ويكيبيديا

    "في وحدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bölümünde
        
    • ünitesinde
        
    • 'de
        
    • Birimi'
        
    • birliğinde
        
    İkiniz de hastanenin bodrum katındaki biyolojik tehlike triyaj bölümünde tedaviye alınacaksınız. Open Subtitles كِلاكما سيتمّ معالجته في وحدة الفرز البيولوجيّة في الطابق السفلي لهذا المستشفى
    Hunt, yanık bölümünde göğüs duvarının bir kısmını kaybetmiş bir adam var. Open Subtitles هنت ، لدي رجل في وحدة الحروقات فقد جزء من جدار صدره
    -Hey! Hey! Bak eğer... muhafaza bölümünde olanları söylüyorsan her şey kontolüm altındaydı. Open Subtitles اسمعي ان كنتي تقصدين ما حصل في وحدة الاحتواء
    Hastanedeki özel bir kardiyak ünitesinde mi yoksa evlerinde mi iyileşmeliler? TED هل يجب ان يتم ذلك في وحدة عناية متخصصة بأمراض القلب في المستشفى او ان يتم ذلك في المنزل ؟
    Bir gün, bir asistan hekim iken, annemin yoğun bakım ünitesinde olduğuna dair bir telefon aldım. TED ذات يوم، وحينما كنت طبيبة مقيمة، وصلني اتصال يقول أنها في وحدة العناية المركزة.
    1960'lı yıllarda, Marion HYB'e ev sahibi olmadan evvel, kötü nam salmış Kontrol Birimi'nin eviydi. TED في عام 1960، وقبل أن يتم إيداع ماريون إلى وحدة إدارة الاتصالات، كان موجودا في وحدة تحكم مشهورة بسوء سمعتها.
    Hapiste 5 yıl ya da bir savaş birliğinde servis yapmak. Open Subtitles خمسة أعوام أخرى في السجن أو الخدمة في وحدة عسكرية نشطة.
    Beni Devonshire bölümünde tuttu, Metro'ya geri dönmem 8 ay sürdü. Open Subtitles وقام بتعليقي في وحدة ديفونشير ، وقد اخذ مني ثمانية اشهر للأنتقال إلى وحدة الميترو
    Uyuşturucu bölümünde. Bunu da o yüzden satın aldım. Open Subtitles في وحدة مكافحة المخدرات لهذا السبب أحضرت هذا
    Hadi ama. Uyuşturucu bölümünde çalışıyor. Espresso bölümünde değil. Open Subtitles هيا ، انه في وحدة مكافحة المخدرات و ليس في وحدة قهوة الإسبريسو
    Kanser bölümünde gönüllü çalışıyordu. Open Subtitles اعتاد أن يتطوع في وحدة السرطان.
    Bürosundaki yedi denizci, biz gidene kadar malzeme bölümünde olduğunu doğruluyor. Open Subtitles ْ7 بحارة في مكتبه أكدوا إنه كان في وحدة المؤن -حتى ظهرنا
    İşte bu yüzden yoğum bakım ünitesinde çalışıyorum. Open Subtitles لهذا السبب اعمل في وحدة العناية المشددة.
    Teksas Eyaleti'ndeki bütün infazlar Huntsville ünitesinde yapılır. Open Subtitles ثانية، رجاء كلّ أحكام الإعدام في ولاية تكساس تحدث وتطبق في وحدة وسط مدينة هانتسفيلنا
    Yine de, duruşmasına kadar o burada, yeni tecrit hücrede olacak. Open Subtitles و هي هنا حتى يحين موعد محاكمتها في وحدة العزل الجديدة
    Bir kalbe sahip insanlar olarak, hepimiz hayatın bütünlüğüyle memnun oluruz ve belki de bir zamanlar o kutsal mağarada olanları değiştirebiliriz. TED وكبشر يمتلكون قلوبًا، نستطيع جميعًا أن نبتهج في وحدة الحياة، وربما يمكننا أن نغير ما حدث مرة في ذلك الكهف المقدس.
    A.B.D. Hazine Dairesi Özel Projeler Birimi'nde baş müfettişim. Open Subtitles أنا رئيس المحققين.. في وحدة المشاريع الخاصة بمفقودات الخزنات.
    Şerifin Anti Terör Birimi'nden olduğu söyleniyordu. Open Subtitles لكن المقال قال أنه كان عضوا في وحدة محاربة الإرهاب
    Tom'un birliğinde 7 kişi vardı ve hepsi de onun yaptığını söyledi. Open Subtitles 7رجال في وحدة توم كلهم قالوا بأنّه قام بها.
    İçkisini bile saklayamayan bir çocuk muıharebe birliğinde mi gönüllü olacak yani? Open Subtitles صبي لا يُمكنه حتى التحكم في شربه يتطوّع الآن للخدمة في وحدة قتالية؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد