Hayır, o kadar emin değilim. O bizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لا ، أنا لست متأكدة لقد كان يحاول أن يحذّرنا |
En azından, cinsel içerikli rüya olduğunu sanıyorum. Beni boğmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد على الأقل، أنه كان حلم إقامة علاقة كان يحاول خنقي |
Sonuç olarak, yüzeye doğru sadece orta parmağını kullanarak... çıkmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | نحن نستنتج أنه كان يحاول السباحة للنجاة مستخدما فقط الإصبع الوسطى |
Ama, Mario, görmüyor musun, başından beri bize yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن يا ماريو ، ألا ترى ، إنه كان يحاول مساعدتناطوالالوقت. |
Yani sence biri bir şeyi örtbas etmeye mi çalışıyormuş? | Open Subtitles | لذا تظن أن أحدهم كان يحاول تنظيم شيء ما هنا |
Bu şapşal kaba bir şekilde pantolunundan içeri girmeye çalıştı. | Open Subtitles | هذا المعتوة كان يحاول مضاجعتك بشئ من اساليب الابتزال واللباقة |
Babam bana bir şey öğretmeye çalışıyordu, fakat onu görmek için çok aptaldım. | Open Subtitles | أبي كان يحاول أن يعلمني شيئاً . كنتُ غبياً للغاية حتى لا أراه |
O şekilde ateş püskürterek, en çok sevdiği kişi olan, Babasını üzmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | بل كان يحاول أذية والده عن طريق أذية الشيء الوحيد الذي أحبه كثيراً |
Üst düzey bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية. |
- Bana mı öyle geldi yoksa H.R. flört etmeye mi çalışıyordu? | Open Subtitles | ماتي، هيا كانت انا، هل يبدو وكأنه اتش ار كان يحاول المغازلة؟ |
Bu dinin klasik dağıtım yolu vaazlar aracılığıyla, insanlara nasıl yaşamaları gerektiğini söylemeye çalışıyordu. | TED | كان يحاول اخبار الناس كيف يمكنهم ان يعيشوا عبر المواعظ الطريقة التقليدية لايصال الاديان |
Google zamanında aşağı yukarı herkes bir portal olmaya çalışıyordu. | TED | أي شخص آخر في زمان جوجل قل او كثر كان يحاول ان يكون بوابة نعم ، هذه وظيفة بحث |
Bu 14 parçayı mükemmel bir kare oluşturacak biçimde kaç farklı şekilde kombine edebileceğini bulmaya çalışıyordu. | TED | كان يحاول أن يجد كم عدد الطّرق التي يمكنه بها أن يعيد تجميع ال14 جزءا و يبقى المربّع مثاليّا. |
Açık şekilde, bir hanedan kurmaya çalışıyordu. | TED | كان من الواضح أنه كان يحاول تأسيس سُلالة. |
Bir sorayım dedim. Bu, onun suçu değil. Olayları çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لم يكن ذلك خطأه كان يحاول أن يعرف ما يحدث له |
Bence bir şeyleri uzak tutmaya çalışıyormuş. Öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن أنه كان يحاول أن يحتفظ بشئ فى الخارج |
Coco onunla buluştu, ve katilde kız aracılığıyla onu bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد قامت كوكو بمقابلته والقاتل كان يحاول العثور عليه من خلالها |
Biliyor musun Sydney, burada yaptığımız iş Rambaldi'nin kim olduğunu, ne üzerinde çalıştığını anlamak benim için bir saplantı oldu. | Open Subtitles | أنتى تعرفين ياسيدنى أن العمل الذى نفعله هنا لمعرفة من كان رمبالدى,ماذا كان يحاول أن يفعل لقد أصبح هوس لى |
Anlaşılan biri tek mezar fiyatına iki cenaze defnetmeye çalışmış. | Open Subtitles | يبدو مثل شخص ما كان يحاول أن يصبح دفن لسعر واحد. |
Timsahı korusun diye tutulmuş bir adam, onu korumaya çalışırken canından oldu. | Open Subtitles | رجل استأجر للدفاع عن التمساح خسر الحياة ل مخلوق كان يحاول حمايتها. |
Denizaltına kaliteli monoton sinyal göndermeye çalışan bir adam problemi desensiz müzik yaparak çözmüştü. | TED | اتضح أن رجلًا كان يحاول تطوير الرنين المثالي للسونار قد حل مشكلة تأليف موسيقى خالية من التكرار. |
O zaman büyük zorlukla söylemeye çalıştığı şeyi işittim, fısıldayarak söylüyordu. | Open Subtitles | ثم سمعت كلمة كان يحاول أن يقولها ، كهمس ناعم وخفيف. |
Karşı koymadan önce daha fazlasını yapmaya kalktı. | Open Subtitles | كان يحاول أن يقبلني المزيد قبلما أزحته عني |
Sürekli beni özel olduğuma ikna etmeye didinerek telafi etmeye çalışırdı. | Open Subtitles | قد حاول تعويض ذلك كان يحاول باستمرار ان يخبرني بأني مميزة |
Seni öldürmeye çalışıyorsa, o bir tehdittir. | Open Subtitles | ،يجري الأمر هكذا إذا كان يحاول قتلك، فهو تهديد |
Hilbert 20. yüzyıl matematik gündemini belirlemek istiyordu ve bunu başardı da. | Open Subtitles | ليحلها عالم الرياضيات. كان يحاول وضع جدول لرياضيات القرن العشرين، وقد نجح. |
Marie Hangemuhl adındaki kadını korumaya çalıştığına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه كان يحاول لحماية الإمرأة مسمّاة ماري هانجيموهل. |