Bütün çöpleri kaldırdım. İstediğin gibi meşaleleri de yaktım. Artık inebiliriz. | Open Subtitles | أبعدت الحطام ، أرسيت البطاريات كما طلبت ، يمكننا الهبوط الآن. |
İstediğin gibi şu telefon kayıtlarını araştırdım. İşimi elimden alabilirlerdi ama yaptım. | Open Subtitles | لقد تحققت من أمر المكالمات التليفونية كما طلبت |
Ama işimin başına dönmeyi tercih ederim, sizin de istediğiniz gibi. | Open Subtitles | أن أقسمت اليمين. لكني أفضل أن أعود للعمل، كما طلبت مني. |
Her seminer sonrası kâr payı veriyordu, tam istediğim gibi. | Open Subtitles | أحصل على نسبةٍ بعد كل حلقة تماماً كما طلبت |
dediğin gibi seri numaraları alınmamış iki milyon dolar. | Open Subtitles | انتظر، أريد أن أشاهد هذا 2مليون دولار غير معلمات كما طلبت |
İçeriden seslendiğimde, söylediğim gibi koşmaya başla. | Open Subtitles | حسناَ حينما أصرخ في الداحل اركضي كما طلبت منك تماماَ |
Grey benden istediğin gibi Louisiana'da gömüldü. | Open Subtitles | لقد عاد جراى ألى لوزيانا كما طلبت عثرت على مقبرة قرب البحر |
Ama sonra sana ödülünü vereceğim, tam istediğin gibi. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك، أنا سَأعطيِك جائزتَكَ، كما طلبت |
İstediğin gibi, ihbar edilmemiş tecavüz vakalarını araştırdım. | Open Subtitles | بحثت في قضية عمليات الاغتصاب غير المبلغ عنها كما طلبت |
İstediğin gibi sana Edgar Frog'u getirdim. | Open Subtitles | لقد احضرت لك ادجار فروج , تماما كما طلبت |
10:00'dan beri kapalılar, senin istediğin gibi. | Open Subtitles | لقد أُغلقت منذ الساعة العاشرة كما طلبت تماماً |
Araba aşağıda. Tam istediğin gibi sıradan bir parça. | Open Subtitles | إنها هناك سيارة زهيدة ومبتذلة كما طلبت تماماً |
Tam istediğiniz gibi başlangıç noktasından 20 mil uzaklaştık. | Open Subtitles | نحن الآن على بعد 20 ميل من نقطة أنطلاقنا ، كما طلبت |
Benden istediğiniz gibi mesajınızı ilettim, Usta. | Open Subtitles | لقد أعدت بثها تماماً كما طلبت أيها المعلم |
Siklofosfamid. İstediğiniz gibi standart tedaviye devam ediyoruz. | Open Subtitles | السايكلوفوسفامايد، سنستمر في العلاج التقليدي كما طلبت |
Lütfen Seoul'deki araştırmaları istediğim gibi devam ettir. | Open Subtitles | رجاءً إستمر بالتحقيقات في سيؤول كما طلبت |
Kafedeydim, dediğin gibi ona yaklaştım ve öğle yemeğine çıktık. | Open Subtitles | كنت بالمقهى و اقتربت منه كما طلبت مني و ذهبنا لتناول الغداء |
Mektubumda söylediğim gibi kuzenim Melvin'i görmeye gittin mi? | Open Subtitles | هل قابلت إن عمي ملفن كما طلبت في الرسالة؟ |
Dediğiniz gibi burada bekledim ama ama beni gördüğünde benimle boğuştu ve silahı ateşledi. | Open Subtitles | لقد انتظرت كما طلبت منى عندما راتنى ,أخرجت المسدس فتعاركنا لأخذه منها |
Emrettiğiniz gibi, Maeyoungok ve Mabul'u Jungwon'a gönderdim. | Open Subtitles | كما طلبت ، أرسلت ماييونغوك ومابول إلى جونغوان |
Tamam, dediğim gibi borç özeti kısmını da ekledin mi? | Open Subtitles | لهذا قمت بقراءته مراراً وتكراراً حسنٌ، هل قمت بإضافة جزء النفود كما طلبت منكِ ؟ |
Ayrıca istediğin şeyi almış oldun. Bana söylediğin gibi dışarı çıktım işte. | Open Subtitles | إلى جانب، لقد حصلت على ما تُريد خرجت إلى المدينة كما طلبت. |
Söylediğiniz gibi hergün ilaçlarını almasını sağlıyorum, doktor. | Open Subtitles | أيها الطبيب ، كنت أعطيها الدواء كل يوم كما طلبت. |
Acaba neden istediği gibi ona bu parayı elden vermediğinizi öğrenebilir miyim? | Open Subtitles | هل يُمكنمى سؤالك لماذا لم تقوم بتوصيلهم شحصياً كما طلبت منك ؟ |
Ama isteğin üzerine Medesto'nun bahçesindeki çivilerde bulduğunuz kanı arabada bulduğunuzla karşılaştırdım. | Open Subtitles | لكنني أجريت تقرير عن الدم في الخشب الرقاقي لـ " ميديستو " في ساحته الخلفية إزاء الدم الذي وجدته في السيارة كما طلبت مني |
Talep ettiğiniz gibi doktor, tıbbi ekibinize zarar verilmedi. | Open Subtitles | ، كما طلبت أيها الطبيب فريقك الطبي بأمن وسلام |
Dediğimi yapıp, sevmenin ne anlama geldiğini tam olarak düşündün mü? | Open Subtitles | هل تفعلين كما طلبت ؟ لنفكر بدقه عن ماذا يعني الحب ؟ |