Dink diye bir adamla evli. Yani, naomi ve ben, elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | ومتزوجة برجل اسمه دينك أعني ، ناعومي وأنا لقد فعلنا كل ما يمكننا |
Yaşadığınız şey için üzgünüz ama Michael'ı sağ salim bulmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | نريد ان نعبر عن مدى أسفنا لما تمران به لكننا هنا لفعل كل ما يمكننا |
Oscar'ı öldüren adamı bulmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفعل كل ما يمكننا فعله "لنجد الشخص الذى قتل "أوسكار |
Ona gerçeği söyleyip akıbetini belirlemek dışında ona ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | ماعدا إخباره بالحقيقة وتقرير هلاكه فعلنا كل ما يمكننا لمحاولة إقناعه |
O zamana kadar elimizden gelen tek şey onları sandıklamaya, kilitlemeye ve bir daha asla gün yüzü görmeyeceklerinden emin olmaya kendimizi adamak. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت كل ما يمكننا فعله هو وضعها في صندوق ونغلقه ونكرّس أنفسنا للتأكيد على أنه لا يرى أبداً ضوء النهار |
Şimdi tek yapabileceğimiz şey, bir dahaki atlıyı bulup, onu durdurmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله الآن هو العثور على الفارس القادم، وإيقافه |
Şey, bu belki olur belki olmaz. tüm yapabileceğimiz denemek! | Open Subtitles | حتى ولو كان واحدا أو أكثر كل ما يمكننا أن نفعل هو المحاولة |
Tek söyleyebileceğimiz elektronun nerede olabileceğine yönelik olasılıklardır. | Open Subtitles | كل ما يمكننا الحديث عنه هو الإحتمالات اين قد يكون الإلكترون. |
Saldırılarından kurtulmak için elimizden geleni yapacağız, ama korkarım yenilgi kaçınılmaz. | Open Subtitles | سنحاول كل ما يمكننا لصد هجومهم و لكن أخشى أن دمارنا محتم |
ve bunu düzeltmek için elimizden geleni yaptığımızı söyle ve de özür dile. | Open Subtitles | وسنفعل كل ما يمكننا فعله لإصلاح ذلك وأنكِ آسفة |
Yaşadığınız şey için üzgünüz ama Michael'ı sağ salim bulmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | نريد ان نعبر عن مدى أسفنا لما تمران به لكننا هنا لفعل كل ما يمكننا |
Ofisinizden ulaşmaya çalıştık elimizden geleni yaptık efendim. | Open Subtitles | حاولنا الأتصال برقم مكتبك فعلنا كل ما يمكننا |
elimizden geleni yapıp en iyisini ummaktan başka çaremiz yok. | Open Subtitles | كل ما يمكننا القيام به هو محاولة القيام بالأمر بالشكل الصحيح |
Şu andan itibaren aynen öyle hissetmeye devam etmeleri için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | ... حسنا ، من الآن فصاعدا ... سنفعل كل ما يمكننا ... لنؤكد لهما أننا كذلك ... |
Burayı kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما يمكننا لإنقاذ هذه المحطة |
İnan bana, Kimmy kaybolduğunda, elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | ( صدقني, عندما إختفت ( كيمي فعلنا كل ما يمكننا |
Sizi temin ederim, Dr Aris, bizler sahnenin arkasında elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | دعني أؤكد لك، د. (أريس)، أن خلف الكواليس نحن نفعل كل ما يمكننا. |
Bu seferlik elimizden gelen tek şey, General Skywalker'i bulmanıza yardım etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله الأن هو مساعدتكم (بالعثور على الجنرال، (سكاي ووكر |
Bizim elimizden gelen tek şey onu affetmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا القيام به هو ان نغفر له |
Bu bizim aşırı doz tatbikatımız oldu çünkü o zaman tek yapabileceğimiz buydu. | TED | لقد أصبح هذا تدريبنا على الجرعة الزائدة لأنه في ذلك الوقت، كان كل ما يمكننا القيام به. |
tek yapabileceğimiz acilen bir cenaze töreni düzenlemek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو الترتيب لعملية دفن سريعة |
Öyleyse şu an tüm yapabileceğimiz ona güvenmek. | Open Subtitles | .. ثم .. كل ما يمكننا القيام به الآن هو أن نتركهم يرتاحوا |
İyiymiş. Tek söyleyebileceğimiz bu. | Open Subtitles | إنه بخير, هذا كل ما يمكننا قوله. |