Madem öyle, teşekkürler babacığım. | Open Subtitles | في هذه الحال, شكرا أبي |
Madem öyle, teşekkürler babacığım. | Open Subtitles | في هذه الحال, شكرا أبي |
Madem öyle şu an işe yarıyor. | Open Subtitles | في هذه الحال... عمله ينجح الآن. |
Eh, bu durumda... Sende kalması daha iyi olacak. | Open Subtitles | اوه, حسنا, في هذه الحال عليك ان تحافظ عليه بشكل جيد |
Bakın beni bu tarz oyunlarınıza dahil ettiğiniz için gerçekten minnettarım, hakikaten fakat bu durumda kibarca geri çevirmem gerekir. | Open Subtitles | إنظروا ، أقدر أنكم تضمونني الى لعبتكم السيئة ، صدقاً ولكن في هذه الحال ، سأضطر ان أرفض بأدب |
Madem öyle, bu da benim sevgilim Stanford. | Open Subtitles | في هذه الحال هذا صديقي (ستانفورد) |
bu durumda -- NASA tarafından geceleyin çekilmiş dünya haritası-- elektrik olmadığı için tam anlamıyla karanlıktır. | TED | في هذه الحال -- خريطة العالم في الليل المأخوذة من NASA -- هي أماكن فعليا مظلمة بسبب قلة استهلاكها للكهرباء. |
bu durumda bir ay mühlet vermeliyim. | Open Subtitles | -حسنا . في هذه الحال ، أرغب في إشعاركم لمدة شهر. |
bu durumda sanırım en başından başlasam iyi olacak. | Open Subtitles | في هذه الحال سأحاول أن أبدأ من البداية |