ويكيبيديا

    "كان من المفترض أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekiyordu
        
    • Güya
        
    • gerekiyor
        
    • gerekirdi
        
    • lazımdı
        
    • Sözde
        
    • Aslında
        
    • gerektiğini
        
    • gereken
        
    • olmalıydı
        
    Biz geleceğe onu göndermek için gerekiyordu, bir kara ışıklı onu açın. Open Subtitles كان من المفترض أن نعيده للمستقبل لا أن نحوله إلى مرشد أسود
    Tehlikeli bölgeden uzak durman gerekiyordu. Sadece bilgi toplamalısın. Duydun mu? Open Subtitles كان من المفترض أن تبقي خارج منطقة الخطر أتفهمين هذا ؟
    - Gelemedim. Burada işinin başında olman gerekiyordu. Kimse ne yaptığının farkında değil. Open Subtitles كان من المفترض أن تكون هنا لا أحد يعرف ماذا تفعل بحق الجحيم
    Güya güçlü yanımız olmalıydı, değil mi? TED كان من المفترض أن يكون قوتنا، أليس كذلك؟
    - Sır olarak kalması gerekiyordu. - Bunu geride bırakabiliriz. Open Subtitles كان من المفترض أن يكون الامر سرا نستطيع تجاوز هذا
    Yeni bir müvekkille buluşmam gerekiyordu dokuz yaşındaki bir çocuğa yanlış teşhis koymuş ve neredeyse onu öldüren bir pediyatrist. Open Subtitles ليس هنالك محاكمات كان من المفترض أن ألتقي بموكّل جديد طبيب أطفال أخطأ في تشخيص طفل في التاسعة من عمره
    Mikey mi? Üç saat önce beni Poncho'dan kurtarması gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن يأخد صاحب العباءة منذ ثلاث ساعات
    California'dan sorunlu bir adamı yeni bir hayata başlaması için buraya getirmesi gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن يجلب صاحب مشكلة من كاليفورنيا, ليبدأ حياة جديدة هنا
    Jimmy'yi aylar önce ameliyat etmem gerekiyordu ama uçağımız düştü. Open Subtitles كان من المفترض أن أجري العملية لـ جيمي قبل أشهر
    Geri kalan günlerini, gerçek aşkınla görkemli bir romantizm içinde geçirmen gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن تقضي أيامكِ في بهجة رومانسية مع حبكِ الحقيقي
    Onu korumam gerekiyordu ve şimdi ise kardeşimi öldürmüş olabilirim. Open Subtitles كان من المفترض أن أحميه والآن ربما قتلت شقيقي الأصغر
    Dinle bunun yapılacak son şey olması gerekiyordu, ilk değil. Open Subtitles انظر، كان من المفترض أن يكون ذلك بالأخير، لا الأول.
    Sosyal medyanın bizi hiç tahmin edemeyeceğimiz şekillerde bir araya getirmesi gerekiyordu. TED وسائل التواصل الاجتماعي كان من المفترض أن تجمعنا سويةً بطريقةٍ لم نكن نتخيلها.
    Mükemmel Pepsi'yi arıyorlardı, Aslında mükemmel Pepsiler'i aramaları gerekiyordu. TED كان مسعاهم هو التوصل لأفضل تركيبة للبيبسي, ولكنهم كان من المفترض أن يقوموا بالتوصل لأفضل تركيبات للبيبسي.
    FGM'nin, çocukluğumun ve bunun bir uzantısı olarak eğitimimin bitişine işaret etmesi gerekiyordu. TED كان من المفترض أن يُمثِّل الختان نهاية لطفولتي ولتعليمي كذلك.
    O Güya sadece Çayır Köpeği'nin kafasında olacaktı. Open Subtitles كان من المفترض أن تكون فقط في رأس كلب المراعى
    Hayır, çünkü benim yapmam gerekiyor. Open Subtitles كـلا , لم يفعل أحد ,لأنه كان من .المفترض أن أكون هذا الشخص
    Bunu geçici bir ilişki olması gerekirdi. Open Subtitles لقد لقد كان من المفترض أن تكون علاقة قصيرة.
    Benim de sokağın karşısına bir sinyal alıcısı yerleştirmem lazımdı. Open Subtitles كان من المفترض أن أقوم بوضع إشارة تتبع عبر الشارع
    Sözde beraber vakit geçirecektik. Open Subtitles كان من المفترض أن نقضي بعض الوقت مع بعض.
    Gruptakilerden biri Aslında çok yüksek performans göstermesi beklenirken berbat bir performans sergilemişti. TED كان هناك شخص واحد في المجموعة كان من المفترض أن يكون أداؤه عاليا كان أداؤه في الواقع رديئا.
    Babanın çocuğu takip etmesi gerektiğini zannederdim. TED اعتقدت أنه كان من المفترض أن يتابع الأب الطفل.
    O yalan makinesi testine girmesi gereken bendim ama ona sırtımı döndüm ve şimdi de bu oldu, ama bir daha asla. Open Subtitles كان من المفترض أن أخضع لاختبار كشف الكذب ولكنّني خذلته وبعد ذلك حدث كل هذا ولكن لن أقوم بذلك مجدداً، حسنٌ ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد