| Eğer birine tuzak kuracaksan, ve işe yaramasını istiyorsan... bu süpriz olmalı. | Open Subtitles | إن كنت تود نصب كمين لأحد في العمل، يجب أن تكون مُفاجأة. |
| Eğer birine tuzak kuracaksan, ve işe yaramasını istiyorsan... bu süpriz olmalı. | Open Subtitles | إن كنت تود نصب كمين لأحد في العمل، يجب أن تكون مُفاجأة. |
| Kendimizi savunma şansımız olmadı. pusu kurup saldırdılar. | Open Subtitles | دون أن ندافع عن أنفسنااندفعوا علينا من كمين |
| Yağmur ve tabii ki pusu ve saldırı korkusu sürekli devam ediyordu. | Open Subtitles | وأنه سيستمر كأمطار تلك البلاد بالطبع كان يلازمنا خوف ان نقع فى كمين أو أن تتم مهاجماتنا |
| Savaştan, bir pusuya gözüm açık düşmek için sağ çıkmadım ben. | Open Subtitles | لم أنجو من الحرب لأقع في كمين و أنا مفتوح العينين |
| - Evet, teşekkürler ama... - Muhtemelen kendini pusuya düşürülmüş gibi hissediyorsundur. | Open Subtitles | نعم , شكرا لك , ولكن انت يمكنك ان تحس بأنة كمين |
| Peki kurduğunuz bu tuzağa yanıt vereceğini nereden düşündünüz ? | Open Subtitles | لذا، ما الذي يجعلك تظنين بأني سأرد على كمين ؟ |
| Eminim ki bunun bir tuzak olabilme ihtimalini de gözden geçirmişsindir. | Open Subtitles | أوقن أنّه جال في بالك احتمال أنّ البلاغ كان محض كمين. |
| - Bunu bana bir yıl önce söyleseydin Virginia ya da Tenessee'de tuzak derdim. | Open Subtitles | حسنا، لو قلت لي هذا قبل عام في فرجينيا أو تينيسي لقلت لك انها كمين |
| Anlaşmamızda tuzak yoktu. Operasyonu iptal ediyorum. | Open Subtitles | القيادة نحو كمين لم يكن من اتفاقنا سألغي كل شيء |
| Bir dakika. tuzak olmadığını nerden biliyoruz? | Open Subtitles | مهلاً, كيف يمكننا أن نعرف أنّ ذلك ليس بـ كمين ؟ |
| tuzak kuracak kadar mı kızgınlar? | Open Subtitles | غاضبين بما يكفى لنصب كمين ؟ لماذا , الإنتقام ؟ |
| Bay Burns'e pusu kurmak amaçlı şehirdeki toplantıya katılmıştım. | Open Subtitles | بالفعل ذهبت لاجتماع البلدة بقصد إعداد كمين للسيد برنز |
| Bu tarafta da pusu var! Geri dönün! | Open Subtitles | عُد أدراجك هنالك كمين من هذا الطريق أيضاً |
| Diğer Cylonlar da aynı sembolü gördüyse Dünya'ya doğru yola çıkmış, bize de pusu kurmuş olabilirler. | Open Subtitles | إذاكانالسيلونزقدشاهدوانفسالرُموزالتىشاهدنها, فقديكونفى طريقهمإلى الأرض, أو يقومون بإعداد كمين الآن |
| East Lawn Hastanesindeyim. Polis görünümlü birileri tarafından burada pusu kurulmuş. | Open Subtitles | أنا في المستفى وكان هناك كمين من بعض الاشخاص |
| Seni pusuya düşürmek. Çünkü çocukları kurtarmak için her şeyi yapacağını biliyorlar. | Open Subtitles | يغروك بالدخول الى كمين لانهم يعلمون أنك ستفعل أي شيئ لانقاذ الأطفال |
| Eğer bunu şimdi yaparsan kimse seni pusuya düşürmeye cesaret edemez. | Open Subtitles | لو قمت بفعل ذلك لن يجرأ أحد على نصب كمين لك |
| Mükemmel bir subayım ve pusuya düşürülmüş olmaktan hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا ضابط ممتاز و لا أُحبُ أن أُقاد إلى كمين |
| Uçuş yapacağımız günün gecesi tuzağa düşürüldük ve o öldürüldü. | Open Subtitles | تم اعداد كمين لنا فى الليله قبل السفريه وتم قتله |
| Beyaz yengeç örümceği, beyaz bir çiçekte neredeyse görünmez halde, pusuda bekliyor. | Open Subtitles | يستقرّ عنكبوت سرطاني أبيض مخفيّ تقريباً على زهرة بيضاء منتظراً لنصب كمين. |
| Uygun bir tehdit değerlendirmesi yapılacak. Bir tuzağın içine de geçit açıyor olabiliriz. | Open Subtitles | ضع فى إعتباراتك عامل الخداع جنرال , قد تقود البوابة إلى كمين |
| Bir dahakine bu herifler bir pisliğe yönelecekler, biz de onlara sahte bir baskın düzenleyeceğiz. | Open Subtitles | إذن , هاك ما كنت افكر فيه في المرة القادمة التي يخرج بها هؤلاء الرجال من وكرهم سنفتعل كمين وهمي عليهم |
| Başkanla yemek yemek gece tuzağı oynamaktan daha zordu. | Open Subtitles | تناول الطعام مع الرئيس كان متعب أكثر من عمل كمين,كمين في أثناء الحرب |
| Ve yalnız çalıştığını varsayabiliriz, çünkü yardım alsaydı, tuzakta onlar da olurdu. | Open Subtitles | و يمكننا ان نفترض انه يعمل بمفرده لانه لو لديه مساعده لكانوا الان في كمين |
| Ya bu bir tuzaksa? Eğer öyleyse, oldukça alçakça bir tane. | Open Subtitles | حسناً , إذا كان كذلك , إنه سيء جداً إذا كان كمين لنا |
| Belli ki bu bir tuzaktı. | Open Subtitles | -من الواضح أن هذا كان كمين |