Savcılık seni cinayet komplosu kurmakla suçlamaya karar verdi. | Open Subtitles | مكتب المدعي العام قد قرر إتهامك بالتآمر لإرتكاب جريمة قتل |
General. Adamlarım planın uygulanmasına karar verdi. | Open Subtitles | جنرال، شعبي قد قرر التحرك إلى الأمام كما هو مخطط |
Amirleri babanı olduğu gibi hatırlamamıza karar verdi. | Open Subtitles | ورئيسه والدك قد قرر علينا أن نتذكر والدك |
Başkan ifşa etme konusunda bir kaç hafta daha beklemeye karar verdi. | Open Subtitles | الرئيس قد قرر الانتظار اسابيع قليلة قبل أن يكشف الأمر |
Belki de Bay Sıradan Joe kararını verdi: "Artık olup bitene seyirci kalmayacağım. | Open Subtitles | إنه مثل, ربما (أفاريدج جو), قد قرر "أنا لن أتحمل أكثر من ذلك |
Çünkü Tanrı zaten kararını verdi! | Open Subtitles | لأن الله بالفعل قد قرر |
Başkan ifşa etme konusunda bir kaç hafta daha beklemeye karar verdi. | Open Subtitles | الرئيس قد قرر الانتظار اسابيع قليلة قبل أن يكشف الأمر |
Sanırım seksin, sağ kalmaktan daha önemli olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | لذا من الواضح أنّه قد قرر أنّ العلاقة الحميمة أهم من البقاء حيّاً. |
Başkanımızla her ne yaptıysan veya yapmadıysan bize olan desteğini durdurmaya karar verdi. | Open Subtitles | مهما كان الذي فعلت أو لم تفعلي مع رئيس مجلسنا قد قرر أن يوقف دعمه. |
Warbler Konseyi seçmeye katılmana izin vermeye karar verdi. | Open Subtitles | مجلس الوالبرز قد قرر لكي تقدمي تجربة أداء |
Mahkeme konseyi, eldeki hazırlıklara odaklanmak amacıyla tüm Divan eylemlerini durdurmaya karar verdi. | Open Subtitles | قد قرر مجلس الحكم بتعلىق جميع أنشطة المحكمة من أجل تركيز إهتمامنا على الإستعدادات الجارية |
Morty avukat için karar verdi mi? | Open Subtitles | قد قرر مورتي على محام حتى الآن؟ |
Ama birileri bu adamı örnek olsun diye öldürmeye karar verdi. | Open Subtitles | ولكن شخصاً ما قد قرر قتل ذلك الرجل، لكي يجعل الأمر عِبرة... |
Ama liderimiz, senin karne olayını öğrendi ve istediğin şeyi sana vermeye karar verdi. | Open Subtitles | لكن قائدنا ( الفوهرر) قد سمع عن علاماتك الدراسية و قد قرر بأن يمنحك ما تريده بالضبط |
Gadel Einstein'ın yakın arkadaşıydı, ve büyük adamın denkleminin zaman yolculuğuna izin verip vermeyeceğini görmeye karar verdi. | Open Subtitles | (كان (غودل) صديقاً مُقرّباً ل(أينشتاين و قد قرر معرفة ما إذا كانت مُعادلات الرجُل العظيم تسمح بالسفر عبر الزمن |
Ve bu olay yüzünden, Seung Jo eve dönmeye karar verdi. | Open Subtitles | (وبذلك الحدث ، (سيونغ جو قد قرر الرجوع أيضا |
Başka nelere ailem adına karar verdi? | Open Subtitles | ماذا أيضاً قد قرر "ماثيو" لعائلتي؟ |
Doktor Steven Meyer, kurucumuz, tercümanımız, ve muhafızımız onun için dünyevi suretinin ötesine geçme ve saf Aydınlık olma zamanının geldiğine karar verdi. | Open Subtitles | الدكتور (ستيف ميير)، مؤسسنا مفسرنا، وولي أمرنا قد قرر أن الوقت قد حان بالنسبة له |
Fareed kararını verdi. | Open Subtitles | فريد قد قرر على قرار |
Hakim kararını verdi. | Open Subtitles | القاضي قد قرر |