ويكيبيديا

    "قضاء الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vakit geçirmek
        
    • vakit geçirmeyi
        
    • takılmak
        
    • takılmayı
        
    • zaman geçirmeyi
        
    • vakit geçirmenin
        
    • takılmaktan
        
    • zaman geçirmenin
        
    • zaman geçirmekten
        
    • takılabiliriz
        
    • zaman geçirmeye
        
    • vakit geçirmeye
        
    • zaman geçirmekti
        
    • zaman geçirmek
        
    Tek başına vakit geçirmek, Tony için dünyadaki en doğal şeydi. Open Subtitles قضاء الوقت وحيداً كان الشيء الأكثر طبيعية .في العالم بالنسبة لطوني
    Bence sen çok iyisin ve seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Open Subtitles حسناً .. أنا أعتقد أنكِ لطيفة وأنا أحب قضاء الوقت معك
    Tüm bu güzel şeylerle benimle vakit geçirmeyi istemeni takdir ediyorum. Open Subtitles أقدر أنك تريد قضاء الوقت معي وفعل كل تلك الأمور اللطيفة
    Onlarla takılmak hoşuma gidiyor. Bana iyi geliyor. Diğer arkadaşlarımdan farklılar. Open Subtitles احب قضاء الوقت معهم انهم مختلفون عن اصدقائى
    Aslında okuldan sonra çalışıyoruz. Ama bilirsin seninle takılmayı isterim. Open Subtitles إننا نعمل بعد نهاية الدوام، لكنني أود قضاء الوقت معكِ قليلًا بعدها
    Sırf beraber zaman geçirmeyi seviyor olmamız, bağımsızlığımızı kaybettiğimiz anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأننا نحب قضاء الوقت مع بعضنا لايعني ذلك أننا معقدين
    Üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim. Open Subtitles لأنني أردت قضاء الوقت معأعزأصدقائي.. قبل رحيلنا للجامعة وربما لا نرى بعضنا مجدداً
    Çocuklar büyüdüğünde eskisi gibi yanında kalmayacağını bilirdi dolayısıyla birlikte vakit geçirmek istemişti. Open Subtitles علم أنه كلما كبر الأطفال ، تخسرهم لذى أراد قضاء الوقت معا جميعا
    Axl, bu üniversitede seninle vakit geçirmek için son şansım. Open Subtitles أكسل، هذه آخر فرصة لي في قضاء الوقت معك بالجامعة
    Seninle vakit geçirmek çok güzel. Sorun olmaz umarım. Open Subtitles وحقًا يعجبني قضاء الوقت معك، آملأنيكونمناسبًا،كماتعلم..
    Hala seninle vakit geçirmek istiyorum. Open Subtitles أنا مازلت اريد قضاء الوقت معك أنه ليس شيئ كبير
    Onlar, sadece eğlenceli yaratıcı şeyler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlardı. TED إنهم فقط يحبون قضاء الوقت معاً يستمتعون، ويخترعون الأشياء.
    - Seninle vakit geçirmeyi seviyorum, özür dilerim. - Lanet olsun ki ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum. Open Subtitles أحب قضاء الوقت معك أنا أسف أنا أحب قضاء الوقت اللعين معك
    Galiba bana Klaus ile vakit geçirmeyi bırakmamı söyleyeceksin. Open Subtitles أعتقد أنك ستقول لي بوقف قضاء الوقت مع كلاوس.
    Ginayla dışardaydım ve onunla takılmak hoşuma gidiyor, Open Subtitles ،كُنت في الخارج مع جينا وأنا أحب قضاء الوقت معها
    En azından bunu yapayım dedim, ve kızlarla takılmak güzel olacak, Open Subtitles قلت أنها أقل شيء استطيع ..أن أعمله وسيكون من اللطيف قضاء الوقت مع الفتيات
    - Eskiden seninle takılmayı severdim. Open Subtitles إذاً جرّب التكبيل تعرف، كنت أحب قضاء الوقت معك
    Seninle zaman geçirmeyi gerçekten çok seviyorum. Wow. Birilerine bunun hakkında yazmam lazım. Open Subtitles أنا فقط احب قضاء الوقت معك ساقوم بالكتابة الى احدهم عن هذا الامر
    Ailece vakit geçirmenin bir bölümü de ayrı ayrı zaman geçirmektir. Open Subtitles جزء من قضاء الوقت كعائله هو قضاء الوقت متفقرين كأفراد
    Sence, seninle takılmaktan hoşlandığım için mi bilgi sakladığımı düşünüyorsun? Open Subtitles أتظنني أخفي عنك المعلومات لأنني أحب قضاء الوقت معك؟
    - Sadece eğlendiğin için biriyle zaman geçirmenin bir anlamı yok. Open Subtitles أعني، ليس هناك نقطة في قضاء الوقت مع شخص إذا كان مجرد متعة.
    İşimin beni seninle daha fazla zaman geçirmekten alıkoyduğu için çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسف .. أن العمل أبقاني من .. قضاء الوقت معك
    Ama yine de benim odamda takılabiliriz. Open Subtitles لكن مازال يمكننا قضاء الوقت في غرفتي إذاً علينا المشي من خلف الاثنين , صحيح
    Buranın sahibi gelecek, yeni kızlarla zaman geçirmeye bayılır. Open Subtitles المالك سيمرّ، يحب قضاء الوقت مع الفتيات الجديدات
    Christa, Robby ile vakit geçirmeye devam etti, ve ben daha çok kıskanç olmaya, daha muhtaç, ve daha güvensiz olmaya başladım. Open Subtitles كريستا استمرت , في قضاء الوقت مع روبي وانا فقط بدأت اشعر بمزيد ومزيد من الغيرة مزيد ومزيد من الحاجة
    Fakat geri döndüğünden beri yaptığı tek şey küçük kız kardeşiyle zaman geçirmekti. Open Subtitles و لكن منذ عودته, كل ما كان يفعله هو قضاء الوقت مع أخته الصغيرة
    Daima dünyadaki en önemli şeyin aile ile zaman geçirmek olduğuna inanmışımdır. Open Subtitles لطالما شعرت بأن أهم شيء في العالم، هو قضاء الوقت مع العائلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد