"قضيناه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geçirdiğimiz
• geçirdik
• geçirmiştik
• onca

Birlikte geçirdiğimiz zamanlar düşünüyordum ve bir anda her şeyi anladım.
كنت أفكر في كل الوقت الذي قضيناه معاً، ثم جائتني الفكرة:

Baba, biliyor musun bütün bu şeylerin en iyi yanı.. ...seninle geçirdiğimiz vakitlerdi.
أبي ، أفضل شق في ذلك الأمر برمته هو الوقت الذي قضيناه معاً

Ölüm döşeğindeyken oyun oynayarak geçirdiğimiz zamandan pişman olacak mıyız?
عندما نكون على سرير الموت، هل سنندم على الوقت الذي قضيناه في اللعب؟

Bu işe 18 senemi verdim. Sense önemli olanın Vietnam'da geçirdiğimiz o yıl olduğunu söyler gibi gemişimden çıkıp, yanıma geliyorsun.
لدي استثمار هنا عمره 18 سنة وأنت تأتي لردم الماضي وكأنك تقول أن عام واحد قضيناه في الجيش هو كل ما يهم

Beraber en çok zamanı, altı haftalık duruşmamda geçirdik, onda da bana bakmadın bile!
أطول وقت قضيناه معاً هو الأسابيع الـ 6 التي استغرقتها محاكمتي حتى إنّكِ لم تنظري إليّ

Sizi görmek bana beraber geçirdiğimiz eğlenceli zamanları hatırlattı.
رؤيتك جعلتني أتذكر كم المرح الذي قضيناه سوياً

İtalya'da geçirdiğimiz yaz onunla oynadığın küçük çocuk.
الغلام الصغير الذى لعبت معه بالصيف الذى قضيناه فى إيطاليا؟

Birlikte geçirdiğimiz zamanlar için Tanrıya her gün dua ediyorum.
أشكر الرّب كل يوم من أجل الوقت الذي قضيناه

Beraber geçirdiğimiz bu zamanda birçok şey öğrendim.
في الوقت الذي قضيناه معاً لقد تعلمت شيئاً

geçirdiğimiz zaman ne kadar olursa olsun, bana çok büyük bir anlam ifade etti.
الوقت الذى قضيناه سوياً .لايهمكمكانمدته. عنى بالنسبة لى الدنيا

Birlikte geçirdiğimiz zamanlardan ne hatırlarsam size söyleyeceğim.
سأقول لك كل شيء أتذكره عن الوقت الذي قضيناه معاً.

Birlikte geçirdiğimiz en iyi dönem komada olduğun zamandı!
أفضل وقت قضيناه معاً هو عندما كنت في غيبوبة أتعلم ماذا؟

Beraber geçirdiğimiz o kısa zaman boyunca sana ne olduğunu biliyordum.
من خلال رؤيتي بالوقت القصير الذي قضيناه معاً ...ما أعرفه عنك

Bu zamanımı sizinle geçirdiğimiz vakitlerin ne kadar güzel olduğunu söylemeye kullanacağım.
أريد أن أستغل هذا الوقت كى أخبركُم .ان الوقت الذي قضيناه سوياً كان رائع

Yani, birlikte geçirdiğimiz onca zaman. Onları evime davet ettim.
كل ذلك الوقت الذي قضيناه معاً، لقد دعوتهما لمنزلي

Beraber geçirdiğimiz son Noel'di. Sizden önce...
هذا كان آخر عيد ميلاد قضيناه سويًا قبلما أنت..

"Ama kesin olarak bildiğim bir şey varsa, o da, güneşin ta içinde geçirdiğimiz zaman saf ve lanet olası güzel bir abideydi."
لكن هذا الأمر الأكيد وقتنا الذي قضيناه في علاقتنا كان مليء بالجمال

Burada geçirdiğimiz onca güzel zaman aklıma geldi.
يجعلوك تفكر, بكل الوقت المرح الذي قضيناه معاً.

Nereye gidersem gideyim, birlikte geçirdiğimiz sürenin sonuna geldik.
حيثما ذهبت، لقد انتهى الوقت الذي قضيناه معًا

Babamla birlikte bu düğünü planlarken önceki halimizden daha çok vakit geçirdik.
أبي وأنا قضينا وقتا للتخطيط من أجل هذا الزفاف أكثر ممّا قضيناه سابقاً

Geçen sefer, Radha ile gelişinizde, ne güzel vakit geçirmiştik.
اخر مرة عندما اتيتي مع رادها مااجمل الوقت الذي قضيناه