Tek oğlunu neredeyse kaybeden bir adamın davranışını nasıl yargılayabilirsin? | Open Subtitles | كيف تحكم على سلوك رجل كاد يفقد ابنه الوحيد ؟ |
İlk seferinde neredeyse beni yakaladı. Ama onun için çok hızlıydım. | Open Subtitles | في المرة الأولى كاد ان تنال مني ولكن كنت اسرع منه |
Şey beni neredeyse yutulmak olduğunu l orbed son kez, . | Open Subtitles | آخر مرة حاولت فيها أن أنتقل هذا الشيء كاد أن يبتلعني |
Bu salak yüzünden az kalsın tutuklanıyorduk. Şimdi ikimizin de mahkemesi var. | Open Subtitles | هذا المجنون كاد أن يجعلنا نُعتقل الآن لدينا جميعنا مواعيداً في المحكمة |
Sonra bu onu neredeyse öldürecek bir solunum yolları enfeksiyonuna dönüşmüş. | Open Subtitles | واتضح أنها تسببت له في التهاب تنفسي شديد كاد يودي بحياته |
az daha göremiyordun. Bu uzaylı istilacılar neredeyse bizi öldürüyordu. | Open Subtitles | كان ذلك على وشك أن يحدث، كاد هؤلاء الغزاة يقتلوننا. |
Evet. Soytarının biri buna bodoslama çarpmış. neredeyse sigortayı söküyormuş. | Open Subtitles | اصطدمَ أحد الحمقى بهذه و كاد يحطم صندوق الكهرباء بأكمله |
Geçen yaz kafayı buldum, arabamı çarptım ve kız arkadaşım neredeyse felç kalıyordu. | Open Subtitles | الصيف الماضي، ثملت وتسبّبت في حادث سير كاد يؤدي إلى شلل صديقتي الحميمة. |
Üniformalılar Alki'den bir eve girmişler ve neredeyse bir müzik hocasını vuruyorlarmış. | Open Subtitles | يونس, قد ركل باباً فى منطقه آلكى كاد أن يقتل مدرّس موسيقى |
Takımından birisi neredeyse ölüyordu bugun bu adamın iş bilmezliğinden dolayı. | Open Subtitles | عضو من فريقك كاد يموت اليوم بسبب نقص حركة هذا الرجل |
Evet ama dün neredeyse bir çocuğu öldüren tek sen varsın. | Open Subtitles | نعم , لكن أنت الوحيد الذي كاد أن يقتل طفل البارحة |
Hindistan'da çok elitist, züppece pahalı bir eğitim aldım, ve bu beni neredeyse mahvetti. | TED | لقد تلقيت تعليم نخبوي ومتعالِ ومكلف في الهند وهذا كاد أن يحطمني |
Hatta, şu an 23 korumacısı var çünkü neredeyse çocuklaını öldüren bomba saldırıları geçirmiş ve saldırılar bir korumacısının bir bacağını almış. | TED | في الواقع،لديها الآن 23 حارسا شخصيا، لأنها تعرضت لهجوم تفجيري كاد أن يقتل أطفالها، ونجم عنه بتر ساق أحد حراسها. |
Spartaküs neredeyse Crassus'a ulaşıyordu ama yüzbaşılar önünü kesti. | TED | كاد سبارتاكوس أن يصل إلى كراسوس قبل أن يقطعها القادة. |
Bu matematikçilere neredeyse kafayı yedirdi, çünkü, sizin gibi, onlar da kendilerini kandırılmış hissettiler. | TED | وقد كاد هذا أن يقود علماء الرياضيات الى الجنون لأنهم، مثلكم، يجلسون هناك ويشعرون بأنهم مخدوعين. |
1872'de neredeyse baş mühendisin de hayatına mal oluyordu. | TED | في عام 1872، كاد أن يودي بحياة رئيس المهندسين |
Hayır, adamın teki az kalsın beni karısıyla oturma odasında basıyordu. | Open Subtitles | لا كاد ان يمسك بي رجل اقبل زوجته في غرفة معيشتهم |
Görünüşe göre sayfalarda yer almak yerine suratına kitap atılmak üzere. | Open Subtitles | كاد الكتاب أن يلقى في وجهك بدلاً من ظهوركِ على صفحاته |
Schumann gerçek bir pisliktir. beni nerdeyse iki parçaya ayırıyordu. | Open Subtitles | لقد كان شومان وغدا فعلا كاد يكسرنى لنصفين |
Simon ve kaçık hizmetkarı Cad, tüm evreni yönetmeyi planlamıştı. | Open Subtitles | سايمون وحليفه الغبي كاد خططا للسيطرة على العالم |
Kurt yaşamak için o koyunu yemeliydi ama koyunu sevdiği için yemedi ve açlıktan ölmek üzereydi. | Open Subtitles | و لكي يعيش الذئب كان عليه اكل النعجة لم يستطع الاكل و كاد ان يموت |
- Babanız için kötü olmuş ama. Evet, atlattı sayılır. | Open Subtitles | ـ حظ عاثر لأبيك مع ذلك ـ نعم، كاد أن يتجاوز المسألة |
Sokağa çıkmasına engel olamayıp dondurmacı arabasının çarpmasına ramak kalmasına neden olan benim. | Open Subtitles | أنا التي جعلته يخرج إلى الشارع و كاد أن يصطدم بعربة أيس كريم |
İlk roundda mahvolmanın eşiğine gelen Archie Moore bir kez daha kanvasın üzerinde. | Open Subtitles | كاد ارشي مور, أنْ يُسحق في الجولة الأولى. وها هو على أرضية الحلبة مرّة أخرى. |