Adım Sheena ve seninle yaptığım herşey işimin bir parçasıydı. | Open Subtitles | أسمى شينا وأي شيء فعلته معك كان جزء من عملي |
Dinle, üzgün olduğunu biliyoruz, ama anlamak zorundasın, bu planın bir parçasıydı. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك مستائه , لكنك لاتفهمين هذا كان جزء من خطه, |
Sonunda onun, söz konusu ilacın adının bir parçası olduğunu anladım. | Open Subtitles | ثم أدركت أخيراً أنه كان جزء من أسم العقار الذى وجدوه |
-Deneyin parçası mıydı? | Open Subtitles | نعم أنا فقط سَمعتُه أنا هَلْ كان جزء من التجربة؟ |
Asla günü yakalamazdım. Bu cazibemin bir parçasıdır. | Open Subtitles | لم أستمع إلى السرعة هذا كان جزء من متعتي |
Korsan kostümünün bir parçasıymış. | Open Subtitles | لقد كان جزء من بدلة تنكرية على هيئة قرصان |
o kraliyet ailesi üyesiydi | Open Subtitles | كان جزء من العائلة المالكة |
Formatın bir parçası olan deney, bu ortamın sağladığı bir durum. | TED | وهذا شيء تسمح به هذه الوسيلة القيام بالتجارب كان جزء من الأسلوب نفسه |
- Bill, ödül anlaşmanın bir parçasıydı. - Biliyorum. Bu bir sorun. | Open Subtitles | يا بيل الحصول على الجائزة كان جزء من الصفقة لدينا مشكلة هنا |
- Senaryonun bir parçasıydı. - Bağlantı kuramadım efendim. | Open Subtitles | كان جزء من السيناريو أنا لا أقتنع به سيدي |
Yavaş, Cis, sakinleş. Sadece antrenman programının bir parçasıydı. | Open Subtitles | هديء من روعك انه فقط كان جزء من برنامج التدريب |
Acı ve şiddet o kadar uzun zamandır hayatının parçasıydı ki onlar olmadan var olmayı bilmiyordu. | Open Subtitles | ـ قد كان جزء كبير من حياتها لفترة طويلة لدرجة إنها لم تعرف العيش من دونه |
Bu, çocukluğumun çok önemli bir parçasıydı ve onunla paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد كان جزء كبير من طفولتى و انا اريدها ان تتشاركة معى |
Sanırım eskisi gibi olmayı özlemişim ve Aidan da geçmişimin büyük bir parçası. | Open Subtitles | أظن بأنني أفتقد من كنت حقا و آيدن كان جزء كبير من هذا |
Adamınızın bu tezgahın bir parçası olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، ارجوك، لا تتردد في التحقق من النتائج التي توصلنا إليها مع شعبك. نحن نفترض أن رجلكم كان جزء من مؤامرة. |
Bir ajan olup aile edinmek hakkında söylediklerin yalanlarının bir parçası mıydı yoksa gerçekten öyle mi | Open Subtitles | ما قلته حول أن تكون جاسوس ولديك عائلة. كان جزء من غطائك، أو عنيت ذلك؟ |
Yani o şekilde ona saldırmak işinizin bir parçası mıydı? | Open Subtitles | هو كان جزء شغلك لمهاجمته مثل ذلك؟ |
Ortaokullar bile bu dünyanın küçük bir parçasıdır. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك المستوى العالي ، فلقد كان جزء صغير من العالم |
Ortaokullar bile bu dünyanın küçük bir parçasıdır. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك المستوى العالي ، فلقد كان جزء صغير من العالم |
Tüm gösteri boyunca beni ısırıyorlardı. Ben de sanki gösterinin bir parçasıymış gibi gülümsemek zorundaydım. | Open Subtitles | كانوا يقومون بعضي طوال العرض وكان يجب أن أضحك وأتصرف كما لو كان جزء من العرض |
Olanların hepsi planın bir parçasıymış gibi davranmayı bırakıp kendine gelmen gerek! | Open Subtitles | حان وقت إسقاط القناع كأن هذا كله كان جزء من الخطة و تستيقظي بحق اللعنة |
Eşini öldürmeden önce Jack Stone, Orleans Bankasını soyan üç kişilik bir ekibin üyesiydi. | Open Subtitles | لقد قتلوا شريكه القديم (جاك ستون) كان جزء من عصابة ثلاثية وسرقوا بنك (اورلينز) |
Tatlım, bunun gibi bir dizide yaşanan kayıp, hikayenin parçası olan herkes için bir kayıptır. | Open Subtitles | عزيزي، خسارة لمسلسل كهذا هي خسارة لأيّ شخص كان جزء من تاريخه |