"كل ما أعلمه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Tek bildiğim
• Tüm bildiğim
• Bildiğim tek şey
• Bütün bildiğim

Ben Billy falan tanımam tamam mı? Tek bildiğim bunu yaşadığım.
لا أعرف شيئاً عنه، حسنًا كل ما أعلمه أنني أعيش فقط

Söylemediler. Tek bildiğim.. ..sorgulama komisyonuna çıkacağım.
كل ما أعلمه أنه يفترض بي المثول أمام لجنة تحقيق

Tek bildiğim mektupta kızın gece 3'e kadar yaşayacağının yazdığı.
:كل ما أعلمه أن الرسالة تقول أنها ستعيش حتى الـ 3 صباحاً

Tüm bildiğim, orada altı saat geçirmiş olmam ve hala hayatta olmam.
كل ما أعلمه بأنني قضيت ست ساعات بداخله ومازلت على قيد الحياة

Tüm bildiğim bu çocuğu beraat ettirmek için şansım olduğu.
كل ما أعلمه أنني قد أهب لذلك الطفل المدلل البراءة

Bildiğim tek şey hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığı yani sakinleşebilirsin.
كل ما أعلمه أن لا شيء يسبق سرعة الضوء لذا علينا أن نسترخي

Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var.
كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة

Tek bildiğim şehirde olduğu ve de... büyük olduğu.
كل ما أعلمه أن الحدث سيكون فى وسط المدينة و سيكون كبيرا

Tek bildiğim annenizin bir tür içsel panzehir taşıyor olması gerektiği,
كل ما أعلمه أن والدتكم تحمل شيئ أشبه بترياق،

Tek bildiğim bu.
كل ما أعلمه أن هذه هي الخطة التي كانت معدة فقط

Tek bildiğim hayatımda daha önce böyle acı ve korku hissettim olduğunu.
لا أعلم ، كل ما أعلمه أننى لم أشعر بمثل هذا الألم و الذعر فى حياتى من قبل

Tek bildiğim senin de herkes gibi unutman gerektiğiydi.
كل ما أعلمه هو أن كان عليكما النسيان مثل الباقي

Bak, Tek bildiğim kimse mükemmel değil.
انظري كل ما أعلمه لا أحد كامل، وان وجدتي الحب الحب الحقيقي

Sonra Tek bildiğim, hepsi kaçıyordu, yani...
كل ما أعلمه بعد ذلك أنهم جميعا يفرون ، ثم

Tek bildiğim babamın çalışma odasına gizlice girdiğimde hatırladığım şeyler.
كل ما أعلمه شيئاً أتذكره من التلصص على دراسة والدى بينما لم يكن موجوداً

Tek bildiğim, eğer doğaüstüyse ve seni istiyorsa kendi ayağınla gitmeni beklemeyeceğidir.
كل ما أعلمه أنها مخلوقة خارقة و أنها تريدك فـ هي لن تنتظرك أن تأتين إليها

Tüm bildiğim mektubun dediği, kız üçe kadar yaşayacak.
:كل ما أعلمه أن الرسالة تقول أنها ستعيش حتى الـ 3 صباحاً

Tüm bildiğim,kardeşinin sana ihtiyacı olduğu.
ولاكن كل ما أعلمه بأن أختك قد عادت وهي بحاجة إليك

Tüm bildiğim, birini kovmanın her zaman tatsız olduğudur.
كل ما أعلمه, أن طرد أحدهم هو أمر غير سار

Tüm bildiğim doğru olan ne ise her zaman onu yapmaya çalıştığı.
كل ما أعلمه هو أنه سيحاول دائما فعل ما هو صواب

O evde olanlarla ilgili Bildiğim tek şey kız arkadaşım öldürüldü ve ben ömrümün sonuna kadar burada kalacağım.
كل ما أعلمه عن ما جرى في ذلك المنزل أن خليلتي قُتِلت و ها أنا هنا محكوم علي بالمؤبد

Bütün bildiğim Sosyal Yetkililerin onu evden alıp buraya getirdiği.
كل ما أعلمه هو أن سلطات الإيواء أخذته من منزله