Eğer bacağınız kesilmişse ve kan kaybetmişseniz, vücudunuz tedbirli davranır, kalp atış hızınız artar, kan basıncını yüksek tutabilmek için yapabileceği her şeyi yapar. | TED | إذا قُطعت ساقك وفقدت دم، سوف يضيق جسمك الخناق، ويرفع معدل ضربات القلب، يقوم بكل ما في وسعه للحفاظ على ضغط الدم مرتفع. |
Eğer eğlence de olumlu duyguyu, anlamı, huzuru yükseltmek için dönüştürülebilirse, bu yeterince iyi olacaktır. | TED | لو عالم الترفيه في وسعه التسلية ليزيد العواطف الإيجابية, و السعادة والمعنى ..سيكون ذلك جيدا بشكل كافي. |
Beynimiz organize olabilmek, ve buna bir uyum getirmek için elinden geleni yapıyor. Fakat çok başarılı olamıyor. | TED | و يبذل المخ ما في وسعه لتنظيم و ليعطي نوع من الترابط لكل هذا. و لكنه لا ينجح بما يكفي. |
Karan Rhea ve Mihir'i birbirine yakınlaştırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | كاران قام في كل ما في وسعه ليقرب بين مهير و ريها |
Bu odada elinden geleni yapmamış hiçbir öğretmen yoktur. Ben varım. | Open Subtitles | لا يوجد أستاذ في هذه الغرفة لا يبذل أقصى ما في وسعه |
Kızılderili bölgesinde kasaba kurmak için... didinen bir adamı anlatan bir masala konu olmak istemem. | Open Subtitles | عن رجل فر من مذكرة بحث بحقه ثم عمل كل ما في وسعه ليلحق مخيمه بالمنطقة الهندية |
Harris benim bunu batırmamı istiyor. Eğer yardım çağırırsam benim kötü görünmem için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | إن طلبت المساعدة، سيقوم بما في وسعه ليجعلني في موقف ضعف. |
Bana, beni kendisine âşık etmek için var gücüyle çabalayacağını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أنه سيفعل كل ما في وسعه... ليجعلني أقع في حبه |
Polisler durumu kontrol altında tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | مسؤول الأمن يفعل كل ما في وسعه ليتحكم بالموقف. |
Onu bulmak için elinden geleni yapacak. Aklıma başka bir şey gelmedi. | Open Subtitles | وسيفعل كلّ ما في وسعه لإيجادها، إنّها الخطوة الوحيدة التي استطعتُ التفكير فيها |
Çünkü suçlu bulunmak için elinden geleni yapan bir müvekkille iki arada bir derede kaldim. | Open Subtitles | أنا عالق في عذاب مع عميل يفعل كل ما في وسعه ليُصبح مذنباً. |
İkimiz de sevdiğimiz insanlar için, ne gerekiyorsa yaparız. | Open Subtitles | كلانا سيبذل ما في وسعه . من أجل الأشخاص الذي نحب |
Eminim savunmasını güçlendirmek ve zayıflıklarını düzeltmek için elinden gelen her şeyi yapmıştır. | Open Subtitles | بالتأكيد، لقد فعل كل ما في وسعه لتعزيز دفاعاته وتقويم نقاط الضعف |
Nasıl bir adam sevdiği kadını kurtarmak için elindeki gücü teslim eder? | Open Subtitles | اي نوع من الرجال لن يفعل كل ما في وسعه لاعادة المرأة التي يحبها؟ |
Alabildiğini alıp kaçması için bir mantıklı sebep daha. | Open Subtitles | أكثر من سبب يدعو إلى أن يأخذ ما في وسعه ويهرب |
Bulunmamak için elinden geleni yapacak bir tanık. | Open Subtitles | شاهد عيان سيقوم بما في وسعه لئلا يعثر عليه |
Kocanız Escobar'ı yakalamak için elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | بذل زوجك كل ما في وسعه للقبض على إسكوبار |