ويكيبيديا

    "لإلقاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmak için
        
    • atmak
        
    • vermeye
        
    • demek için
        
    • atmaya
        
    • selam
        
    • gidip
        
    • atacak
        
    • demeye
        
    • merhaba demek
        
    • konuşma
        
    Bu suçlamaları yapmak için delile ihtiyacınız var dedektif. Open Subtitles تحتاج لبرهان لإلقاء هذا النوع من التهم أيّها المحقّق
    Polisleri aradım ve sonra şöyle bir göz atmak için kapıya gittim. Open Subtitles اتصلت برجال الشرطة ومن ثم ذهبت لإلقاء نظرة خاطفة من خلال الباب
    Görüşürüz, endokrinoloji semineri vermeye gitmem lazım. Open Subtitles أراك لاحقاً، علي الذهاب لإلقاء محاضرة الغدد الصماء
    Ya da merhaba demek için. Bu ona iyi gelir. Open Subtitles أو حتى لإلقاء التحية، هذا يساعدها، كما تعلمين
    Eminim ki buranın yerlileri köşkün yeni beyi ile hanımına göz atmaya heveslidirler. Open Subtitles واثق أن السكان المحليين حريصون على التسلل لإلقاء نظرة على المالك الجديد وزوجنه
    Sanırım oraya gidip, selam verene kadar beni rahat bırakmayacaksınız. Open Subtitles حسنا , أعتقد أنكم لن تكفوا حتى أذهب لإلقاء التحية عليها
    Ayrıca fabrikaya gidip çalıştığı makineyi görüp, çalışma arkadaşlarıyla konuşacağız. Open Subtitles سأطلب فحص دم فوراً سنذهب أيضاً إلى المصنع لإلقاء نظرة
    Onunla çalışmaya başladığımda işeyecek bir kabı ve onu atacak penceresi bile yoktu. Open Subtitles قبل أن أرفع شأن هذا الزنجي لم يكن يملك قدر للتبول أو نافذة لإلقاء بوله
    Bir aydır burada otuyorsunuz... biz de "merhaba" demeye geldik. Open Subtitles لا أصدق أنه قد مضى شهر على وجودكم هنا.. ولم نأتِ لإلقاء التحية عليكم
    Geçerken bir merhaba demek istedim. Gösteriyi izlemiyor musunuz? Open Subtitles فكرت بالزيارة لإلقاء التحية لم تخرجوا لمشاهدة العرض ؟
    Politik bir konuşma yapmak için doğru bir zaman değildi. Open Subtitles لم يكن ذلك الوقت المناسب لإلقاء خطاب سياسي
    Adalind'in büyü yapmak için kullandığı bir kitap vardı. Open Subtitles كان هناك كتاب استخدمته أدليند لإلقاء السحر
    Sevgi hakkında kalpleri yumuşatacak duygusal bir konuşma yapmak için daha iyi kim var ki? Open Subtitles أيكم أكثر جاهزيه لإلقاء خطاب عاطفي عن الحب؟
    Geçtikten sonra ayakkabılarını atmak isteyeceğin bir giriş. Open Subtitles النوع الذي ستضطر لإلقاء حذائك بعد الخروج منه
    O ambar kapakları da et atmak ya da uyuşturucu iğne atmak içinmiş. Open Subtitles لقد إستخدموا الكوّة لإلقاء الطعام للنمور أو تخديرها بالسهام.
    Basit bir ilanla bu klasik araba hastası adamlar klasik bir karbüratöre göz atmak için akın edecek. Open Subtitles إعلان واحد بسيط، أصحاب السيّارات النادرة هؤلاء سيتزاحمون على أيّ مكان لإلقاء نظرة على مُكربن قديم.
    Sadece komşu olarak "selam", vermeye gelmiştim. Open Subtitles أردت فقط أن أمر لإلقاء التحية و أكون جار جيد
    Ben öyle bir selam vermeye gelmiştim. selam. Open Subtitles حسناً ,أردت فقط القدوم لإلقاء التحية
    Merhaba demek için uğramış. Güzel bir aile olduğumuzu söyledi. Open Subtitles قال أنه عرّج عليك لإلقاء التحية قال أننا نشكل عائلة لطيفة
    İhtiyar büyükbaban merhaba demek için bile durmadı. Open Subtitles إنَّ جدكِ لم يأتي لإلقاء التحية حتى
    Bir suikastçıyı yakalayacağız diye adamlarımızı tehlikeye atmaya gerek yok. Open Subtitles لا يوجب سبب لوضع رجال صالحون في خطر في محاولة لإلقاء القبض على قاتل
    Bu çevredeydim, dedim ki uğrayıp selam vereyim. Open Subtitles كنت في المنطقة ففكرت في المرور لإلقاء التحية
    Bir dakikalığına şu yoldan aşağı gidip neler olduğuna bir baktınız mı? Open Subtitles هل قد أخذت من وقتك دقيقة وذهبت لإلقاء نظرة عما يحدث بالخارج
    Yani elinde bir şey yok, suçu atacak daha bir büyük bir ekip mi istiyorsun? Open Subtitles مما بعني، أنه لا يمكنك تولي الأمر، وانت فى حاجة لمزيد من الافراد لإلقاء اللوم عليه.
    Beni gördün ama gelip bir merhaba demeye tenezzül etmedin. Open Subtitles رأيتني لكنك لم تتكبدي عناء القدوم لإلقاء التحية
    Son zamanlarda Ann Coulter'ın Berkeley'de konuşabilmesi ve Milo'nun serbest konuşma özgürlüğü olabilmesi için tavır sergiliyoruz. TED فقد أخذنا مؤخرًا موقفًا لتوضيح سبب حاجة آن كولتر لإلقاء كلمة في بيركلي. ولماذا ميلو لدية حق حرية التعبير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد