ويكيبيديا

    "كل ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O kadar
        
    • Her şey
        
    • Bütün bu
        
    • bu kadar
        
    • her şeyi
        
    • tüm o
        
    • Bunca
        
    • tüm bu
        
    • bütün bunları
        
    • tüm bunlar
        
    • tüm bunları
        
    • tüm bunların
        
    • bütün bunlar
        
    • bunların hepsi
        
    • bunların hepsini
        
    Yani O kadar pudingi sık seyahat mili kazanmak için mi aldın? Open Subtitles لذا إشتريت كل ذلك البودنج حتى تتمكن من الحصول على هذه الأميال؟
    Anlamıyorum. O kadar yozlaşma ve üçkağıda tanık olduktan sonra nasıl herkes eğlenebiliyor? Open Subtitles لا أفهم ، كيف يحتفل الجميع بعد كل ذلك الفساد والخداع الذي شهدناه؟
    Fakat tüm bu korunmasızlık içerisinde, tıpkı daha da iyi olmaya çalıştığımız diğer Her şey gibi gelişim gösteririz. TED لكن من خلال كل ذلك الضعف، كما في كل شيء آخر نسعى دائمًا لنكون الأفضل فيه، نحن نشاهد تقدمًا.
    Her şey mantıklı geliyordu, çünkü birinci nesil Amerikalı olarak etrafım göçmenlerle çevriliydi. TED كل ذلك منطقي بالنسبة لي، لأنني كأمريكي من الجيل الأول، كنت محاطًا بالمهاجرين.
    Ayrıca dediklerine göre Bütün bu olanlar, başka şeyleri gizlemek içinmiş. Open Subtitles يقال أيضا أن كل ذلك هو مجرد غطاء لأمور أخرى تحدث.
    Katılıyorum ve siz ikinizin beraber bu kadar vakit geçirmenizden pek hoşlanmıyorum. Open Subtitles إنها خطيرة جداً أوافقك، و لن أرتاح لقضائكما كل ذلك الوقت معاً
    her şeyi bırakmaya kararlıydı, Her şey. Ama bunu zaten biliyorsun, değil mi? Open Subtitles ليسلّمنا الجميع ، كل شيئ ، أنت تعرفين كل ذلك ، صحيح ؟
    tüm o yaptıkların ve göldeki anlar... Demek işini yapıyordun ha? Open Subtitles اذا فالبحيرة وكل شيء، كل ذلك كان من أجل مهمتك، صحيح؟
    Bu dünyada böyle nasıI yaşıyorlar? İçlerinden geçen Bunca safraya rağmen? Open Subtitles كيف يعملوا في هذا العالم مع كل ذلك النكد الذي بداخلهم
    Bunca şey yaşandıktan ve O kadar kader zırvalığından sonra ortaya birden meleklerin ikinci bir planı mı çıkıyor? Open Subtitles بعد كل ما حصل و كل ذلك الكلام الفارغ بشأن المصير أصبح فجأة لدى الكائنات السامية خطّة بديلة ؟
    Aniden O kadar para gözüme çok da önemli gelmedi. Open Subtitles فجأةً، كل ذلك المال لم يكن يبدو أنه يساوي الكثير
    Yeni işinden nasıl O kadar çok para kazandığını biliyorum. Open Subtitles انا اعرف كيف جمعت كل ذلك المال في عملك الجديد
    Her şey ailemizin temiz hava almamız gerektiğini düşünmeleriyle başladı. Open Subtitles كل ذلك بدأ عندما قرر والدينا ان نقوم ببعض التغيير
    Yaptığım Her şey, verdiğim her karar başıma gelen her kötü ve harika şey beni tam da buraya getirdi, bu ana, senin yanına. Open Subtitles كلّ شيءٍ قمتُ به، وكلّ خيار اتخذته، وكلّ شيءٍ فظيع ورائع حدث لي على الإطلاق، كل ذلك قادني إلى هنا، إلى هذه اللحظة معكِ.
    Ona de ki Bütün bu muhteşem sanat eserleri, dar beyinli kitlelere cahilliklerini dayatan bir grup faşiste bir cevap gibidir. Open Subtitles قله بأن كل ذلك الفن الرائع يعود إلى شخص محدود التفكير وعميل للفاشية يحاول فرض تجاهلهم على أشخاص ليس بيدهم حيلة
    Şimdi sizlere Bütün bu iyi işlerin arkasındaki adamı takdim etmekten onur duyarım. Open Subtitles أشعر الآن بسعادة غامرة لأقدم لكم الرجل المسئول عن كل ذلك العمل الجيد
    Yani küçük bir yaşam bu kadar ikincil zarara değmez mi? Open Subtitles وحياه واحده صغيره لاتستحق كل ذلك الأضرار الجانبية ، أليس كذلك؟
    Hadi ama, herşeyin bu kadar kolay olması seni hiç rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles أعني ، بربّك ألا يضايقك حصول كل ذلك بهذه السهولة ؟
    Adam terfinin en tepedeki adaylarından birisi ve her şeyi çöpe atıyor. Open Subtitles غي واحد من كبار مرشحينا لتعزيز و وانه يلقي كل ذلك الطريق.
    tüm o kuvark ve süpercisim zırvaları. Ben hepsini biliyorum zaten. Open Subtitles كل ما يخص الكوارك و الأوتار الفائقة، كنت أعرف كل ذلك
    Bunca acı ve kötülüğe sebep olduğuma göre korkunç biri olmalıyım. Open Subtitles أنا من المؤكد شيئاً مروعاً لكي أسبب كل ذلك الألم والشر
    Ve bütün bunları beş yıl boyunca yaptıkları zaman, istenilen kurul sertifikasını alırlar. TED وحين يفعلون كل ذلك لمدة خمس سنين، يحصلون على شهادة المجلس الأعلى للجراحين.
    Eğer tüm bunlar doğruysa, böyle bir zımbırtıyla ne yapmayı düşünüyorsun? Open Subtitles لو ان كل ذلك حقيقى ماذا تتوقع ان تفعله هذه البدعة؟
    Yüksek irtifa meteoroloji uçağı değildi bir casus uçaktı tüm bunları biliyoruz ve Birleşik Devletler'den bir özür bekliyoruz. Open Subtitles وإنها ليست طائرة بحثية ،لإستطلاع الطقس ولكنها كانت طائرة تجسس ونحن نعلم كل ذلك وطالب باعتذار من الولايات المتحدة
    Yani, tüm bunların Paige'in hatası olduğunu önemsemiyor musun? Barbie konuşmasının mı? Open Subtitles اعني , هل انت تهتم بأن كل ذلك هو خطأ بيج ؟
    bütün bunlar gerçekten bir çeşit değil mi diye soruyorum Open Subtitles أنا أسألكِ إذا ما كان كل ذلك حقًا كان منظمًا
    bunların hepsi kötü, yaşlı ve bunak büyük büyükbaban yüzünden. Open Subtitles كل ذلك بسبب الرجل القذر المنحط لص الخنازير جدك الكبير
    bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. TED وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد