Seninle yeterince vakit geçirdim, yapmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | قضيتُ وقتاً كافياً جداً معك لديّ أشياء عليّ أن أفعلها |
Son bir saatimi iğrenç bir serserl olduğunu düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | أتعرف أنّني قضيتُ الساعة الأخيرة أفكّر في أنّكَ متشرّد مقرف |
Scranton'da çok zaman geçirdim ama tek bir kâğıt bile satamadım. | Open Subtitles | قضيتُ الكثير من الوقت في سكرانتون لكنّي لم أبع أي ورق |
hayır,bunu yapabilirim çünkü Bütün kariyerimi.... anti komünist itimatnamelerini inşa etmek için harcadım. | Open Subtitles | لا، يمكن أن أفعل هذا لأنني قضيتُ حياتي المهنية كلها أحشد ضد الشيوعية |
Son altı saatimi FBI olay sonrası ekibi tarafından azarlanarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ الساعاتِ الستّ الماضية أوبّخُ بعنفٍ من فريق مكتب التحقيقات الفدراليّة. |
Hayatımı ağabeyimden aynı oranda nefret ederek ve severek geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيتُ حياتي بأسرها أحبّ و أكره أخي بقدرٍ مُتوازنٍ |
14 ayımı iş aramakla geçirdim ve sonunda bir arkadaşım bana... | Open Subtitles | قضيتُ 14 شهراً أبحث عن وظيفة، وأخيراً، وجد لي صديق وظيفة |
Ben vaktimi sokaklarda, davranış bilimci yeteneklerimi hayvanlar alemi üstünde kullanarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ معظم وقتي في الهواء الطلق، مُطبّقاً مهاراتي السلوكيّة على المملكة الحيوانيّة. |
Hayatımı bir savaşçı olarak yaşadım; kadın sorunlarıyla ve politik kampanyalarla ilgili çalışmalar yürüterek ve çevre aktivistliği yaparak geçirdim. | TED | لقد قضيتُ عمري كمحاربة فعملت فيما يخص قضايا المرأة وشاركت في الحملات السياسية وعملت كناشطة في مجال حماية البيئة |
Geçen ayın büyük bölümünü çıktığımızdan emin olamadan geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ الشهر الماضي حائراً إذاً كنّا مازلنا نتواعد. |
Ben, diğer yönden burada çok güzel zaman geçirdim. | Open Subtitles | أنا، على النقيض، قضيتُ وقتـاً ممتعـاً هنا. |
Ama onunla on yıl geçirdim ve kabul edebileceğim bir rakam yok. | Open Subtitles | ولكنّى قضيتُ عشر سنوات معها، ولا يوجد رقم سأقبلُ به |
Uzun süre hapisteydim. Çok kötü günler geçirdim. | Open Subtitles | نفذتُ حكماً بالسجن قضيتُ زمناً عصيباً لفترة طويلة |
Dün gece seninle çok güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | إذاً قضيتُ وقتاً مُمتعاً معكِ الليلة الماضية |
Daha iyi bir yolu olup olmadığını düşünmek için çok zaman harcadım ve bence var: Otizme destek teknoloji. | TED | لقد قضيتُ الكثير من الوقت أفكر في طريقة مُثلى. وأظن أنها موجودة : إنها التقنية المساعدة للتوحد. |
O zamandan beri geliştirmeye binlerce, on binlerce saat harcadım | TED | قضيتُ عشرات الآلاف من السّاعات أعمل على تطويرها. |
Columbia İşletme Okulu'nda start-up'lar üzerine öğrenim görmeden önce, beş yıl boyunca kendi start-up'ımı yönetip şirketim için para topladım. | TED | قبل دراستي للشركات الناشئة في كلية كولومبيا لإدارة الأعمال قضيتُ خمس سنوات في إدارة وتنمية أموال شركتي الناشئة |
Bu size, sizinle geçirdiğim harika zaman için teşekkür ederim hediyesi. | Open Subtitles | هذا مُجرّد شُكر بسيط للقول كمْ قضيتُ وقتاً رائعاً معكم جميعاً. |
Zaten 18 yıl hapiste yattım. Yapmadığım bir şey için tekrardan oraya girmek istemiyorum. | Open Subtitles | قدّ قضيتُ 18 عاماً بالسجن سلفاً، لنّ أعود إلى السجن لشيء لم أقترفه. |
Dokuz yılımı bu olmasın diye hayatımı yapılandırmakla harcadım. | Open Subtitles | قضيتُ 9 سنوات أعيد بناء حياتي لكي لا يحدث هذا |
Bir keresinde onlardan tekiyle hücrede biraz zaman geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد قضيتُ بعض الوقت مع أحدهم في الزنزانة ، شاب وغد مجنون |
Bu akşam o cadılarla iyi vakit geçirdikten sonra sana o kadar da iyi birileri olmadıklarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | بعدَ أن قضيتُ بعض الوقت الرفيع معَ هؤلاء السحرة الليلة يمكنني ان اخبركِ انهم ليسو رائعين |
Tüm hayatım kim olduğumu saklamakla ne yaptığımı saklamakla geçti. | Open Subtitles | قضيتُ طول عمري محاولًا إخفاء مَن أكون وما أفعل |
Acı çektiğimi... Bunca zamanı domuz olarak geçirdiğimi? | Open Subtitles | و إنني قد عانيتُ و قضيتُ بعض الوقت كخنزير ؟ |