يعني أن الجلاد سيحصل علي زوجين من الأحذية بدلاً من واحد .. فليكن |
Arthur, eğer sonsuzluğu burada harcamak istiyorsan, öyle olsun, ancak intihar bir seçenek değildir. | Open Subtitles | إذا كنت قررت الخلود فى هذا المكان يا آرثر فليكن إذا لكن إختيارك الإنتحار للآخرين |
Ben namuslu bir adamım ve bu benim mahvolmama neden olacaksa, varsın olsun. | Open Subtitles | أنا رجل صادق ، وأن كان هذا سيعني عكسه ، فليكن |
Eğer insanlığın yeniden açmak için seçer, öyle olsun. | Open Subtitles | . إذا إختار جنس البشر أن يفتحه مجدداً ، فليكن هذا |
Demek istiyorum ki, yükselme, sonunda hepimizin ulaşmak istediği nihai amaç, öyleyse öyle olsun, ama hepimize oraya ulaşıp ulaşmamak için özgür iradelerimizle davranmamıza izin verilmeli. | Open Subtitles | إذا كان الارتقاء هو النهاية النهائية، فليكن |
Bu güzel büroya ve üç beş kuruşluk maaş artışına kavuşmama engel olacaksa varsın olsun. | Open Subtitles | وإذا كان هذا يحجب فرصتي في الحصول على مكتب طبيب شرعي وبعض المال الإضافي أسبوعياً فليكن ذلك |
Tamam ya. Her neyse. En azından 35 yaşında göstermiyorum. | Open Subtitles | حسنُ، فليكن على الأقل لن أبدو وكأنني في الـ 35. |
Pekala, bir yerlerde tüm bunları yönetenin Long olduğunu kanıtlayacak bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | فليكن, لا بد أن يوجد شيء هنا يدل على أن لونغ يدير العرض. |
Ağır metal o zaman. Evinde simir arayın. Ben gidemem. | Open Subtitles | فليكن تسمّم المعادن الثقيلة فتشوا منزله وخذوا عينات من المحيط |
Yeni bir gelecek için geçmişimden vazgeçmem gerekiyorsa, Bırak öyle olsun. Her şeyi unutacaksın. | Open Subtitles | لو يجب أن أتخلى عن القليل من ماضي لأفوز بمستقبلي، إذن فليكن |