Ama ben bu olamaz dedim, çünkü senin zaten hiç taşağın yoktu. | Open Subtitles | لكني قُلت هذا لا يُمكن لأنكَ لم يكُن لديكَ خِصيتان من قَبل |
Anlattım. Bunu biliyorum çünkü "Tüm bildiğim bu kadar." dedim. | Open Subtitles | نعم لقد أخبرتك بكل شيئ أعرفه أعلم ذلك لأنني قُلت: |
Dediğim gibi 40 yıl öncesinden geliyor, hatta optimistlik düşünsek bile olamaz. | Open Subtitles | كـما قُلت أنا ,إنـها 40 سـنة بـعيدة, حتى في أكثر تقديراتِنا المتفائلةِ. |
Affedersin, çıkardığın klik seslerinden yanlış anladım galiba. 3 yıl mı dedin? | Open Subtitles | آسف، فقط أبطء قليلاً تلك الطقطقة يبدو لي أنك قُلت 3 سنوات مِثل سنوات البشر؟ |
O yüzden ona 3 gün boyunca onu cinayet yüzünden sorguladığımızı söyledim. | Open Subtitles | لهذا قُلت لها أننا قمنا بإستجوابه لمدة 3 أيام بتهمة القتل العمد |
Dışarı attığın diğer adamın da donanmadan olduğunu söyledin. Olabilir dedim. | Open Subtitles | لقد قُلت أن الرجل الآخر الذي طردته كان من البحرية أيضًا؟ |
Sikeyim aynen öyle dedim, ve bak sonra ne oldu. | Open Subtitles | أنتِ على حق، لقد قُلت كل هذا و اسمعي هذا |
Bilim adamlarının bunun hapını çıkarmasına çok az kaldı dedim. | Open Subtitles | قُلت أن العلم اقترب كثيراً .. من انتاج حبه قد |
- Varım dedim, bunun anlamı yapacağım demek. - Tamamdır. | Open Subtitles | ـ لقد قُلت أننى بالأمر ، قصدت هذا ـ حسناً |
En iyi arkadaşlar, cinsel ilişkiye öncelik ve partiden bahsettim, Vücudunuzu partnerinizin vücuduna yaklaştırın dedim. | TED | أخبرتهما عن الأصدقاء المُقرّبين وإعطاء الجنس أولوية، وأخبرتهما عن مثال الحفل، كما قُلت لهما أن يجعلا جسديهما يتلامسان |
Ve Dediğim gibi, gizlice ya da bilinç altından bizi ayırmaya çalışan boşanmış arkadaşlarımız var. | TED | وكما قُلت لدي اولئك الاصدقاء المًطلقين والذين كانوا بشكل سري او لا شعوري يحاولون فصلنا |
Dediğim gibi, Amerikan Tıp Birliği beni bağlıyor. | Open Subtitles | كما قُلت منظمَة الطِب الأمريكية تُسيطرُ علي |
Dediğim gibi, umrumda olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | كما قُلت لك, أنت الشخص الوحيد الذي أعيره الإهتمام |
Seni soymak, normal bir insan olarak bırakmak... Sen ne dedin peki? | Open Subtitles | أن أُنزع قوتك وأجعلك شخص عادى ، ماذا قُلت حينها؟ |
Teknik şeyler olacak sanmıştım! dedin ki... | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنها سوف تكون أُمور فنية, كما قُلت |
Onu iplere ittim ve durmasını söyledim. | Open Subtitles | قُلت لها توقفي وبدل ذلك دفعتني إلى حبل المشنقة |
İlişkimize devam etmemiz için boşanmak zorunda olmadığımı söyledin. | Open Subtitles | لقد قُلت سابقاً أن بإمكاننا أن نحبَّ بعضنا دون طلاق |
"İnsanların, ismimi kalplerinde yaşatmasını istiyorum" demiştin. | Open Subtitles | أنك قُلت بأنك ستجعل نفسك تعيش في قلوب الناس |
Düğün yeminimizde "Sonsuza kadar beraber olacağız." demiştim ya hani. | Open Subtitles | تذكّرْ عندما كنا نقول نذور زفافنا عندما قُلت بأننَّا سنَكُونُ معا إلى الأبد؟ |
Bu evden ayrılamaycağını ona söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قُلت لك بأنها لن تستطيع أبداً مُغادرة هذا المنزل |
Tarak sizin değil demiştiniz. Kulaklar sizinkiyle eşti, ve Söylediğim gibi DNA eşleşiyordu. | Open Subtitles | وحتّى الآن فهاتان الأذنان متطابقتان مع إذنيكِ ومع الحمض النووي كما قُلت سابقًا. |
Ama dediğin gibi, bir araya gelirsek, halkımız için müthiş şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن كما قُلت معاً نَحنُ الاثنين، يُمكننا أن نُحَقِقَ أشياءً عَظيمَةَ لأُناسِنا |
Bak, eğer bu adamı yakalarsak geleceğimizi değiştirebileceğimizi söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك قُلت إذا أمسكنا بهذا الرجل قد نكون قادرين على تغيّر مستقبلنا |
- Ne düşünüyorsun diyorum. | Open Subtitles | ماذا جداً مكثف بشكلٍ به تفكر الذي ما قُلت |
Üzerinde bulduğumuz, kurbanın başına ait olduğunu söylediğin kılı hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكّر هذا الشعر الذي وجدناه على جسمك الذي يعود إلى الضحية الذي قُلت أنه كان من رأس الضحية؟ |
Onu en son dün gece 20:30 civarında gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | قُلت لنا آخر مرّة رأيتها كانت حوالي 8: 30 البارحة؟ |
Hayır. Ama sesini telefonda değiştirdiğini söylemiştiniz. | Open Subtitles | . لا , لكنك قد قُلت أنه يُغير صوته فى الهاتف |