Tek başına vakit geçirmek, Tony için dünyadaki en doğal şeydi. | Open Subtitles | قضاء الوقت وحيداً كان الشيء الأكثر طبيعية .في العالم بالنسبة لطوني |
Bence sen çok iyisin ve seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | حسناً .. أنا أعتقد أنكِ لطيفة وأنا أحب قضاء الوقت معك |
Tüm bu güzel şeylerle benimle vakit geçirmeyi istemeni takdir ediyorum. | Open Subtitles | أقدر أنك تريد قضاء الوقت معي وفعل كل تلك الأمور اللطيفة |
Onlarla takılmak hoşuma gidiyor. Bana iyi geliyor. Diğer arkadaşlarımdan farklılar. | Open Subtitles | احب قضاء الوقت معهم انهم مختلفون عن اصدقائى |
Aslında okuldan sonra çalışıyoruz. Ama bilirsin seninle takılmayı isterim. | Open Subtitles | إننا نعمل بعد نهاية الدوام، لكنني أود قضاء الوقت معكِ قليلًا بعدها |
Sırf beraber zaman geçirmeyi seviyor olmamız, bağımsızlığımızı kaybettiğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأننا نحب قضاء الوقت مع بعضنا لايعني ذلك أننا معقدين |
Üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت قضاء الوقت معأعزأصدقائي.. قبل رحيلنا للجامعة وربما لا نرى بعضنا مجدداً |
Çocuklar büyüdüğünde eskisi gibi yanında kalmayacağını bilirdi dolayısıyla birlikte vakit geçirmek istemişti. | Open Subtitles | علم أنه كلما كبر الأطفال ، تخسرهم لذى أراد قضاء الوقت معا جميعا |
Axl, bu üniversitede seninle vakit geçirmek için son şansım. | Open Subtitles | أكسل، هذه آخر فرصة لي في قضاء الوقت معك بالجامعة |
Seninle vakit geçirmek çok güzel. Sorun olmaz umarım. | Open Subtitles | وحقًا يعجبني قضاء الوقت معك، آملأنيكونمناسبًا،كماتعلم.. |
Hala seninle vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا مازلت اريد قضاء الوقت معك أنه ليس شيئ كبير |
Onlar, sadece eğlenceli yaratıcı şeyler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlardı. | TED | إنهم فقط يحبون قضاء الوقت معاً يستمتعون، ويخترعون الأشياء. |
- Seninle vakit geçirmeyi seviyorum, özür dilerim. - Lanet olsun ki ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت معك أنا أسف أنا أحب قضاء الوقت اللعين معك |
Galiba bana Klaus ile vakit geçirmeyi bırakmamı söyleyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستقول لي بوقف قضاء الوقت مع كلاوس. |
Ginayla dışardaydım ve onunla takılmak hoşuma gidiyor, | Open Subtitles | ،كُنت في الخارج مع جينا وأنا أحب قضاء الوقت معها |
En azından bunu yapayım dedim, ve kızlarla takılmak güzel olacak, | Open Subtitles | قلت أنها أقل شيء استطيع ..أن أعمله وسيكون من اللطيف قضاء الوقت مع الفتيات |
- Eskiden seninle takılmayı severdim. | Open Subtitles | إذاً جرّب التكبيل تعرف، كنت أحب قضاء الوقت معك |
Seninle zaman geçirmeyi gerçekten çok seviyorum. Wow. Birilerine bunun hakkında yazmam lazım. | Open Subtitles | أنا فقط احب قضاء الوقت معك ساقوم بالكتابة الى احدهم عن هذا الامر |
Ailece vakit geçirmenin bir bölümü de ayrı ayrı zaman geçirmektir. | Open Subtitles | جزء من قضاء الوقت كعائله هو قضاء الوقت متفقرين كأفراد |
Sence, seninle takılmaktan hoşlandığım için mi bilgi sakladığımı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنني أخفي عنك المعلومات لأنني أحب قضاء الوقت معك؟ |
- Sadece eğlendiğin için biriyle zaman geçirmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | أعني، ليس هناك نقطة في قضاء الوقت مع شخص إذا كان مجرد متعة. |
İşimin beni seninle daha fazla zaman geçirmekten alıkoyduğu için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف .. أن العمل أبقاني من .. قضاء الوقت معك |
Ama yine de benim odamda takılabiliriz. | Open Subtitles | لكن مازال يمكننا قضاء الوقت في غرفتي إذاً علينا المشي من خلف الاثنين , صحيح |
Buranın sahibi gelecek, yeni kızlarla zaman geçirmeye bayılır. | Open Subtitles | المالك سيمرّ، يحب قضاء الوقت مع الفتيات الجديدات |
Christa, Robby ile vakit geçirmeye devam etti, ve ben daha çok kıskanç olmaya, daha muhtaç, ve daha güvensiz olmaya başladım. | Open Subtitles | كريستا استمرت , في قضاء الوقت مع روبي وانا فقط بدأت اشعر بمزيد ومزيد من الغيرة مزيد ومزيد من الحاجة |
Fakat geri döndüğünden beri yaptığı tek şey küçük kız kardeşiyle zaman geçirmekti. | Open Subtitles | و لكن منذ عودته, كل ما كان يفعله هو قضاء الوقت مع أخته الصغيرة |
Daima dünyadaki en önemli şeyin aile ile zaman geçirmek olduğuna inanmışımdır. | Open Subtitles | لطالما شعرت بأن أهم شيء في العالم، هو قضاء الوقت مع العائلة. |