ويكيبيديا

    "لأخبرك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylemeye
        
    • söylemek
        
    • söyleyecek
        
    • söyleyeceğim
        
    • Anlatacak
        
    • söylemem
        
    • söylerdim
        
    • size
        
    • söyleyecektim
        
    • söylememe
        
    • söylüyorum
        
    • söyleme
        
    • haber
        
    • anlatmak
        
    • anlatmaya
        
    Buraya kızınıza yönelik niyetlerimin tamamen onurlu olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles أنا لأخبرك أنّني لا أريد العبث مع ابنتك وحسب، أ
    Geçen sefer sana söylemeye fırsatım olmadı beni dedektif aradı. Open Subtitles لم أجد فرصة لأخبرك آخر مرة لكن المحقق إتصل بي
    Kararı etkileyebilmek için Moskova'ya uçuyorum. Bunu söylemek için uğradım. Open Subtitles لأرى إن كان من الممكن تغيير القرار ولهذا جئت لأخبرك
    Şey bu biraz kişisel ama uzun zamandır sana bunu söylemek istiyordum. Open Subtitles إنه نوعاً ما شخصي ولكنني ظللت أنتظر لأخبرك بهذا منذ وقت كافي
    size söyleyecek çok şeyim muhtemelen de çok az vaktim var. Open Subtitles إن لدى الكثير لأخبرك إياه ربما هناك القليل من الوقت
    Beni aptal mı sanıyorsunuz, size yerini söyleyeceğim ama gelmeyeceğim. Open Subtitles أتعتقد أنني غبي كفاية لأخبرك أين الثروة هكذا بدون ضمان؟
    Sana Anlatacak çok şeyim var. Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لدىّ الكثير لأخبرك به لا أعلم من أين أبدأ
    Ve buraya size, o öldüğü için bunun son bulmayacağını söylemeye geldim. Open Subtitles وأنا هنا لأخبرك أنّ ذلك ليس على وشك الانتهاء الآن بمجرّد موته
    Ve buraya size, o öldüğü için bunun son bulmayacağını söylemeye geldim. Open Subtitles وأنا هنا لأخبرك أنّ ذلك ليس على وشك الانتهاء الآن بمجرّد موته
    Rhett, bugün anladığımda seni sevdiğimi anladığımda, koşarak sana bunu söylemeye geldim. Open Subtitles ركضت إلى المنزل لأخبرك .. أرجوكِ، لا تستمري في هذا
    size daha hızlı bir şeyler bulmam gerektiğini söylemeye geldim. Open Subtitles لقد جئت لأخبرك أن على العثور على شئ أسرع
    Doğruyu söylemek gerekirse, ahşap sandığında daha çok ilgimi çekmişti. Open Subtitles لأخبرك الحقيقة، إنّي مُهتمّة أكثر بالصندوق الماهوجني الذي جاءت فيه.
    Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. Open Subtitles لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب
    - O kravatı çıkar at. Aylardır bunun hakkında bir şey söylemek istiyordum. Open Subtitles عليك أن تتخلّى عن ربطة العنق تلك، كنت توّاقة لأخبرك بذلك منذ شهور
    Efendim, size söyleyecek çok şeyim var, ama çok zamanım yok. Open Subtitles سيدى ، لدى الكثير لأخبرك به ولكن لا يوجد الكثير من الوقت
    Sana şunu söyleyeceğim. Bir şey denersen, kaçmaya kalkarsan... Open Subtitles لذلك أنا هنا لأخبرك إذا جربت أيَّا شيء , حاولت الهرب
    Sana fitilli kadifenin nesi olduğunu Anlatacak vaktim yok. Open Subtitles ليس لدي وقت كافي لأخبرك ما الخطب بالمحبوكه
    Sana söylemem gerekir ki yaşadıkların bütün rozet kardeşleri için alışıldık. Open Subtitles وقد جئت لأخبرك بأن المشاعر التي تراودك يشعر بها كل شرطي
    Sana kim olduğunu söylerdim ama kendisi biraz ünlü gibi. Open Subtitles كنت لأخبرك باسم هذا الشخص ولكنّه شخصٌ مشهور نوعاً ما
    Aslında bunu doğumgününde söyleyecektim ama böylesi çok daha eğlecenceli oldu. Open Subtitles كنت أنتظر لأخبرك في عيد ميلادك لكن هذا اكثر متعة
    söylememe gerek olduğunu sanmıyorum. Bence iyi biri değildi, o kadar. Open Subtitles ولا داعيَ لأخبرك أنا فقط لا أعتقد أنه كان رجلاً صالحاً
    Sana söylüyorum, bizim zencilerimiz o hippi çocuklar gelip işleri karıştırana dek gayet mutluydu. Open Subtitles وأنا هنا لأخبرك أن زنوجنا سعداء حتى وصل أبناء الكليات لتسوية أمورنا هنا
    Ve şimdi sana her şeyi söyleme zamanı sebebini anlaman için. Open Subtitles و الآن , حان الوقت لأخبرك كل شئ حتى تفهم لماذا
    Sentetiginiz Simon'un kiralik süresinin doldugunu haber vermek için ariyorum. Open Subtitles اتصل بك لأخبرك أنه آلتك سيمون وصل بتهاية فترته للإيجار
    Sana anlatmak istediğim çok şey var ama söyleyemiyorum delireceğim. Open Subtitles هناك الكثير لأخبرك به ولكني سأصاب بالجنون لأني لا استطيع
    Şimdi de sana kaderini anlatmaya geldim, kitabımda yazıldığı üzere. Open Subtitles الأن لقد أتيتُ لأخبرك ،بمصيركَ كما كُتب فى كتابيِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد