ويكيبيديا

    "قالت أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söyledi
        
    • dedi ki
        
    • olduğunu söylemişti
        
    • dediğine göre
        
    • olduğunu söylüyor
        
    • olacağını söyledi
        
    • demişti
        
    • söylerdi
        
    • olmadığını söylüyor
        
    Ona her güç çiçek veriyor olmanın çok tatlı olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنه فعلاً من اللطيف أنك .تجلب لها زهوراً كل يوم
    ve kendisine göre, bu hikâyelerin tamamen aynı olduğunu söyledi. TED قالت أنه بل نسبة لها، القصتان مماثلتان.
    Baroness öyle dedi. Onun da bana aşık olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت البارونة أنني احبه و قالت أنه كان واقعا في حبي.
    dedi ki, yarın, kasaba ayıldığında, herkes benim istifamı isteyecekmiş. Open Subtitles قالت أنه في الغد، عندما يفيق الناسمنسكرهم.. سيطلبون مني الإستقالة
    Onun kafasını karıştıran ilacın bu olduğunu söylemişti. Open Subtitles هذا هو الدواء الذي قالت أنه جعله مضطرباً
    dediğine göre eğer sen daha sık geziye çıkarsan, bu aile hayatına zarar verirmiş. Open Subtitles قالت أنه إن ازداد سفرك فسيؤذي هذا عائلتك
    Rahibe Catherine bunun günah olduğunu söylüyor, inancım yeterince güçlü olsa, aklıma böyle şeyler gelmezmiş. Open Subtitles ألآخت كاثرين قالت أنه سيىء , و وأذا كان أيمانى قوى بما فيه الكفاية فلن تراودنى مثل هذه ألآفكار الشريرة
    AIDS olmam durumunda ilaçlara başlamamın iyi olacağını söyledi Open Subtitles قالت أنه في حال كان لدي الإيدز، فلن تكون فكرة سيئة أن أبدأ بأخذهم الآن.
    Size danışmak istediği çok önemli bir mevzu olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنه لديها أمر شديد الأهمية لتستشيرك به
    Bazen kitapların onarıldıktan sonra öyle olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنه أحياناً ملمس الكتب يصبح هكذا لأنه تم ترميمها
    Oradaki kaçık rahibe kaltak, kendini ispatlamak zorunda olduğunu söyledi. Open Subtitles تلك الكاهنة العاهرة السيئة قالت أنه وحده سيثبت قدرته
    Kütüphanedeki adam senin evinde hemşire büyük bir felçten dolayı komada olduğunu söyledi. Open Subtitles -هذا الرجل بالمكتبه فى البيت -الممرضه قالت أنه فى غيبوبه من صدمه هائله
    Laura Seeger kocasının arkada ahşap atölyesi olduğunu söyledi. Open Subtitles لورا سيجير قالت أنه كان يملك مسـتودعا للخشـب في خلف البيت
    Teröristlere sinir gazı sağlanmasından başlamak üzere... bugün olan her şeyden onun sorumlu olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنه هو المسئول عما حدث اليوم بدءاً من تزويد الارهابيين بغاز الأعصاب
    dedi ki bazen geç dönem fetüs kürtajdan kurtulurmuş ve bebeği doğduktan sonra öldürürmüş. TED قالت أنه في بعض الأحيان ان الجنين المتأخر سينجو من الإجهاض وأنها تقتله بعد ولادته
    dedi ki, ben geri gelip... oraya gitmenizi söylemeliymişim. Open Subtitles لقد قالت أنه يجب أن أعود لأخبرك أن تذهب إلى هتاك.
    Aa, Nina dedi ki Delia'nın, Elliot'ı dondurma yemeye götürmesinde sakınca yokmuş. Tamam. Open Subtitles نينا قالت أنه لا بأس لداليا بأن تأخذ إليوت لشراء المثلجات
    Mağazadaki düzenbaz onun tek olduğunu söylemişti. Koca yalancı! Open Subtitles الفتاة في المخزن قالت أنه واحد من الأنواع فيبر سميك
    Çatal bıçak seslerini duymanın onun için felaket olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت أنه لشيء مرعب سماع صوت الملاعق والشوكات
    - Ve sosyal hizmetler görevlisinin dediğine göre, tüm hayatı boyunca, kendisine bir zaman kaybı olduğu söylenmiş. Open Subtitles أجل والتى كانت تعمل على القضيه قالت أنه تم أخباره طوال حياته أنه مجرد مضيعه للمساحه
    Polis, bunun rastgele bir şiddet davranışı olduğunu söylüyor ama kim bilir, öyle değil mi? Open Subtitles الشرطة قالت أنه بفعل عنف عشوائى لكن من يعلم , صح
    Hemşire yakında uyanacağını ve çok iyi olacağını söyledi. Open Subtitles الممرضة قالت أنه سيفيق قريباً جداً وسيصبح في أحسن حال
    Annem adına sünnet demişti ama burada sakatlık diyorlardı. TED أمي قالت أنه يسمى بالختان، و لكن هنا يسمى بالبتر.
    Kocasının, atları kadınları ayartmak için kullandığını söylerdi. Open Subtitles أجل ، كانت تسخر من ذلك ، قالت أنه يستخدم الخيول للمداعبة
    Burada neredeyse hiç trafik olmadığını söylüyor. Çünkü bugünlerde ordu kıyı şeridini kapatıyormuş. Open Subtitles قالت أنه لا توجد أى حركه هنا لان الجيش قام بإغلاق المكان مُنذ يومين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد