"كُنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ben
• Sen
• senin
• Seni
• da
• çok
• Eskiden
• diye
• zaman
• olduğunu
• kadar
• beni
• vardı
• olduğum
• hep

Ben hep gözünün önündeydim ve belki de ona sürekli kardeşimi hatırlatıyordum.
كُنت هناك وكلما شاهدني يتذكر تلك الحادثة في كل الأوقات، وقت المراهقة

Eğer Sen kızlara takılmasaydın, Ben de öyle içki içmezdim.
لو لم تكن تغازل ما كُنت سـ أشرب وأصبح ثملة

Sürekli eğileceksem biraz zor. Sanırım Sen beni öldürmek istiyorsun.
.ليس إذا كُنت منحنياً طوال الوقت .أعتقد أنكِ تحاولين قَتلي

Ne var biliyormusun... senin yerinde olsam burada yemek yemezdim.
أتعلمين , أنا لم أكُن لأموت هنا لو كُنت مكانك

Her şeyi Seni sevdiğim için yaptım. Seninle bir daha görüşemem.
هذا لأني أهتم بكِ . كُنت أتمنى أن أتجنب ذلك الموقف

Bir yandan laptopunuzda çalışırken bir yandan da 2. caddeyi geçmeye mi çalışıyordunuz?
كُنت تعمل على جهاز المحمول وتحاول أن تعبر الشارع الثاني في الوقت نفسـه؟

Ben düşündüm ki eğer istersen ve zamanın da varsa... birşeyler içebiliriz.
لا أعرف ، كُنت أفكر إذا كان لديك وقت لتأخذ مشروب تعال

Ben sadece neden orada olduğunu açıklayacak bir şey görmüşsündür diye umuyordum.
كُنت أمل أنهُ ربما قد تكون رأيت شيء، يفسر سبب وجوده هناك.

Ve salak Ben,bunu hep bir tür Vandalizm olarak görürdüm.
يـالي من سخيفة، كُنت دائماً أعتقد أنه مجرد تخريب للممتلكات.

Onur konuklarım. Ben ufacık bir çocukken babam bana karanlık çağ hikayeleri anlatırdı.
حضرة الضيوف الكرام عندما كُنت طفلاً, كان أبي يُخبرني قصص عن عصور الظلام

-Tamam, tamam. Ama hadi, oradaki evde, o evdeki Ben, alkolikse?
لكن ماذا إذا كُنت في ذلك المَنزل إذا كُنت ثملاً ؟

Ben de az önce buradaki babamıza çit parçasının, şahdamarını kısmen parçaladığını söylüyordum.
أنا لتوي كُنت أخبر الوالد المُستقبلي هنا أن السياج قام بتمزيق شريانه السباتي

Eğer Sen de gelmek istersen... kıçını iki dakika içinde iskeleye indirmeni öneririm.
..إذا كُنت ستأتي معنا, أقترح عليك أنت تكون جاهزاً في الأسفل بعد دقيقتين

Sen dondurulduğundan bu yana Diş hekimliğinde inanılmaz ilerlemeler oldu..
عندما كُنت مُجمداً, حدث تقدُم كبير في مجال طب الأسنان

Hank, bunların hiçbiri senin çocuğumuz olduğunu ve hep öyle kalacağın gerçeğini değiştirmez.
هانك , لا شىء من ذلك سيغير الحقيقة انك كُنت وستظل دائماً ابننا

Seni hep Janet gibi sanırdım, ama işte bu tavuklasın.
كُنت دائما اظنك كـ جانيت لكنك هنا مع بعض الدجاج

Eğer gerçeği söylemiş olsaydın, her şey çok daha kolay olurdu.
لقد كانت الأمور ستصبح أكثر بساطة إذا كُنت قد قُُلت الحقيقة

Eskiden stres atıp eve ara sıra erkek falan getiriyordun.
كُنت تشتعلين حماساً وتجلبين شاباً إلى منزلك من حين لآخر

Fez, sadece benimle olduğun kadar hiçbir zaman mutlu olamayacağını söylemek istiyorum.
..فيز, أود القول أنك لن تكون سعيدًا مُطلقًا كما كُنت سعيدًا معي

Hasta birinden bir şeyler almanın etik olarak uygunsuz olduğunu sanıyordum.
كُنت اعتقد انه من امراً لاأخلاقياً ان نأخذ حاجيات الاشخاص المرضي

Evet, bir şeyleri hak ettiğini düşündüm, sonuçta bu kadar sıkı çalışıyorsun.
حسناً, لقد إكتشفت بأنك تستحق شيئاً مُنذ إن كُنت تعمل بجُهد كبير

Başta, az bir değişiklik vardı fakat bu genç adama fazlasını borçluydum.
كان هُناك تغييراً طفيفاً في البداية لكني كُنت مدين بالمساعدة لهذا الشاب

Bu bakışa dayanamıyorum. Bana küçük bir erkek çocuğu olduğum günleri hatırlatıyorsun.
،لا يُمكنني مقاومة هذه النظرة إنّها تذكّرني بنفسي عندما كُنت فتىً صغير