ويكيبيديا

    "قنابل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bomba
        
    • bombası
        
    • bombalar
        
    • El bombaları
        
    • bombardıman
        
    • patlayıcı
        
    • bombanın
        
    • bombalarını
        
    • bombacı
        
    • bombaların
        
    • silah
        
    • bombayı
        
    • bombasıyla
        
    • bombamız
        
    • bombasını
        
    CTU'da çalışıyorsun, yani elimde 4 adet daha nükleer bomba olduğunu biliyorsundur. Open Subtitles أنت تعمل بالوحدة اذاً أنت تعلم أن لدىّ 4 قنابل نووية صغيرة
    İnsanlar art arda sekiz bomba düştüğünü ve sonrasında güvende olduğunu öğrendi. Open Subtitles الناس تعلموا أن ثمانية قنابل تسقط فـى صـف واحـد ثـم يصبـحون أمنين
    Sürekli binalara, kreşlere, kulelere bomba konuluyor, sürekli savaş tehlikesi var. Open Subtitles دائما ما تكون هناك قنابل تحت المساكن ورياض الأطفال, وتحت الأبراج
    Şu anda payımı birkaç el bombası ile takas etmeye razıyım. Open Subtitles أنا على أستعداد لمقايضة جزء من بضاعتى مقابل بضعة قنابل يدوية
    Her yerde savaş var, kahvecilerde ve okullarda bombalar patlıyor. Open Subtitles لديكم حرب في كل إتجاه قنابل تتفجر في المقاهي والمدارس
    Aksi takdirde, el bombası ya da saatli bomba bırakacaktık. Open Subtitles و إلا ، لكنا دفنا قنابل يدوية أو قنبلة موقوتة.
    Şüpheli daha çok bomba yaptı ve gelecek saldırısının beklentisinin tadını çıkarıyor. Open Subtitles هذا الجانى لديه عدة قنابل اخرى و هو يتلذذ بتوقع هجومه القادم
    bomba yapım faaliyeti kanıtı elde edilene kadar yoktu evet. Open Subtitles ليس قبل أن أحصل على دليل من نشاطات صنع قنابل
    Bu uçaklar çocukların üzerine şekerleme mi yoksa, bomba mı, yağdırıyorlar, Chip? Open Subtitles خذ قنابل الطائرات بدون طيار أو الحلويات للأطفال من ، رقاقة ؟
    bomba imha ekiplerinin gelmesi ne kadar sürer onu söyle. Open Subtitles كم سيستغرق من الوقت لوصول خبير قنابل إلى هنا ؟
    Ve o 50.000 bomba uzmanının hepsi de bir analog bilgisayarı programlayabilecek kapasitede değiller. TED فلم يستطع الجميع من الجنود الذين تدربوا والذين كانوا 50 ألفاً كموجهي قنابل ان يتعاملوا مع برنامج الحاسوب
    Hidrojen bombası tasarlıyorlardı. Ama bir gece, geç saatte birisi sonunda bir bomba çizdi. TED إنهم يصممون قنابل هيدروجينية. إلا أن أحدهم في المدونة متأخرا في أحد الليالي، رسم أخيرا قنبلة
    6 kutu kiraz bombası ve M-80 sipariş veren kişi. Open Subtitles الرجل الذي أمر ستة مربعات من قنابل الكرز وم 80.
    Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. Open Subtitles ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد
    Terörizm yaşandı, bombalar atıldı. TED لقد كان هناك إرهاب. لقد كانت هناك قنابل عشوائية.
    Gördüğümüz sahneler aynıydı: binaları yerle bir eden bombalar, kaos, tahribat ve bağırıp kaçışan insanlar. TED رأينا كلنا هذه المشاهد : من قنابل تدمر المباني، فوضى عارمة، و دمار في كل مكان وأناس يركضون ويصرخون.
    - Ya da Nazi dostlarınızdan birinin. - Naziler, bombalar. Open Subtitles نازيون, قنابل, ما كان لهم ان يتركوك تخرج من تلك المصحّة
    Üzerinde El bombaları diziliydi. Open Subtitles وكان معه قنابل يدوية مثبتة إلى أحزمة رداءه
    Bir Alman bombardıman uçağı, alçak uçuşla kalabalığı selâmladı. Open Subtitles قاذفة قنابل ألمانية تطير على إرتفاع منخفض فوق الحشود محيية أياهم
    bomba parçaları, patlayıcı aletler Herbert Cadbury 'nin odasından çıktı. Open Subtitles أجزاء من قنابل, أجهزة تفجير وجدت في غرفة كادبوري.
    Tamam! Bir de nükleer bombanın neler yapabileceğini düşün! Open Subtitles حسناً حسناً تخيلي ما ستفعل ثلاث قنابل نووية ؟
    Sis bombalarını üç farklı katta patlatıyor ki hedefinden dikkatleri uzaklaştırsın. Open Subtitles يشعل قنابل دخانية لثلاثة طوابق مختلفة كي لا يجذب إنتباه لهدفه
    Bir bombacı uçakta bir görüşme ayarlıyor ama gelmiyor. Open Subtitles صانع قنابل يرتب لموعد في طائرة ولا يظهر في موعده
    Hoke, büyük ihtimalle bu yöntemi, yollardaki bombaların ve tank izlerinin saptanmasında kullanılmak üzere geliştiriyordu. Open Subtitles وكان هوك النامية على الأرجح إلى قراءة قنابل على جوانب الطرق أو الأخاديد من الدبابات. لماذا لم تخبرني هل وجدت ذلك؟
    Ve Rusya'dan, hardal gazı atan bir silah. Open Subtitles ومن روسيا يمكنك ان تستخدم قنابل الخردل بهذا
    Bu kadar aktif bombayı böyle ortalık yerde bırakmaları imkansız. Open Subtitles محال أن يتركوا قنابل حية هكذا ظاهرة للناس في العراء
    Atom bombasıyla ilk kez çalışıyorduk. Open Subtitles لمراقبة مستوى السائل لقد كنا نعمل على قنابل ذرية لأول مرة
    Hem zaten, o lanet kayayı parçalayacak kadar büyük bir bombamız yok. Open Subtitles وعلي اي حال لم يكن لدينا قنابل كافيه لتحطيم تلك الصخور
    Şey, artık bu kadar kutu gaz bombasını neden getirdiğimi öğrenmiş oldunuz. Open Subtitles حسناً، الآن عرفت لماذا جلبت معي تلك الصناديق من قنابل الغاز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد