Senin için her şeyi yapardım. Senin için vurulmayı bile göze alırdım Keats. | Open Subtitles | كنت مستعد لأفعل أي شيئ من أجلك كنت مستعداً لتلقي رصاصة بدلا منك |
Bunu söylememeliyim ama ben de olsam aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | لا يُفترض بي قول هذا، لكن كنتُ لأفعل نفس الشيء. |
Peki, hayır, eğer ilk önce bana gelmeseydin bunu kesinlikle yapmazdım. | Open Subtitles | لا، لم أكن لأفعل هذا أبداً إن لم تأتي لي أولاً |
Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. | Open Subtitles | آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك |
Bunu yapmak zorunda tek şansı bu kendimi çevirmek oldu. | Open Subtitles | الفرصة الوحيدة لأفعل هذا هي أن أحوّل نفسي إلى هذا |
Kazadan sonra, kızımı bir daha görebilmek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | بعد الحادث كنت لأفعل أي شيء لرؤية وجه إبنتي مرة أخرى |
Yanan binada mahsur kalan çocuklar olsa ben de aynısını yapardım. | Open Subtitles | لا بأس كنت لأفعل الشيء ذاته لو كان هناك أطفال محتجزين |
Ben de antrenman sahamda bir kamyon görsem öyle yapardım. | Open Subtitles | كنت لأفعل ذلك أنا أيضا إذا رأيت شاحنة في نطاقي |
Seni bu durumdan kurtaracak başka bir yol olduğunu düşünseydim daha önce yapardım. | Open Subtitles | كنت لأفعل ذلك مسبقاً إن ظننت بأنّ هناك طريقة لإبقائك بعيداً عن هذا |
Annem buna izin verir miydi sence? Başka çarem olsaydı yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل ذلك لو كان لدي البديل والآن إستمع منا |
Bak eğer bu önemli olmasaydı burada olmaz ve bunları yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأسأل، ولم أكن لأفعل هذا لو لم يكن مهما |
Yerinizde olsam bunu yapmazdım. Ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل هذا إذا كنت فى مكانك, سيظهر |
Mutsuz değilim. Asla onunla olan hayatımı riske atacak bir şey yapmam. | Open Subtitles | لست حزينة, لم أكن لأفعل أي شيء قد يعرض حياتي معه للخطر |
Korkunç göründüğümü biliyorum ama asla seni incitecek bir şey yapmam. | Open Subtitles | أعلم أنا ربما بدوت مخيفة, لكني ما كنت لأفعل شيئا يؤذيك. |
Onun dediklerini yapmak üzerine etki altına alındım ve çenemi kapalı tutmamı söyledi. | Open Subtitles | إنّي مُستحوزٌ ذهنياً لأفعل مثلما قال، ولقد قال لي أن أبقي فمي مُغلقاً. |
O gece senin o dairede olduğunu öğrenmemeleri için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | ويجب ان تعلمى اننى على استعداد لأفعل اى شئ يجعلهم يعتقدون انك كنت هنا ليلة امس |
Sana her zaman güvenebileceğimi bilmeseydim yapacağımı, yapamazdım. | Open Subtitles | وما كنت لأفعل ما فعلته في حياتى لولا ثقتي الدائمة بك |
Çünkü, ne olursa olsun yapmaya razıyım, gidebildiğim yere kadar gitmek zorundayım. | Open Subtitles | لأنني مستعد لأفعل أي شيء وأذهب إلى أي بعد علي أن أذهبه |
Şimdi,o zaman. Birşey yapacağım. | Open Subtitles | الآن ، أنا ذاهب لأفعل شيئاً أسميه شطيرة إطراء |
Bu sadece, kişisel. Ben de üzüldüm ama bunu herkesin ortasında yapmadım. | Open Subtitles | مثلك تماماً، على نحو شخصىّ أنا أحزن كمداً، لكنى لأفعل هذا وحدى |
Güzel, eğer bir kurt adam değilsem böyle bir şey yapacak kadar deli olmalıyım. | Open Subtitles | حَسناً حتى إذا لم أكن أنا الرجل الذئب فأنني قد جننت كفاية لأفعل مثل تلك الأشياء |
Sizlersiz hiçbirşeyi başaramazdım. | Open Subtitles | شكراً لكم يا رفاق ما كنت لأفعل شيئاً بدونكم. |
Hayattayken çok fazla kaçıyordum. Şimdi ne istersem yapma özgürlüğüne sahibim. | Open Subtitles | عهدتُ الهرب حين كنتُ حيّةً، لكنّي حرّة الآن لأفعل أيّما أشاء. |
Orada yaşadığım zaman, kurtulmak için herşeyi yapabilirdim. Herşeyi. | Open Subtitles | إن عدت بالزمن , كنت لأفعل أى شئ للخروج من هناك |