ويكيبيديا

    "فليكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olsun
        
    • neyse
        
    • Pekala
        
    • o zaman
        
    • Bırak
        
    Al Swearengen'la benim aracı olmamızı engelleyecekse, olsun varsın" dedim. Open Subtitles يخاطر بوضعي أنا وزميلي خارج الجدث كدروع وسطى فليكن ذلك
    Ama oğlum Şirin Pembe Midilliler'de oynamak isterse de öyle olsun. Open Subtitles أنت تعرف ماذا، إذا ابني يريد اللعب للالمهور الوردي جميلة، فليكن.
    Eğer bizim hayatta kalma olasılığımızı arttırmak için, kordonun içindeki en son kişinin ölmesi gerekse bile, öyle olsun. Open Subtitles وإذا كان يتطلّب ذلك كل شخص في الحاجز الوقائي بأن يحتضر لزيادة الإحتمالات للبقاء على قيد الحياة، فليكن ذلك.
    - Öyle olsun. Ama ben "para ve bu kadın" demek istediğini düşünmeyi tercih ederim. Open Subtitles فليكن , و لكنى أتخيل ماذا تعنين بالمال و النساء
    Koruyucu meleğimiz oldun. Tanrı seninle olsun. Open Subtitles لطالما كنت ملاكاً حارساً فليكن المولى معك
    Bana o hikayeleri anlattığında sana bir öneri...konusu olsun. Open Subtitles وبالمناسبة, عندما تسرد تلك القصص لدي فكرة جيّدة فليكن لديك هدف
    Bana öldüğünü söylüyorsan, öyle olsun! Open Subtitles وانت تظن انه صديقك اخبرتني انه توفي .فليكن
    Bu korkak oğlum olacaksa, öyle olsun. Open Subtitles ولو أن هذا الشخص يجب أن يكون ابني الجبان، فليكن
    Eğer çekiç Goa'uld'u ondan alır ve o da ölürse, bırakın öyle olsun. Open Subtitles اذا المطرقه اخرجت الجواؤلد من داخله ومات فليكن
    - Eğer bu, mezuniyet sonrasında bir yıl daha kalmam demekse, tamam öyle olsun. Open Subtitles ان كان ذلك يعني انني سأظل لسنة إضافية أخرى، فليكن ذلك
    Öyle istiyorlarsa, öyle olsun. Open Subtitles إذا كانوا سيلعبون بهذه الطريقة فليكن الأمر كذلك
    Sadece kötü bir adamı yakalamak için buradayım. Eğer bu iş zor olacaksa, olsun. Open Subtitles أنا هنا فقط لأمسك على شخص سيء إذا كان صعبا جداً، فليكن
    Tüm yaptıklarım, celladın bir yerine iki çizme alması uğrunaysa, öyle olsun. Open Subtitles إذا كان هذا يعني أن الجلاد سيحصل علي زوجين من الأحذية بدلاً من واحد .. فليكن
    Arthur, eğer sonsuzluğu burada harcamak istiyorsan, öyle olsun, ancak intihar bir seçenek değildir. Open Subtitles إذا كنت قررت الخلود فى هذا المكان يا آرثر فليكن إذا لكن إختيارك الإنتحار للآخرين
    Ben namuslu bir adamım ve bu benim mahvolmama neden olacaksa, varsın olsun. Open Subtitles أنا رجل صادق ، وأن كان هذا سيعني عكسه ، فليكن
    Eğer insanlığın yeniden açmak için seçer, öyle olsun. Open Subtitles . إذا إختار جنس البشر أن يفتحه مجدداً ، فليكن هذا
    Demek istiyorum ki, yükselme, sonunda hepimizin ulaşmak istediği nihai amaç, öyleyse öyle olsun, ama hepimize oraya ulaşıp ulaşmamak için özgür iradelerimizle davranmamıza izin verilmeli. Open Subtitles إذا كان الارتقاء هو النهاية النهائية، فليكن
    Bu güzel büroya ve üç beş kuruşluk maaş artışına kavuşmama engel olacaksa varsın olsun. Open Subtitles وإذا كان هذا يحجب فرصتي في الحصول على مكتب طبيب شرعي وبعض المال الإضافي أسبوعياً فليكن ذلك
    Tamam ya. Her neyse. En azından 35 yaşında göstermiyorum. Open Subtitles حسنُ، فليكن على الأقل لن أبدو وكأنني في الـ 35.
    Pekala, bir yerlerde tüm bunları yönetenin Long olduğunu kanıtlayacak bir şeyler olmalı. Open Subtitles فليكن, لا بد أن يوجد شيء هنا يدل على أن لونغ يدير العرض.
    Ağır metal o zaman. Evinde simir arayın. Ben gidemem. Open Subtitles فليكن تسمّم المعادن الثقيلة فتشوا منزله وخذوا عينات من المحيط
    Yeni bir gelecek için geçmişimden vazgeçmem gerekiyorsa, Bırak öyle olsun. Her şeyi unutacaksın. Open Subtitles لو يجب أن أتخلى عن القليل من ماضي لأفوز بمستقبلي، إذن فليكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد