| Rahatça konuşabileceğimiz öyle pek ortalıklarda olmayan bir yer bildiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها تعرف حانة خارج الطريق حيث يمكننا أن نتحدث |
| Bir kaç hafta sonra, evleneceğini ve etrafta görünmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستتزوج بعد شهرين وأنها تريد أن تتوقف عن العبث |
| Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. | Open Subtitles | التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين. |
| Hiç takmadığını ve belki bir gün benim takacağımı söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها لم تلبسهم أبداً ولكن يوماً ما سألبسهم أنا |
| Ölse bile asla gitmeyeceğini söylüyor. Şu an gerçekten çılgına dönmüş. | Open Subtitles | قالت أنها لن تعود حتى إذا ماتت إنها غاضبة جداً الآن |
| Dinlendirici renkler kullanarak, o kadar dertten sonra eve huzur getirmeye çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها استخدمت ألوان مريحة لتحاول أن تجلب الهدوء بعد كل تلك المشكلة |
| Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
| Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
| O sadece eski bakıcı babalarından biriyle kavgaya karıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها دخلت في عراك مع أحد آباءها القدماء بالتبنّى |
| Özellikle körler üzerinde uzmanlaşmış bir Amerikan acentesi bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها وجدت منظمة أمريكية. متخصصة في في الطلاب المكفوفين. |
| Senin, onun annesi olmanı dilediğini söyledi ki, bu beni çok memnun etti. | Open Subtitles | قالت أنها تتمنى لو كنتِ أمّها ،مما يجعلنى فى أوْج سعادتى لسماع ذلك |
| Hayır. Bak, annesiyle ilgili bir ipucunun peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا، اصغ، لقد قالت أنها تتبع بعض الدلائـل بشأن والدتها |
| Kör çocuklara özel, Amerikan bir ajans bulmuş, onu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها وجدت منظمة أمريكية. متخصصة في في الطلاب المكفوفين. |
| Sağduyusunu iyice kaybetmeden evvel kendisi de aynı şeyi söyledi. | Open Subtitles | وقبل أن تفقد عقلها بالكامل، قالت أنها ندمت على ذلك |
| Eşim, artık ikinci el araba satıcısı gibi görünmemden sıkıldığını söyledi. | Open Subtitles | الزوجة قالت أنها كانت سائمة من من كونى أشبه بائعين السيارات |
| Buralarda olacağını söylemişti ben de zaman bulursa buraya davet etmiştim. | Open Subtitles | قالت أنها ستتواجد في الأرجاء وطلبت منها المجيء إذا كانت متفرغة |
| Arkadaş edinmek için orada olmadığını söylemişti ama bence arkadaş edinmek için oradaydı. | Open Subtitles | قالت أنها هناك ليس لكسب صداقات ولكن أتعلم أمراً؟ أظنها هناك لتكسب صداقات |
| Kendisinin olmadığını söylüyor ama her gece odasının kapısını kilitliyor. | Open Subtitles | قالت أنها ليست خاصتها, لكن كل ليلة تقفل باب غرفتها |
| İlk önce, "Sanırım Bay Hunt bazı kitaplar aldı." dedi. | Open Subtitles | في البداية قالت أنها تذكر إعطائه كم كبير من الكتب |
| Babam lastik patladı demişti, ama teyzem de akü bitti demişti. | Open Subtitles | أبي قال أنه إطار فارغ وهي قالت أنها إحتاجت دفعهٌ للبدء |
| Az önce arayan Janice'in annesiydi. Janice ona burada kalacağını söylemiş. | Open Subtitles | كانت والدة جانيس علي الهاتف، جانيس قالت أنها ستبيت الليلة عندنا |
| Postayla gelmiş. Ama dediğine göre, üstlerinde ağır bir yasemin kokusu varmış. | Open Subtitles | و قالت أنها شمت رائحة قوية من زيت الياسمين عليها |
| Bir papaz yardımcısıyla evlenip onun vaazlarını yazmak istediğini söylerdi. | Open Subtitles | قالت أنها ترغب بالزواج من رئيس الشماسية و تكتب مواعظه |
| Sürekli o bara gittim ve yaşadığını söylediği çevrelere bakındım. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحانة مررت بالحي الذي قالت أنها تعيش فيه |
| Annem ölüyordu, korkuyordu, her yeri titriyordu ve bir hiçlik dünyasına girmek istemediğini söylüyordu. | Open Subtitles | كانت أمي تحتضر , و كانت خائفة و ترتعد و قالت أنها لا تريد فقط الدخول إلى عالم من العدم |
| Görgü tanığı bir silah sesi duyduğunu söylemiş ve bitişik binaya koşmuş ve arkasını dönüp bakmış ve o sırada Bay Logan'ı görmüş. | TED | شاهد العيان قالت أنها سمعت صوت إطلاق نار، ثم ركضت إلى المبنى، واستدارت وبحثت، وشاهدت السيد لوغان. |