Hoş bir şeyler söyle. Bu sandalyeler gerçektende tam müzelik. | Open Subtitles | قل له شيئاً لطيفاً في الواقع هذان المقعدان ينتميان للمتحف |
Ona söyle, bence çok şeker biri. Ve bu eski adetlere bayılıyorum. | Open Subtitles | قل له نيابةً عنيّ أنه جذاب جدا وأنا أعشق هذه العادات القديمة |
söyle ona, ya konuşur ya da onların tümünü öldürürüm. | Open Subtitles | قل له أن يعترف بكل شئ أو سأقتل المزيد منهم |
Ona de ki eğer 51 numaraya haber vermezse, bundan sorumlu tutulacak. | Open Subtitles | قل له انه اذا لم يخبر الرقم 51 ، فانه سيتحمل المسؤولية |
Onları bırakmayı planladığını ve müşteri listesi karşılığında onu ölmüş gibi göstereceğini söyle. | Open Subtitles | قل له أنك راغب فى تزييف موته فى مقابل الحصول على قائمة زبائنه. |
Uzun mesafeli bir ilişki yürütmenin gerçekten zor olduğunu söyle. | Open Subtitles | قل له أن وجود مسافات طويلة العلاقة من الصعب حقا. |
Bir şeyler giy, Alfonso'yla konuş. Seni Ralph'in gönderdiğini söyle. | Open Subtitles | اذهب وأحضر الملابس وقابل المدير ، قل له رالف أرسلني |
Tüm şoförlerin fotoğrafını çekmesini söyle, böylece kim olduklarını biliriz. | Open Subtitles | قل له يأخذ صورا لكل السائقين لكي نعرف من هم |
söyle ortaya çıksın bu şekilde ikinizi de ağımla tokatlayabileyim. | Open Subtitles | قل له أن يظهر نفسه لكي أضعكما في شبكة معاً |
Onu ver ve dediklerimi ona söyle, anlar o tamam mı? | Open Subtitles | فقط اعطه هذا قل له ما قلت لك سيفهم , حسناً؟ |
Eğer yine ortaya çıkarsa, nerede oturduğumuzu bilmediğini söyle. Uzaklara falan gittiğimizi söyle, bir şeyler uydur işte. | Open Subtitles | قل له انك لا تعرف محل اقامتنا واننا سافرنا للخارج, او اى شئ كهذا |
Ona, bana güvenmediğini söyle. Seni tehdit ettiğimi. | Open Subtitles | قل له انك لا تثق بى قل له اننى قمت بتهديدك |
Benimle değil, Birleşik Devletler Hükümeti'yle konuştuğunu söyle. | Open Subtitles | قل له أنهم لا يتحدث معي لكن لحكومة الولايات المتحدة |
Hükümetin onlara kendi bölgelerine dönmelerini emrettiğini söyle. | Open Subtitles | قل له أن أوامر الحكومة لهم للعودة إلى الحجز |
Ve de şafaktan itibaren gitmeye başlamazlarsa, saldıracağımızı söyle. | Open Subtitles | واخبره لو انهم لم يبدأوا للفجر، سنهاجم. قل له ذلك |
Ona oyunun 420 numaralı odada olacağını söyle. | Open Subtitles | قل له ان اللعبة ستقام في غرفة 420 الليلة |
Mantıklı bir adam olsaydı, olaylar daha iyi olurdu söyle. | Open Subtitles | قل له إننى رجل عقلاني وأن الأمور تجاوزت الحدود |
Ona söz verdiğim şeye sahip olduğumu söyle. Petersburg'daki Tovarisch'ten.. Ona de ki, benim yerim, bu gece. | Open Subtitles | قل له أنني أملك ما وعدته به من رفاقنا في بيتسبرغ,منزلي الليلة |
Ona de ki bunu ikimiz adına torunumuza versin. | Open Subtitles | قل له أن يعطيها لحفيدنا منا كلينا |
Eğer benden önce görürseniz, lütfen ona geri döndüğümü söyleyin. | Open Subtitles | إذا رأيته قبلي من فضلك قل له أنا في المدينة |
Christopher Duncan Turk, dün gece bana anlattığın gibi, gerçekten nasıl hissettiğini ona anlat, yoksa senin için ben yaparım. | Open Subtitles | كريستوفر,دنكن تورك,قل له كيف شعرت فعلا, مثلما قلت لي الليله الماضيه والا لن اقم بذلك لك. |
Stan ararsa Embers'lara gittiğimi söylersin. | Open Subtitles | إذا اتصل ستان ، قل له إنني ذهبت غلى ايمبرز |